Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok

Erich Maria Remarque

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Sözleri ve Alıntıları

Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok sözleri ve alıntılarını, Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok kitap alıntılarını, Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"... birbirimize söyleyecek ne çok şeyimiz var, ama asla söyleyemeyeceğiz.," __
Ben Tam Olarak Buyum, Tam Olarak Bu Kadarım
Ve istiyorum ki, renk renk kitap sırtlarından yükselen istek rüzgârı beni yeniden sarsın ve içimin bilinmez bir köşesine çöken o ağır kurşun külçesini eritip yarının sınırsızlığını, düşünceler evreninde kanat çırpan neşeyi içimde yeniden uyandırsın. Kaybolmuş gençliğimi bu rüzgâr bana geri getirsin istiyorum.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
Hatıralar,
Beni şu dermansız anımda bastırmış, içimi garip hüzünlerle dolduran hatıralar... _
Ölmeyeceğiz ama yaşayacak mıyız? Kimsesiz çocuklar gibi bırakılmış, yaşlı insanlar gibi görmüş geçirmişiz; kabayız, üzgünüz, satıhtayız.. Galiba mahvolmuşuz.
Susuşları öyle dokunaklı ki,...
Ne tuhaf, dönüp gelen bu hatıraların iki niteliği var: Birincisi sessizlikle dolu oluşları; bu, onların en kuvvetli tarafı. Sonra gerçek olmadıkları halde gerçek etkisi bırakmaları. Sessiz görüntüler bunlar; kelimesiz, hiç konuşmadan, bakışlarla, tavırlarla bana bir şeyler söyleyen görüntüler. Susuşları öyle dokunaklı ki,...
Kalbura dönmüş delik deşik ruhlarımıza işkenceli bir ısrarla burgu burgu işliyor güneşte parıldayan esmer toprağın; can çekişen, ölmüş erlerin hayali. Ölen erler, ne çare kader, der gibi uzanmış yatıyorlar; biz Üzerlerinden atlayıp geçerken, bacaklarımıza sarılıp haykırmak ister gibi yatıyorlar.
Reklam
Bu kitap; ne bir şikayettir, ne de bir itiraf. Harbin yumruğunu yemiş, mermilerinden kurtulmuş olsa bile, tahriplerinden kurtulamamış bir nesli anlatmak isteyen bir deneme, sadece. E. M. Remarque
Birbirimize karşı bütün duygularımızı kaybettik; birimizin hayali, ötekimizin hızdan bitkin bakışlarına çarptıkça birbirimizi tanımıyoruz adeta.
Patlayan ilk mermiler kalbimize saplandı. Çalışma, çaba, ilerleme kapıları kapandı bize. ____
Ağlıyor muyum? Elimi gözlerime götürüyorum; ne tuhaf, ben çocuk muyum? _
Reklam
Arkadaşlık!
Kırılmadık, alıştık. Başka bazı şeylere katlanmamızı güçleştiren yirmi yaşımız, bu işte bize yardım etti. Ama en önemlisi, içimizde sağlam, pratik bir dayanışma duygusunun belirmesi oldu. Bu duygu, cephede harbin yarattığı şeylerin en iyisini meydana getirdi: Arkadaşlık!
Ee, ne dersin, kuru fasulyeye? İster misin bir kepçe?”
“Çoktandır yemeğe benzer bir şey yediğiniz yoktu, değil mi?” Genç, yüzünü buruşturuyor: “Sabah şalgam ekmeği, öğlen şalgam haşlaması, akşam şalgam pirzolasıyla şalgam salatası.”
Muazzam, şaşırtıcı bir hüzün..
Onlar, geçmişte kaldılar, geri gelmezler bir daha, geçti gitti hepsi; kaybettiğimiz bir başka dünya. Geçmiş zaman hayallerinin hüzünden daha büyük bir arzu uyandırmayışının sebebi, onlardaki bu sessizliktir.
Yine geleceğim! Yine geleceğim!” diye sesleniyor. “Çokları böyle söyledi,” “İnsan oraya bir girdi mi, bir daha çıkamaz.”
"Medeniyetin bu derecesi benim ne haddime." “Siz ki siperlerde kaldınız bu kadar; bir yatak çarşafını yıkamışız çok mu?” Yatağa bir daha bakıyorum. Kar gibi çarşaflar kaplı, temizlik dersen bu kadar olur, kıvrımlarına varıncaya kadar ütülü, gıcır gıcır. Benim gömleğimse altı haftadır yıkanmamış, leş gibi.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.