İlber hocanın okuduğum 3. kitabı, kendisini seven var sevmeyen var, ben sevenlerdenim :)
İlber hoca'ya yönelik en çok duyduğum eleştiri popülist söylemlerde bulunduğunun söylenmesi ve tv'de Murat Bardakçı ile programlardaki bazı söylemlerinin beğenilmeyişiyle ilgili... Aksine, ilber hoca radikal söylemlerden çoğu zaman kaçınıyor ve hayatın, 'dünyanın gerçeği budur' dercesine yapıyor tespitlerini... lise yıllarımdan beri okurum ve katıldığı pek çok programı izledim kesinlikle ülkedeki en sağlam entelektüellerden biri.
Kitaba gelirsek, ilber hoca okumak için asgari düzeyde tarih bilmek lazım, o Allah'ın emri; fakat bu kitap bır tık daha çok istiyor, şahsen 1-2 bölümü anlamak için tekrar araştırma yapıp bir şeyleri hatırladım ve tekrar okudum.
Tanzimat döneminden itibaren başlayıp 19. yy sonlarına kadar genel bazı belirli konularda yazdığı yazılardan oluşuyor. ağırlıklı olarak Osmanlıdaki etnik azınlıklar, dinler mezhepler vb. konular üzerinde durmuş. Batılılaşma fikri çok geniş bir alanı kapsıyor, ilber hoca tarihi yönüne değinmiş ve belirli konular üzerinde durmuş.
Kitabın güzel yanı, tarih okumayı sevenler bilir; bazı vasat tarihçiler gibi kendi görüşünü desteklemek amaçlı cımbızlayarak ortaya kanıt sunmayı değil kimi zaman 'bu konuda kesin bir yargı oluşturamayız' gibisinden bir tavırla yazmış olması bilge ve saygıdeğer bir tarihçi olduğunu gösteriyor.. her kitabında, her konuşmasında bu tavrı takınır zaten, takip edenler bilir...
Kitabı tarih okumayı ve ilber hocayı sevenlere tavsiye ederim...
Bize tarihin başka bir yönünü sevdirdiğin için teşekkürler hocam..