Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Batının Çöküşü

Oswald Spengler

Öne Çıkan Batının Çöküşü Gönderileri

Öne Çıkan Batının Çöküşü kitaplarını, öne çıkan Batının Çöküşü sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Batının Çöküşü yazarlarını, öne çıkan Batının Çöküşü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bizi ilgilendiren, şu ya da bu zamanda ortaya çıkan tarihi olayların ne olduğu değil, ortaya çıkmakla neyi temsil ettiği, neyi gösterdiğidir.
Klaus Schulze - Thor
Müzikte, dilde olduğundan daha sarih görülen bu zaman kelimesinin sesinden gerçek olarak hissettiğimiz, yaşayan ve tersine çevrilmeyenle sınırlandığı için, organik bir öz taşımaktadır. Fikirleri mekanik tabiat safhasına erişmiş olan sadece üstün kültürler, ölçülebilen ve anlaşılabilen uzaya ait olandan, her şeyi ölçmek ve açıklamak ihtiyaçlarını tatmin eden bir zaman, bir hayalet zaman, görüntüsünü çıkartabilirler. Hissedilmeyen ve tecrübe edilmeyen, fakat sadece düşünülen şey mecburen uzaya ait bir şekil alır ve bu hiçbir sistemli felsefecinin, esrarla örtülen, uzaktan seslenen "geçmiş" ve "gelecek" gibi ses timsallerinden neden hiçbir şey elde edemediğini izah eder.
Sayfa 113 - İKİNCİ BASKI : KASIM 1997 / Türkçesi: Giovanni Scognamillo-Nuray Sengelli ZAMAN MESELESI
Reklam
...kendi iç hayatımızın aynadaki görüntüsünü teşkil eden tam şekli değil.
"Amerikalılar" Avrupa'dan göç etmemişlerdi.
Sayfa 354
SUNUŞ Oswald Spengler (1880-1936) XX. asrın en dikkate değer düşünürlerinden biridir. Keskin zekası, mücadeleyi seven mizacı ve ifade zenginliği ile temayüz etmiştir. Mimariden iktisada, musikîden siyasete kadar geniş bir sahaya yayılan bilgilerle zenginleştirdiği eserleri adeta Batı kültürünün bir hülasasını verir. Spengler kültürleri "organik" olarak tasavvur eder. Onun dilinde bu kelime mistik bir hüviyet kazanmıştır. îbn Haldun'u hatırlatan bir görüşle, kültürlerin belirli safhalardan sonra yok olacağını savunur. Dünya tarihi bu yüzden bir kültürler mezarlığıdır. Medeniyet, kültürün ölümünü ifade eder. Dünyaya hükmeden kitap değil, şahsiyettir. O, materyalist hümanistlerden, ütopyalardan, "daha iyi bir dünya" taraftarlarından nefret eder. Ona göre barış daima tek taraflı bir çözüm şekli olmuştur. İnsanın makinaya esir oluşuna karşıdır. Mühendisler birer "makina papazındırlar. Makina dünyaya hakim olduğu sürece her avrupalı bu korkunç silaha hayranlık duyacaktır. Buna karşılık Hintli, Çinli ve Doğulu herhangi bir kimse ondan içten içe nefret etmektedir. Fakat sanayiye ve zengin olmaya kim karşı çıkabilir? Spengler, Batı Avrupa'nın dünya hegemonyasını yitireceği kanaatindedir. Bununla birlikte Batı kültürü de yok olacaktır. Bu görüşlerden birincisi gerçekleşmiş gibidir. Ancak ikinci husus henüz açıkta duran bir sorudur. Batının çöküşü onun yoğun bilgi ve fikir örgüsünden dolayı zor anlaşılan baş eserlerinden biridir. DERGÂH YAYINLAR!
Sayfa 5 - DERGAH YAYINLARI ☪ İKİNCİ BASKI - KASIM 1997Kitabı okuyacak
İkisi de sadece bir bez parçası ile bir ömür geçirdiler.
Kültür diyalektik tarafından yok edilmişti. Sokrat bir nihilist idi, Buda da öyle. İnsanoğlunun bir Mısır, bir Arap veya bir Çin usulü ruhsuzlaştırılması olduğu gibi, bir de Batılı usulü vardır. Bu sadece siyasî ve iktisadî ya da dinî ve sanatkârane bir değişim, herhangi bir elle tutulur ve gerçek değişiklik değil, imkânlarını tam olarak gerçekleştirdikten sonra bir ruhun durumudur. Kültür ve medeniyet -bir ruhun canlı gövdesi ve mumyası.
Sayfa 252 - Dergah/Yayınları/DOĞAN MEDENIYETIN AHLÂKI
Reklam
Dark (Dizi): Yalnızca geçmiş, geleceği etkilemez. Gelecekte geçmişi etkiler.
Geleceğin geçmişe çevrilmesi, anlayışın dışında kalır. Böylece zamanın, uzaya olan ayrılığıyla, hiçbir ciddî insanın kendini tamamen koruyamayacağı garip, şaşırtıcı, kasvetli bir belirsizliği vardır. Bu dünya korkusu muhakkak ki bütün ilkel duyguların en yaratıcı olanıdır.
Sayfa 89 - Dergah Yayınları/ KASIM 1997 Türkçesi: Giovanni Scognamillo-Nuray Sengelli (DEHŞET VE ÖZLEM)
- "Her kültür, kendi sistemli psikolojisine sahiptir, tıpkı insan bilgisinin ve hayat tecrübesinin kendine has üslubuna sahip olduğu gibi. Hattâ her ayrı safha (skolastisizm çağı, safsatacılar çağı, aydınlanma çağı), sadece kendisine ait olan sayı, düşünce ve tabiat konusunda fikirler oluşturduğu gibi, her ayrı yüzyıl da kendine has bir ruh görüntüsünde kendini aksettirir..."
DERGÂH Yayınları
The peasant is eternal man, independent of all Cultures. The piety of the real peasant is older than Christianity, his gods are older than those of any of the higher religions.
Her büyük kültür, şehir öncesi kırlıklardan yükselen güçlü bir temayla başlar, sanat ve düşünce şehirleriyle devam eder. Dünya şehirlerinde bir materyalizm finaliyle kapanır.
Sayfa 463
Reklam
Dünyayı anlamaktan kastım, dünyaya eşit olmaktır. Gerekli olan idealizmin deve kuşu felsefesinin öne sürdüğü hayat mefhumu değil, yaşamanın acı gerçeğidir.
Sayfa 7 - Önsöz-1922
Her ne zaman elime modern bir felsefecinin eserini alsam kendime şunu sorarım: Acaba dünya siyaseti, dünya şehirciliği meseleleri, kapitalizm, devletin geleceği, tekniğin medeniyetin gidişiyle ilişkisi, Rusya, ilim hakkında bir fikri var mıdır?
Sayfa 56
Shvetashvatara Upanishad: Mevsimler ve denizler. Başlangıçsız (...)
Hayat, alfa ve omega, mikrokozmik bir şekildeki kozmik bir akımdır. Bu, tarih olarak dünyanın sınırları içinde gerçek olayların gerçeğidir. Kuşak sıralanmasının düzenlenemeyen ritmi önünde onun entellektüel dünyasında uyanan şuurluluk tarafından kurulan her şey sonunda yok olur. Tarihte bu sadece hayattır. Irkın niteliği, hükmetme gücünün zaferi ve doğruların, keşiflerin veya belirttiği paranın zaferi demek değildir. Böylece yüksek bir kültürün dramı tanrıların, sanatların, düşüncelerin, savaşların, şehirlerin o fevkalade dünyası daima devreden kozmik akışla aynı olan kanın ilkel gerçek olaylarının dönüşüyle sona erer.
Sayfa 559 - Dergah yayınları Türkçesi: Giovanni Scognamillo-Nuray Sengelli İKİNCİ BASKI : KASIM 1997 / EKONOMİK HAYATIN ŞEKİL DÜNYASI: MAKİNA
Renklerin Manaları
Mavi ve yeşil müteâl, ruhî, duyulara bağlı olmayan renklerdir. Sarı ve kırmızı, klasik renkler, maddenin, yakın olanın, canlılığın renkleridir...Sarı ve kırmızı halk tarafından tutulan renklerdir, kalabalığın, çocukların, kadınların ve vahşilerin renkleridir.
Sayfa 181
Jeolojik tabakaların oluşumu konusunda Lyell'in "Lenfantik" teorisi ve Darwin'in türlerin kaynağı teorisi aslında İngiltere'nin kendi tekamülünün neticelerinden başka bir şey değildir. Von Buch ve Cuvier'in açıkladığı gibi önceden hesaplanmayan felâketler ve metamorfozlar yerine, uzun zaman devrelerini kapsayan bir metodik evrim koydular. Sebep olarak da, sadece ilmî yönden hesaplanabilen ve aslında mekanik yararlık sebeplerini kabul ettiler.
Sayfa 312
79 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.