Türklerin büyük imparatoru, dünyadaki her prensinki kadar büyük bir sadakat ile atalarından gelen dine hürmet etmiş ve onu gozetmis, ancak ötekilerin tuhaf dinlerine nefret duymamıştı; aksine, herkesin kendi vicdani doğrultusunda yaşamasına müsaade etmişti. Evet, böyle idi, üstelik Pera'daki sarayının yakınlarında dört ayrı din, yani Yahudilerin, Hristiyanların, Yunanlıların ve Muhammedilerin dinleri yaşanmamaktaydı...
Sayfa 589 - Six Livres de la Republique