Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Düşük Puanlı Bay Pipo Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Bay Pipo sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Bay Pipo kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
MİT mensubu Hiram Abas hayatı üzerinden 60-80 arası yıllar ağırlıklı olmak üzere darbelerle geçen yıllarda, kimin eli kimin cebinde belli olmayan Türkiye anlatılmaya çalışılmış. Eserde çok fazla bilgi var ve bu bilgi takip edilmesi zor bir şekilde çorbaya dönüşmüş durumda. Sonuna geldiğinde bir yargısı değil soruları olan bir kitap okuduğunuzu anlıyorsunuz.
Bilinmeyen Türkiye'ye açılan ilk kapı. Mit müsteşarı Hiram Abas'ın öldürülmesi ile ilgili bilgileri veren kitap bunun yanı sıra birçok enteresan bilgilerde vermektedir. Halen daha iddia edilenlerin doğruluğu ispatlanmamıştır.
Yakın tarihimiz hakkında bilgi sahibi ve tabi soru işareti sahibi olmak isteyenler için iyi bir kitap...
Hiram ABAS (Bay Pipo)
Örgütler ve istihbarat arasında geçen olayları anlatan, MİT’in kuruluşu ve ilk yillarına kadar inen güzel bir kitap. Öncelikle yazarlarından Soner YALÇIN’nın aydınlık gazetesinde çalıştığını ve bu gazetenin Vatan Partisi(Doğu PERİNÇEK)’in olduğunu unutmadan okumak gerek. Kendi görüşleriyle olayları tamamlamaları olayların akıbeti bilinmediği halde yorum yapmaları okuyana göre sağ veya sol tarafa çekebilebilir. Ayrıca araştırarak ve hepsi olmasa da çoğu belgenin doğrulanmış olması okumaya ve araştırmaya değer. İyi okumalar.
Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul'un araştırmalarının derlendiği kitap, Selçuk Yöndem'in canlandırdığı ve Kurtlar Vadisi hayranlarının Arslan Bey olarak tanıdıkları eski MİT müsteşarı Hiram Abbas'ın hayat hikayesi ekseninden, kan ve irin bağlamış yakın Türk siyasi tarihinin menfaat dolu çarpık ilişkilerini anlatıyor. En tiksindirici olan ise tüm bu bokları yiyenlerin "ben ne yaptıysam ülkem için yaptım" kisvesi altında kendi politik ve maddi çıkarlarına kılıf uydurması, dahası birilerinin de buna inanması. Günümüze bakınca aslında tarihimizde çokta değişen bir şey olmadığını görüyorsunuz. Ucuz provokasyonlar, tahmin edilebilir ve aslında önlenebilir cinayetler, sömürü, insanların dini ve milli duygularını istismar, hatta 1950 den bugüne çoğu oyuncular bile hala tanıdık. Göründüğü kadarıyla zaman zaman düzen değişse de düzülen hep aynı... Sadece eskiden kendi tarafındaki liderler (daha geniş bir ifadeyle unsurlar da diyebiliriz sanırım) at koştururken yapılan haksızlıkları umursamayan -sözümona- aydınlar, gazeteciler, insan hakları savunucuları, günümüzde insiyatif başkasının eline geçip sopa kendi kafalarına indiği için bu kadar rahatsızlar...
Yazarlar Soner Yalçın ve Doğan Yurdakul'un iş birliğiyle yola çıktıkları bu kitap, ikilinin önemli ve derin araştırmalarını içeriyor. Ciddi emek verilmiş ve belki de bilgileri öğrenirken tehlikeler yaşadıkları bir kitap... Kitabın ana odağında eski MİT müsteşarı ve aynı zamanda Boksör olan Hiram Abbas'ın hayatı yer alıyor. Hiram Abbas'ın hayat hikayesi vasıtasıyla MİT içindeki çekişmelere, entrikalara, düzenbazlıklara ışık tutuluyor. Askeri darbeler, fail-i meçhul cinayetler ve daha niceleri... Dudak uçuklatan bilgilerle birlikte Türkiye'nin siyasi hayatının kanımca son 40-50 yılının gidişatını görüyoruz. Geçmişten günümüze, dünya siyasetinde değişen pek bir şey olmadığının farkındalığını yaşıyoruz bu kitabı okuyunca...
Kitabın adı ise, Abbas ile alakalı... Çünkü pipo, onun uzun yıllardır yanından ayırmadığı, adeta vücudundan ayrılmaz bir parça olmuş. İkilinin çalışmaları, 1940'lardan 2000'lere kadar olan dönemi kapsıyor ve insanlar uyumaya devam ederken Türk halkının başına nasıl çoraplar örüldüğünü okuyoruz. Kitap çoğu yerde size altını çizdirtecek ve araştırma yaptırtacak bilgilere sahip... Kitapta yaşanılanlarla, siyasetin aslında bize seçim ve parti rekabeti olarak dayatılan bir olgudan çok daha büyük olduğunu anladım. Gücü elinde bulunduranlar ve biraz olsun kurnazlığa sahip kimseler, o siyaset dwnilen hamuru istediği şekle getirerek kazanabiliyor. Ülkemizde bunu fazlaca hissetsek de aslında dünyanın her yerinde böyle...
Devrin asker,ajan,hukukçu...bunlarında ötesinde devlet ricalinin.emanetini nasıl hıyanete uğrattığını,devlet koltuklarıyla dönme dolap oynamayı, derinlemesine olmasada yüzeysel incelemiş.aslına bakılırsa globalizmin getirdiği moda namuslu insanların bile dürüst işler yapmasına izin vermiyor.bu yüzden kitap beni çok hayretlere uğratmadı.ancak şu bir gerçek namuslu bir hukukçu kitapta isimleri geçenleri soruşturmaya almak istese yeni bir mezarlık açmak gerekebilir.