Fransız Devriminden Büyük Savaşa

Bedenin Tarihi - 2

Alain Corbin

Bedenin Tarihi - 2 Gönderileri

Bedenin Tarihi - 2 kitaplarını, Bedenin Tarihi - 2 sözleri ve alıntılarını, Bedenin Tarihi - 2 yazarlarını, Bedenin Tarihi - 2 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" İnsan asla sadece bedeninden çekmez sıkıntıyı, sıkıntıyı çeken tüm varlığıdır. "
Yıkanmanın Seyrekliği
Courtin'in 1826 tarihli ansiklopedik sözlüğündeki "Banyo" maddesi, 19. yüzyılın hemen başındaki yıkanma alışkanlıklarıyla bizimkilerin birbirinden ne kadar farklı olduğunu açığa vurur: Su orada karmaşık, tuhaf, insanın içine işleyen bir ortam olarak anlatılır. Özellikle banyonun etkileri sıvının sıcaklığına ve karışımlarına göre ayrıştırılır: En soğuktan en sıcağa, toplamda altı kategori ayırt edilir; hepsi tıbbi açıdan etkilerine göre sunulur, temizlik ya da rahatlama gibi konularaysa çok az değinilir. Banyo "uzman işi" bir uygulama olmayı sürdürür. Etkileri kullanılan sıcaklığa göre sarsıntı ya da yatışma yaratabilen ve insana güç verebilen mekanik bir ilkeye bağlıdır büyük ölçüde.
Sayfa 390Kitabı okudu
Reklam
Özürlü Beden
Böylece özürlü beden sokaktaki insanlar, yazarlar, bilginler, hatta onunla ilgilenenler tarafından görüldüğünde bile, hayali bir biçimde iğrendirici ve sefil olmayı sürdürür. Ne var ki, 18. yüzyılın sonunda tarihsel bir kırılma yaşanacaktır. Özürlüler eğitilmeye, aşağı tabaka olarak görülmemeye, çirkin ve korkutucu görüntülerinden kurtulmaya başlarlar.
Sayfa 362Kitabı okudu
Özürlü beden yalnızca kusurlu beden değildir, aynı zamanda her türlü zararın ve acının izini taşıyan bedendir.
Sayfa 360Kitabı okudu
Anestezinin önemini
Anestezinin önemini daha iyi anlamak için, ameliyat acılarının tarihine bakalım. Ameliyatta yaşanan acıların doğum sancısıyla birlikte en şiddetli acılar olduğu düşünülür o dönemde. Ameliyat acısı, damla hastalığının ya da yüz nevraljisinin -yüzyılın i kinci yarısı boyunca hastanın çektiği en korkunç ağrı olarak görülür- neden olduğu ağrılardan farklı olarak, insan eliyle, kasten ve öngörülebilir biçimde ortaya çıkmaktadır, tıpkı işkence acıları gibi. Bu acı türü yürek paralayıcı bir ameliyat sahnesinde yer alır. Ameliyatsa 19. yüzyılın ilk yarısında kuşkusuz yararlı olması amacıyla dayatılan eski acı düzeninin hala sürdüğünü gösterir. Kamuoyunun gözünde, cerrahların cellat ya da kasapla bir tutulmasını açıklamaktadır bu da.
Sayfa 346Kitabı okudu
Pierre Pierrard dokuma imalathanelerindeki bedenlerin acısını okura duyumsatmayı başarır. "Kırk yedi yaşındaki Prinquette çarkları yağlamaktadır; derken, bir kayışa kapılınca, kafatası ana milin üstünde ezilir, cesedi de oraya bağlı kalır. ( ... ) Kırk yaşındaki Vanthuyne elinde bir demet otla aktarma milinin yanından geçmektedir: Ot demeti mile takılınca, sarmaşık gibi dolanıverir ve zavallıyı da kendine çeker; adamın ayağı bacağından kopup on adım öteye fırlar; mil durduğunda, otlar Vanthuyne'i boğup öldürmüştür. ( ... ) Otuz yaşındaki Cornil, Pourrez'de cilacılık yapar; mile dayanınca, mil onu kemerinden kapıverir; çığlıklarını işiten olmaz. On dakika sonra, göbeğinin alt tarafı deşilmiştir." 1856'da, on üç yaşındaki makaracı Appoladore Daussy azarlanmaktan korktuğundan, işçilerin yokluğunda bir kayışı sabit bir makaraya geçirmeye karar verir; makara onu kaptığı gibi duvara çarpar. Aynı yılın 9 Ağustos'unda genç Hochard makinenin destek bölümüne tırmanır ve eliyle bir kayışı tutar; birden elini kaptırıverir. Makine bedenini de çeker kendine. Ateşçiye bodrum katındaki makineyi durdurmasını söyleyemezler bir türlü. En sonunda makine durduğunda, "yolda ezilip paramparça olmuş bir kuklayı andırır ( . . .) boynuna dolanan gömleği çocuğu boğmuştur. Bedeni dakikada yüz yirmi kez dönüp ayaklarıyla tavanı delmiştir." İşveren bunu dert etmez.
Sayfa 335Kitabı okudu
Reklam
89 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.