Ben Bir Gürgen Dalıyım kitaplarını, Ben Bir Gürgen Dalıyım sözleri ve alıntılarını, Ben Bir Gürgen Dalıyım yazarlarını, Ben Bir Gürgen Dalıyım yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Hatta henüz icat edilmemiş silahlar da insan oğlunun içindeydi. Yani insan bir savaş alanıydı. Ceket, gömlek, pantolon ya da etek giymiş, kravat takmış, tıraş olmuş, kokular sürmüş bir savaş alanı. Gülümseyen bir savaş alanı. Öpen hatta, okşayan, konuşan, susan, çiçekler alıp çiçekler veren bir savaş alanı... Peki bir barış bahçesi olamaz mıydı aynı insan? Şöyle, güllerin kuş cıvıltılarına, kuş cıvıltılarının güllere karıştığı, mutlu yüzlerle dolu rengârenk bir barış bahçesi?”
Yani, insan bir savaş alanıydı. Ceket, gömlek, pantolon ya da etek giymiş, kravat takmış, tıraş olmuş, kokular sürmüş bir savaş alanı. Gülümseyen bir savaş alanı. Öpen hatta, okşayan, konuşan, susan, çiçekler alıp çiçekler veren bir savaş alanı...
"Boş yere hayallere kapılıp şu insan denen yaratığa bel bağlamamalıydım. Çünkü, yüzyıllardır çözülemeyen acayip bir bilmeceydi insan. Derinlerden daha derin bir sırdı ya da, ucu bucağı olmayan, içi pisliklerle, içi eşsiz güzellikle dolu, alabildiğine karanlık ve karmakarışık bir evrendi."
Hayatta, sevinç kadar acı da vardı.
Başka bir deyişle, biz de acı çekiyorduk insanlar gibi, zaman zaman biz de üzülüyor, zaman zaman kendimizi tutamayıp biz de ağlıyorduk, insanlar gibi, kimi zaman da kaygılanıyor, düşünüyor ve korkuyorduk.
Keşke insanlar dünyayı sevmeyi öğrense; yaşadıkları topraklarda birer misafir olduklarını anlayıncaya ve çocuklarına daha yeşil bir gelecek hazırlamanın bilincine erişinceye kadar, ne yazık ki katliam böylece sürüp gidecek!
Keşke ufacık bir kuş olsaydım, balık olsaydım, ya da ne bileyim, dere kenarındaki sazlıkların içinde zıplayan duran pörtlek gözlü bir kurbağa falan olsaydım...