Beni İki Kadın Çok Sevdi Sözleri ve Alıntıları
Beni İki Kadın Çok Sevdi sözleri ve alıntılarını, Beni İki Kadın Çok Sevdi kitap alıntılarını, Beni İki Kadın Çok Sevdi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Bin yaşa Gazi Paşamız!”
Sayfa 573Kitabı okudu
Mustafa Kemal, 29 Ocak 1923 tarihinde Latife Hanım'la evlenirken, ilk defa bir kadın nikah masasında kendi iradesini kullanmıştı.
Sayfa 259 - alfa yayıneviKitabı okudu
Annesi Zübeyde Hanım, Osmanlı Devleti'nin bu bunalımlı döneminde Mustafa Kemal'i evlendirmek istemişti. Mustafa Kemal'in cevabı ise, "Anneciğim, ben vatanımla evliyim. Başka bir izdivaç yapmaya şu zamanda vaktim yok... Anne, bugün evlenmeden daha ehemmiyetli memleket işlerinin peşindeyim... Vatan varken insan kendisini düşünemez... "
Sayfa 43 - alfa yayıneviKitabı okudu
Milli mücadele yıllarında bir gün gazeteci Ahmet Emin (Yalman) Bey'e de " Bir aile bağının tesiri altında olan kimselerden devamlı memleket hizmetleri için hayır gelmez. Bunlar için böyle bağlardan azade atılgan adamlara ihtiyaç vardır," demişti.
Sayfa 43 - alfa yayıneviKitabı okudu
Ademzade Ahmed Bey hatıralarını şöyle bağlıyor:
"Hakikaten Keçiören ve Etlik bağları ağaç ve bağ bakımından çok kıymetli, şerefli iken; İslamların bulunduğu semti tercih etmelerini, milletine olan muhabbet ve sevgisinin icabı sayarım."
Sayfa 64 - alfa yayıneviKitabı okudu
İsmayıl Hakkı Bey, kendi din ve din eğitimi anlayışına göre şu cevabı verdi:
"Din içtimai bir müessesedir. Realitede yaşamaktadır. Fakat devlet onu mekteplerinde öğretmeye mecbur değildir. Devlet terbiyesinin karakteri ancak milli olabilir. İnkılâp maarif müesseselerini laikleştirmelidir."
Sayfa 491 - alfa yayıneviKitabı okudu
Cumhuriyetimizi kuran Teşkilatı Esasiye de okundu. Birinci made şöyle idi:
'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türkiye Devleti'nin hükümet şekli Cumhuriyettir.'
Sayfa 457 - alfa yayıneviKitabı okudu
Bir akşam, Fikriye Hanım, gene şakır şakır yağan yağmurun altından geçti, Münih Garı'na geldi. Istanbul'a hareket eden trene bindi, titriyordu. Istasyona, kendisini uğurlamaya yalnız tek bir kadın gelmişti. Çünkü, onu, sanatoryuma gelişinde törenle karşılayıp kabul eden kadınlar Mustafa Kemal'in evlenmiş olduğunu haber alınca ondan yüz çevirmişlerdi.
Sayfa 412 - alfa yayıneviKitabı okudu
Genç doktor kürsüye cıktı:
"Senin asıl büyüklüğün, bütün o büyüklüklere rağmen milletin ferdiyim diye öğünmendir."
Sayfa 371 - alfa yayıneviKitabı okudu
"Sevmek!.. Vakit bulduk mu ki? Bir ömür çeşitli mücadelelerle geçti. Dağ, dere, tepe, vadi ve çadırda, karargâhlarda ömür süren bir askerim sevmeye vakti kalır mı?"
Sayfa 245 - alfa yayıneviKitabı okudu
Elbette ki, yüzyılların getirdiği önyargıları yıkmak yıllar sürecektir, ancak hızlı bir şekilde ilerliyoruz ve yıllar sonra geçmişin eli bizi yönetmekten vazgeçecektir.
Sayfa 259 - alfa yayıneviKitabı okudu
"Şuna inanmak lazımdır ki, dünya yüzündeki gördüğümüz her şey kadının eseridir."
Sayfa 272 - alfa yayıneviKitabı okudu
Ancak Türk kadını erkeklerle birlikte kendilerini eğitirlerse ve milli meselelerde aktif rol oynarlarsa mükemmele ulaşabileceğini belirtti.
Sayfa 264 - alfa yayıneviKitabı okudu
Mustafa Kemal, sofrada durmadan sözden söze geçiyordu. İzmir'e girmezden önce Turgutlu'da geçen bir olayı, Kazım Karabekir'e anlatıyordu:
Yanında Fevzi ve İsmet Paşalar, Nuri, Ruşen Eşref, Salih Beyler ve daha başkaları vardı. Turgutlu'nun kenarında bulunan bir kilisenin kubbesine Türk bayrağının çekilmiş olduğunu gördüler. Bu arada birden patlayan bir bomba ile kilisenin duvarı çöktü, bina yanmaya başladı. Bayrak da tutuşacak derken ipi yanan bayrak uçarak bir çınar ağacına kondu. Mustafa Kemal bu olayı anlattıktan sonra söyle diyordu:
"Bayrağın, bir ucundan olsun yanmadan koca çınar ağacına düşmesinin doğrusu zaferin müjdesi saydım. Ertesi gün İzmir'deydik!.."
Sayfa 266 - alfa yayıneviKitabı okudu
Yakup Kadri Bey,
Konuşmamız hep hep havai mevzular üzerinde cereyan etti. - Burada söyleyeyim ki Mustafa Kemal Paşa gayet hoşsohbettir- Kaç yıldır kalbimizi ve beynimizi sarsan o müthiş milli meselelerden hiçbirine temas etmek istemiyordu. Belki bu bir nevi tevazuydu.
Sayfa 77 - alfa yayıneviKitabı okudu