90 yaşında küçüklüğünden beri zampara olan evlenmemiş,hiç aşık olmamış bir adamın 90.yaş günü için kendine bakire bir kız ısmarlamasıyla başlıyor.14 yaşındaki kız uyurken yanına kıvrılıyor ama sadece izliyor bir şey yapmıyor .Bu böyle uzun süre gidiyor .Bir odaya gelip bir kuzun yüzüne basıp gitmek değil olay çok daha derim çok daha anlamlı .Kendini ,hayatını çevresini ,bakış açısını aşka olan tutumunu değerlendiriyor sürekli .Sadece yatakta çıplak yatan bir kız ona hayat enerjisi veriyor .Çok güzel olmasından falan değil adam kızı uyanıkken değil uyurken ,konuşurken değil susarken seviyor istiyor .Ve buna aşk diyor .
Bence bu tamamen psikolojik .90 yaşındaki bir insanın yaşayamayıp yaşamak istedikleri bilinçaltında saklı ve böyle bir vasıtayla ortaya çıkıyor .Her ne kadar durum olay ahlakdışı görünse de hayat bu neyin nerede anlamlı kılınacağını bilemeyiz .Bireysellikten yola çıkılırsa 90 yaşındaki bir insana hayat veren bir hikaye denilebilir .
"Göğsümde bir sıkıntı hissettim. "Ömrümde hiç âşık olmadım." dedim.Hemen karşılığını verdi:"Ben oldum." Sonra da işini yarıda kesmeden sözünü tamamladı: "Yirmi iki yıl sizin için gözyaşı döktüm.