1000kitaba arkadaş tavsiyesi üzerine kayıt oldum.Yazılarımı birçok okuyucuyla paylaşmamı önerdi.Daha sonra bunun için takipçi gerektiğini düşündüm ki yazılarım birçok insana daha rahat ulaşsın.Sonra durdum ve baktım ki yazılarımı insanların beğenisine sunmak belli bir yerde hizmete dönüşüyor.Oysa ben ne hizmet etmek ne de herhangi bir insanı memnun etmek istemiyorum.Varsın beğenilmesin,varsın kimse takip etmesin.Burası benim beynimi boşalttığım yer.Not defterim.Kütüphanem. Daha ekleyemediğim nice kitabım var ki kendimi bildim bileli okuyorum öyle ki okuduklarımı unutmaya bile başladığım yaşlardayım.Burada saçmalarım,gülerim,ağlarım.Burası benim alanım.Lütfen sizde saygılı olun gerisi pek önemli değil.
Atı alan Üsküdar’ı geçecek de,
Ahı alan sıratı geçebilecek mi?
Kaç “Estağfurullah” kurtarır,
Ziyanda kalmış ömrünüzü.
Ettiğin şükürler dahi
Aldığın nefese yetmezken…
“Belki de ben ve benim bedenim zihnimin arkasından iş çeviriyordur.”
Kendimi anlatabileceğim bir cümleyi kitapta okumak, en sevdiğim okurken kendini bulmak.
“Nasıl ki kemikler,et parçaları , bağırsaklar ve kan damarları derinin altında gömülü olduğu için insan görüntüsü çekilir bir hal alıyorsa, ruhun heyacanları ve tutkularıda aynı şekilde hiçliğe gömülüdür; HİÇLİK RUHUN DERİSİDİR.”
Uzun zamandır kitap okuyamıyorum.Haftada belki de üç sayfa filan okumuşumdur.Dikkat eksikliğinin başka bir sonucu da bu.Bazen bir gecede 500 600 sayfayı bitirebilirken bazen de haftalarca okuyamaz hale geliyorum.Havalar az biraz düzelince beynim kitabı reddediyor.Aklım fikrim gezmede🥲