Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Gerçek anlamda ahlaklı olabilmek ve davranabilmek için samimi olmak gerektiği gibi, özgür olarak eğliyor olmak da gerekmektedir. Yine tersinden alınacak olursa, ancak benliğin derinliklerinden kopup gelen edimlerin gerçek anlamda özgür olabilecekleri söz konusudur. Kısaca, özgürlüğün de ahlakın da kaynağı derin ben'dir. Dolayısıyla özgürlük ve ahlak karşılıklı diyalektik bir ilişki içinde olanaklıdır. Herhangi bir eylemin özgürlüğü ve ahlakiliği ya birlikte söz konusudur ya da yanılsamadır. Çünkü özgür ve ahlaki dediğimiz eylem aynı zamanda diğerini de yapısında barındırıyor olmalıdır. Öyleyse ancak özgür eylemler ahlaki olabileceği gibi aynı şekilde ancak ahlaki eylemler özgür olabilir, denilebilir.
Sayfa 99 - Aktif Düşünce, 1. BaskıKitabı okudu
Görülüyor ki evren, olmuş bitmiş değil, tersine sürekli olmak üzere bulunan bir evrendir. Olmuş bitmiş olsaydı onu zekânın bilgisiyle anlamak mümkün olurdu. Ancak böyle olmadığına göre bu evreni içinden kavramak gerekir. Bu nedenle, yani evren her an değişen dinamik bir evren olduğu için, bu evrenin asıl hakikatleri zekâ ile değil, ancak sezgi ile kavranabilir.
Sayfa 38 - Aktif Düşünce, 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
Bergson'un varlık kuramında aslolan; zamanın ve mekânın belirli bir noktasından itibaren varolan, yaratma ve oluş yani süre'dir. Ona göre yaratma bir kerede bütün zamanlar için gerçekleştirilmiş veya projelendirilip uygulamaya koyulmuş bir olgu değildir. Yaratma, yaratıcı güç, kudret ve iradenin sürekli ve kesintisiz eylem ve etkinliğidir.
Sayfa 28 - Aktif Düşünce, 1. BaskıKitabı okudu
..."bilinçli bir varlık için varolmak değişmek, değişmek olgunlaşmak, olgunlaşmak kendi kendini durmadan yaratmak" demektir. Aksi takdirde insan vücudunun durum, jest ve hareketleri bize basit bir mekaniği hatırlattığı nispette gülünçleşeceklerdir.
Sayfa 102 - Aktif Düşünce, 1. BaskıKitabı okudu
İnsan
insan, değerlerin sesini duyan, olması gerekeni veya yapılması gerekeni fark edip, hisseden ve bu uğurda eyleyebilen bir varlıktır.
Sayfa 101 - Aktif Düşünce Yayınevi
Saf Hafıza
Bergson'un psikoloji tasarımında "derin ben" ve "yüzeysel ben" ayrımı göze çarpmaktadır. Bu iki "ben" tasarımını da, iki ayrı "hafıza" anlayışı desteklemektedir. Gündelik hayatın rutin işlerini yaparken süjeye yardım eden otomat hafıza veya alışkanlıklara dayalı hafıza, bir de derin ben'i destekleyen yaratıcı ve özgür hafıza. O, bu hafızaya saf veya salt hafıza da demekte ve neredeyse ruhla özdeş kabul etmektedir. Aslında Bergson'un psikolojisi veya zihin felsefesi de denilebilecek olan alan, onun bu özgün hafıza kuramı üzerine oturmaktadır. Zira Bergson'da benliğin ve şahsiyetin temeli, yaratıcı ve özgür olan bu saf hafızadır.
Sayfa 84 - Aktif Düşünce, 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
İnsanın hayat hamlesinin gelişimi ve açılımı sürecinde yarı yolda kalmış, bozuk-çatlak bir ürün olmayışı ona ister istemez ahlaki bir ödev ve sorumluluk da yüklemektedir. Çünkü o, sadece sezgileri olan bir canlı değildir. Bütün bir yaratma ve oluş sürecinin tanığıdır, bilincidir, anlamıdır ve anlamlandırıcısıdır. Dolayısıyla organik hayatın yapısını korumak ve devamını sağlamak da ahlaki ödevlerinden sadece biridir.
Sayfa 34 - Aktif Düşünce, 1. BaskıKitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.