Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Beyaz Diş

Jack London

En Eski Beyaz Diş Sözleri ve Alıntıları

En Eski Beyaz Diş sözleri ve alıntılarını, en eski Beyaz Diş kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Çevrelerini saran ağır sessizlik, tıpkı denizin dibindeki dalgıcın üzerine basınç yapan su kütlesi gibi, ruhlarını eziyordu. Bu sessizlik, uçsuz bucaksız sonsuzluğun ve kaçınılmaz zorunluluğun olanca ağırlığıyla üzerlerine yükleniyor; dünya nimetlerine olan aşırı tutkularını, gelip geçici coşkularını, uçarı heveslerini ezerek son damlasına kadar posasını çıkarıyor; büyük ve yenilmez doğa güçlerinin parmağında oynattığı, zavallı akılları ve yetersiz bilgileriyle onları ufacık birer güneş lekesine döndürüyordu.
Eğer bir yaratık kendi türünün düşmanı ise o yaratık muhakkak Beyaz Diş'tir. Bunun için ne özür diledi ne de kimseyi bağışladı. Sürekli olarak sürü tarafından rahatsız edilip ısırıldığı için o da, sürekli olarak üzerlerinde hak ettikleri izlerini bıraktı.
Reklam
Ne böyle bir tanrıya inanmak için imanın gereği vardı ne de bir kimsenin inancını sarsmak için çaba harcamak gerekiyordu. Ondan uzaklaşmak mümkün değildi. İşte, orada iki ayağının üstünde, elinde sopası, son derece kuvvetli, hırslı, öfkeli ve yine de sevimli bir halde duruyordu. Tanrılığı, esrarlı ve güçlü durumu, etle örtülmüştü.
Ama vahşi yaşam, vahşi yaşamdır, annelik de annelik; vahşi yaşamın ister içinde isterse dışında olsun, annelik her yerde anneliktir ve her zaman yapısında yüksek düzeyde bir koruyuculuk içerir.
Sayfa 50 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
Yaşam, yaradılış amacına uygun hareket etmeyi hedefleyenleri, başarının doruğuna çıkarır.
Sayfa 55 - Morpa Kültür YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Burnunu yukarı dikip bütün dertlerini anlattı soğuk yıldızlara.
Sayfa 215Kitabı okudu
Hayatın kendisiydi et. Hayat bir başka hayata bağlıydı. Yiyenler ve yenilenler vardı. Bu ''Ye onu! Yoksa sen yenirsin." kanunu idi. Bu kanunu açık ve sabit bir formül şeklinde uygulayıp, töresel bir sonuç çıkartmadı. Hatta bu kanun üzerinde üstünde bile durmadı. Onu düşünmeksizin uyguladı.
Dünya sürprizlerle doluydu. İçindeki canlılık, kaslarının hareketi, bilinmeyen bir mutluluktu. Et peşinde koşmak, heyecan ve sevinçle karşılaşmak demekti. Öfke ve mücadeleleri zevk doluydu. Korku ve bilinmeyenin sırrı, yaşamaya devam etmesine sebeb oluyordu.
Yaşamak, amacını ortaya koyduğu zaman güzeldi.
Reklam
Bu yüzden de bilinmeyen korkunç bir şeydi. Çünkü korku getiren başlıca öğelerden biri de, bilinmeyen şeydi.
Kendisine miras kalan vahşilik ve özgürlüğe ters düşen bir şeye dayanmak ağrına gidiyordu. Bunu öğrenmekten hoşlanmadığı halde, farkında olmadan hoşlanmayı öğrendi. Kaderini bir başkasının eline bırakmak, var olan sorumlulukların el değiştirmesi demekti. Tek başına durmaktansa birisine dayanmak her zaman kolaydı. Bu bir çeşit değiş tokuştu.
Ormanda yavrusu ile beraber yaşayan bir annenin hayatı kısadır, fakat insanın egemenliği altında iken bu, bazen daha da kısadır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.