Bu eser, yalnız, yapayalnız bir erkek ve gece vakti karşılaştığı bir kadının hikayesini anlatıyor. Dostoyevski’nin hemen hemen tüm eserlerinde olduğu gibi burada da iki kahramanın buhranları, hezeyanları, duyguları ve bağlı olarak deneyimleri arasındaki çırpınışları, belki bir miktar histerik oluşları ilk bakışta ve hikâyenin devamında dikkatimizi cezbediyor. Sizin de bildiğiniz üzere kitabın yazarı, insan zihninin kıvrımlarında gezinmekten, duygu- düşünce yoğunluğu arasındaki bocalamaları diyaloglar ile aktarmaktan, gelgitlerle dolu insan beyni ve insanların içinde barındırdığı çelişkili hisleri yansıtmaktan keyif alıyor. Bunların yanı sıra erdem, ahlak, aşk, fedakârlık, mahcubiyet ve daha birçok kavramı işlemekten, bu kavramları toplumsal ahlak ve insan düzleminde tartışmaktan da hoşlanıyor.
Ezcümle, Dostoyevski’nin karakterlerindeki genel gözlemlerimizi, karakterlerin zapt edilemez coşkunluğunu hissedebileceğimiz eserlerinden biri.