Beyoğlu'nda Gezersin

Nazlı Eray

En Eski Beyoğlu'nda Gezersin Gönderileri

En Eski Beyoğlu'nda Gezersin kitaplarını, en eski Beyoğlu'nda Gezersin sözleri ve alıntılarını, en eski Beyoğlu'nda Gezersin yazarlarını, en eski Beyoğlu'nda Gezersin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ufak hesaplar, sinsi düşünceler, planlar... İnsan beyni gibi muhteşem bir organı böylesine küçük hesaplar için kullanmak ne acı.
263 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Beyoğlu'nda Gezersin - Nazlı Eray
Beyoğlu'nda Gezersin, Nazlı Eray'dan okuduğum ilk kitap. Benim açımdan bu romanın farklı bir havası olduğunu söylemeliyim. Gerek üslup gerek muhteva bakımından bu tarz bir eser okumamıştım. Yazar kendi penceresinden giriyor olaylara. Farklı karakterlerin iç dünyalarını bize sunuyor. Şunu söylemeliyim ki olay örgüsünü algılayabilmek ve içselleşirebilmek için sayfalarda epey ilerlemem gerekti. Fakat sonrasında her şey yerine oturdu. Aslında burada odaklanılan husus ana olaydan ziyade birbirinden farklı lakin birbiriyle ilintili yaşamların özü. Bu, romana mistik bir ruh katmış. Üslup açısından kolay ve akıcı ilerleyen bir metin. Yine de bize anlattıkları biraz dolambaçlı. Sanırsam romanın lezzeti de buradan geliyor. Yerinde bir polisiye tadı verdiğini de ifade etmeliyim. Kendi yaşamımızda kendimizi konumlandırmakta güçlük çektiğimiz dönemlerde okuyabileceğimiz bir eser.
Beyoğlu'nda Gezersin
Beyoğlu'nda GezersinNazlı Eray · Can Yayınları · 200585 okunma
Reklam
232 syf.
7/10 puan verdi
·
8 günde okudu
İlk kez okudum Nazlı Eray'ı... Bu türü temsil eden bir başka türk yazarımız var mıdır bilmiyorum ancak artık benim için "Nazlı Eray Tarzı" diye bir şey olduğu kesin. Post-modern dönemin özelliklerini almış eser, "fantastik gerçekçi" romanın bence en iyi örneklerinden biri. Hayalle gerçeğin; şimdiyle eskinin, zaman ve yer kavramının birbirine girdiği romanda, Nakşibendi Şeyhi Küçük Hüseyin Efendi, 1950'lerde güzeller güzeli Madam Tamara, Mazi Kalbimde Bir Yaradır programının yapımcısı Ulvi, ilk hava şehitlerimizden Fethi Bey, elinde geçmişteki bir kadının hatıra defteri ile Beyoğlunda dolaşan çılgın âşık Bozacı Naki, psikolojik problemlerin konuşulduğu, hastaların telefonla bağlanıp, bilgi aldığı “Deli Saati” adlı programı sunan ünlü Doktor gibi farklı zaman diliminde yaşamış karakterler yer alıyor. Yazar ya da romanın baş kahramanı 1950’li yıllarda yaşamış, ve bir otel odasında öldürülmüş olan Beyoğlu’nun en güzel kadınlarından Madam Tamara’nın gizemli ölümünü bir zaman tünelinde, gerçeklikten kopmadan, farklı zamanlarda yaşamış kişilerle birlikte çözmeye çalışıyor. Okuduğum en ilginç romanlardan biri olan "Beyoğlu'nda Gezersin" zaman zaman şaşırtıcı, zaman zaman ürpertici ayrıntılarla dolu... Öyle ki, kitap bittiktan sonra Beyoğlu'na, romanda Madam Tamara'nın sıkça gittiği Markiz pastanesine gittiğimde, önceside defalarca gitmiş olmama rağmen ilk kez gitmişim hissine kapıldım, tam anlamıyla tüylerim diken diken oldu. Okuyucuya bu hissi verebilen tüm yazarların kalemine sağlık;)
Beyoğlu'nda Gezersin
Beyoğlu'nda GezersinNazlı Eray · Doğan Kitap · 201285 okunma
"Yaşam dediğin nedir ki! Bir kahkaha, bir hıçkırık, bir umut, bir bekleyiş..."
232 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Malum "kitapstore"un stoklarında kaldığı için 6 liradan toplu olarak sattığı kitapların içinden seçerek aldığım ve ilk okuduğum Nazlı Eray romanı. Çok satmadığı için mi yarım paket sigara parasına düştüğünü düşünürken elimdeki kitabın 6. baskı olduğunu görünce içime su serpildi. Roman tekniği açısından Güney Amerikalı yazarlarda görülen ve konusu bana "Büyülü Gerçeklik" veya "Fantezi roman" gibi gelen fantastik öğelerle bezeli bir hikaye ile karşılaşınca kitabın başlarında anlama zorluğu yaşar mıyım diye sordum kendi kendime ama bölümler ilerledikçe muhtemelen yazarın güzel Türkçe'si ve konuyu duru bir şekilde anlatması nedeniyle bu korkumun boşuna olduğunu anladım. Konu olarak tutkulu bir aşk ve buna bağlı olarak işlenen bir cinayetin izini sürmek gibi görülse de aslında bence bir İstanbul romanı. Hatta bir Beyoğlu romanı. Bölümler arasında ellili yıllarla iki binli yıllar arasında gidiş gelişler, araya giren tarihi portreler ve yan kahramanlar, falcılar, rüyalar, mistik durumlar, psikiyatrik anlamda yaralı insanlar ve bunların karışımından oluşan bir örümcek ağının yavaş yavaş çözülmesi romanın yarısından sonra insanı içine öyle bir çekiyor ki hem sonunu merak ediyor hem de bitmesin istiyorsunuz. Rahatlıkla tavsiye edebileceğim bir kitap olarak kütüphaneme koyuyorum.
Beyoğlu'nda Gezersin
Beyoğlu'nda GezersinNazlı Eray · Doğan Kitap · 201285 okunma
Korkuyorum Geceden
Korkuyorum, çok korkuyorum geceden. Kentin üstüne gece çökerken, sanki bileklerine kelepçe vurulmuş, hapse götürülen birisi gibi hissediyorum kendimi Beni saran çember gittikçe daralıyor, nefes alamıyorum, yüreğim delice çarpıyor, gece ağzıma burnuma doluyor, boğuyor beni sanki.
Reklam
84 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.