Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilginin Sırrı - Jnana Yoga

Swami Vivekananda

Bilginin Sırrı - Jnana Yoga Sözleri ve Alıntıları

Bilginin Sırrı - Jnana Yoga sözleri ve alıntılarını, Bilginin Sırrı - Jnana Yoga kitap alıntılarını, Bilginin Sırrı - Jnana Yoga en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Düşünen varlıklar farklılaşır; farklılık düşünmenin ilk işaretidir. Düşünen bir kişiysem, farklı fikirlerin olduğu, düşünen insanların olduğu bir yerde yaşamayı seçmeliyim.
Sayfa 284 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Özgür bırakmadığınız hiçbir şey gelişemez.
Sayfa 78 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Felsefe, zevkten vazgeçmenizde değil, zevkin gerçekte ne olduğunu bilmenizde ısrarcıdır.
Sayfa 140 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Cennet: mutluluktan, mutsuzluğun çıkarılması fikridir. Yani bu yaşamın zevklerini isterim ama mutsuzluklarını istemem deriz. Bunun iyi bir fikir olduğuna, kulağa hoş geldiğine şüphe yok, ancak bu fikir baştan aşağı hatalıdır; çünkü mutlak iyi ve mutlak kötü diye bir şey yoktur.
Sayfa 139 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Rüzgâr her zaman eser. Yelkenleri açık tekneler, rüzgârı yakalar, yelkenlerini saranlarsa, rüzgârı kaçırır.
Sayfa 207 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
İnsanoğlu, doğanın üzerine çıkmak için mücadelesini sürdürdükçe insanoğludur. Bu doğa hem içsel, hem de dışsal bir yapıya sahiptir. Doğa, dışımızdaki maddenin parçacıklarını yöneten yasaları içermekle kalmaz, aynı zamanda, bedenimizi yöneten yasaları da kapsar. Dışsal doğayı fethetmek iyi ve çok büyük bir şeydir; ama içsel doğamızı fethetmek bundan daha önemlidir. Yıldızları ve gezegenleri yöneten yasaları bilmek muhteşemdir; ama insanoğlunun tutku, duygu ve isteklerini yöneten yasaları bilmek daha muhteşemdir.
Peki, neden kötülükleri görürüz? Karanlıkta bir hırsız, ağaç kütüğünü gördüğünde, "Bu bir polis." der. Sevdiği kişiyi görmek için bekleyen genç bir adamsa kütüğü gördüğünde, onun sevgilisi olduğunu düşünür. Kendisine hayalet öyküleri anlatılmış olan bir çocuk, kütüğün bir hayalet olduğunu zannederek, çığlık atmaya başlar; ancak o her zaman bir ağaç kütüğüdür. Biz dünyayı kendimiz gibi görürüz. Masanın üzerinde bir altın kesesinin olduğu bir odada, biri bebeğin bulunduğunu düşünün. Bir hırsız gelip altınları çalsa, bebek altınların çalınmış olduğunu bilir mi? İçimizde ne varsa, dışarıda onu görürüz? Bebeğin içinde hırsız yoktur ve dışarıda da bir hırsız görmez. Bu, her şey için geçerlidir. Dünyanın kötülüklerinden ve günahlarından bahsetmeyin, hâlâ kötülükleri görmeye bağlı olduğunuz için ağlayın. Her yerde günah gördüğünüz için üzülün ve dünyaya yardım etmek istiyorsanız, dünyayı kınamayın, daha da zayıflatmayın.
Sayfa 46 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Dinlerin iddia ettiği gerçeklerin ne kadarının doğru olduğu sorusunu bir yana bıraksak da, tüm dinlerde ortak bir özellik buluruz. Dinlerin hepsi, fiziğin somut çeşitlerine karşıt olan soyutlamalardır. Örneğin; yüksek dereceli tüm organize dinler, ister Soyutlanmış Varlık, Her Şeye Gücü Yeten Varlık, Tanrı olarak isimlendirilen Soyut Kişilik biçiminde olsun, ister Ahlak Yasaları ve tüm varoluşun temelindeki Soyut Öz olsun, Soyutluk Biriminin en saf halini alır. Günümüzde de, aklın duyular üstü durumunu göz önüne almadan dinleri vaaz etme çabasında, Kadimlerin eski soyutlamaları alınır; 'Ahlaki Yasa', 'İdeal Birlik' ve benzeri isimler verilerek bu soyutlamaların duyularda olmadığı gösterilir. Hiçbirimiz henüz 'İdeal İnsanoğlu'nu görmedik; ancak yine de buna inanmamız istenir. Hiçbirimiz henüz mükemmel bir kişi görmüş değiliz, ama bu ideal olmaksızın ilerleyemeyiz! Tüm farklı dinlerde, bazen bir şey şahıs olarak veya şahsi olmayan Varlık biçiminde, bazen bir Kanun olarak, bazen ise Varlık olarak ya da Öz olarak, İdeal bir Soyutlama Birimi göze çarpar ve kendimizi hep bu ideale yükseltme mücadelesine gireriz.
Sayfa 19 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Kışın bazen yağmur bulutları ortaya çıkar; gökyüzünde gürler fakat yağmur yağmaz; ancak yağmur mevsiminde bulutlar konuşmaz, dünyayı sel götürür." Bu durumda, gerçekten çalışanlar evrensel kardeşliği kalplerinde gerçekten hissedenler çok fazla konuşmazlar, evrensel kardeşliğin küçük mezheplerini yaratmazlar; ama tüm fiilleri, her hareketleri, tüm yaşamları insanlık için gerçekte kardeşlik duygusu hissine, herkes için sevgi ve sempatiye sahip olduklarını net bir şekilde gösterir. Onlar konuşmazlar, yaparlar ve yaşarlar. Bu dünya, yaygara şeklindeki konuşmalarla fazlasıyla doludur: Bizlerse, daha fazla hevesli çalışma ve daha az konuşma isteriz.
Sayfa 302 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Evrenin planı, çokluk içinde birliktir.
Sayfa 303 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Fayda gerçeğin ölçütü değildir.
Sayfa 42 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
Günümüzde bile, hemen hemen aynı fikirleri paylaşan birçok mezhep ve toplum birbirleriyle savaş halindeler. Çünkü bu ortak fikirleri tam olarak aynı şekilde uygulamak istemiyorlar. İşte tam olarak bundan dolayı dinler evrenselleşmek ve yayılmak zorundadır.
İçinde bulunduğumuz kilisenin farklı köşelerinden dört fotoğraf çekin; her bir fotoğraf ne kadar farklı görünecektir, yine de hepsi aynı kiliseye aittir. Benzer şekilde, hepimiz doğumumuzla, eğitimimizle, çevremizle vs değişen farklı noktalardan aynı gerçeğe bakıyoruz. Gerçeği bu ortam koşulları el verdikçe, kalbimizle renklendirip, zihnimizle anlayıp, aklımızla kavrayarak izliyoruz. Gerçeğin irtibat kurduğumuz kısmı kadarını, algılayabildiğimiz kadarını bilebiliriz. İnsanlar arasındaki fark budur ve bu bazen çelişkili fikirlere yol açar; yine de hepimiz aynı evrensel gerçeğe aidiz.
Sayfa 286 - Purnam YayınlarıKitabı okudu
54 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.