Kitabın ilk yarısı, akla ilk gelen yüzeysel fikirleri birarada toplamış: dürüstlük, intihal yapmama, açıklık vesaire. İyi de bunları herkes biliyor zaten? Buna benzer tavsiyeler var. İkinci yarısında ise, ağırlıklı olarak, bilim-etiği ile reel-politika arasındaki ilişkiyi incelemiş. Ve son sayfalarda, bilim etiğine dair kafa açan elli soru verilmiş, galiba yazarın maksadı; okuru bilim etiği üzerine sorgulama yaptırmak, anladığım kadarıyla. Ne yalan söyleyeyim, kitabı beğenmedim, aşırı yüzeysel ve yuvarlak tümceler bütününden ibaretmiş gibi geldi bana. Tabi okuyan, "bilim etiğine giriş" maksadıyla okuyacaksa, bu kitap böyle bir işlevi rahatlıkla görür. Özetle: 6/10 veriyorum. Bilim etiğine dair daha teknik kitaplar piyasada var, bu kitabı okumasanız da olur.