Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bilmek ve İstemek

Arthur Schopenhauer

Bilmek ve İstemek Gönderileri

Bilmek ve İstemek kitaplarını, Bilmek ve İstemek sözleri ve alıntılarını, Bilmek ve İstemek yazarlarını, Bilmek ve İstemek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O zaman mutlak hakikat nedir? O bu dünyada mutlak bir şeyin olmadığı hakikatidir.
Ve yaşamak ağır ağır yaşlanmak demektir. Fakat bir yumağa bir ipliğin sarılışı gibi bu da sürekli bir sarılıştır, zira kendi geçmişimiz bizi takip etmekte, yolun üzerinde derleyip topladığı şimdiyle sürekli olarak daha da büyümektedir.
Reklam
Budacıların benin yokluğu öğretisinde ki buna göre herhangi kalıcı bir ben yahut zattan söz edilemez de ifade edilir. Schopenhauer'in 'sonsuz doğum ve ölümler çemberi boyunca kalıcı olan iradedir, buna mukabil bilinç iradenin gelip geçici bir tezahüründen ibarettir ve sahibinin maddi ölümüyle nihayete erer' öğretisi bu düşüncelere yakın benzerlik gösterir.
Buda'nın öğrettiği temel öğreti Dört Yüce Hakikat olarak hülasa edilir: 1. Istırap ve tatminsizlik hayatın her noktasına nüfuz eder. 2. Istırabın kökeni şiddetli arzulamada veya iştihada yatar. 3. Istırabı dindirme şiddetli arzulamanın kesilmesiyle mümkündür. 4. Bu ıstırabı dindirme yöntemi Sekiz Katlı Yola dayanır. Bu yol yükselen pratikler dizisidir; ilk ikisi talipte doğru zihin (yapısının) teşekkülüyle ilgilidir; müteakip üçü ahlaki mükellefiyetlerle; ve son üçü de sükünet ve serbestiyeti getiren meditasyon teknikleriyle ilgilidir. Huzur ve derin kavrayışa erişmeye nirvana denir ve eriştikten sonra aziz ölümü halinde yeniden doğmaz.
"İçeriye doğru bakarak her birey iç varlığını tanır, ki bu onun iradesi, kendinde şey, dolayısıyla her yerde tek gerçek olandır."
İkinci farklılık noktası Schopenhauer için kendinde şeyin normal bilinç için bilinebilir olduğu, halbuki Advaita öğretisinde nihai gerçeklikle ilgili daha yüksek hakikate dair farkındalığın sadece yoga uygulamasıyla elde edilen özel hayat bilincine veya kalıbına ulaşanlar için mümkün olduğudur.
Reklam
Schopenhauer'in öğretilerinin Advaita öğretisiyle uzlaşma içinde olmadığı iki çarpıcı durumun mevcut olduğunu ifade etmiştim. Bunlardan ilkinin kendinde şey öğretisinin, ya da nihai gerçekliğinin dünyadaki uçsuz bucaksız sefalet ve ıstırabın kökeni olan bir irade olduğu öğretisiydi (Brahmayla çatışır).
"Schopenhauer'e göre nihai gerçeklik olarak kendinde şey dünyadaki uçsuz bucaksız ıstırabın kaynağı olan bir iradedir. Böyle bir görüş Advaita'nın öngördüğü kutsal bir güç olarak Brahma kavramıyla bağdaşmaz görünür."
"Temellerini Şankara'nın attığı Advaita okulunun öğretisine göre Brahma, Upanişadlarda sözü edilen ve başka yerlerde evrenin ayakta tutucusu ,Kayyûm, sıfatıyla anılan Kutsal Güç: Atman, yani insanın cevheriyle, özüyle, zatıyla birdir.bu yeniden bedenlenme geçiren tecrübi benlikle karıştırılmamalıdır."
"Upanişadlar Vedalar geleneği içinde nihai aşamayı temsil eder ve bu sebepten ötürü bunlara dayanan öğreti Vedanta (Sanskritçe: Veda'nın sonucu) olarak bilinir."
Reklam
"Kendi gelişimimdeki en iyi şeyi Kant'ın eserlerinin, Hinduların kutsal yazılarının ve Platon'un bıraktığı tesire borçluyum. "
"Parerga und Paralipomena'daki, Hint Edebiyatına Dair Bazı Tespitler başlıklı bölümde Schopenhauer kutsal Hindu metinlerinin muhtelif çevirilerinin meziyetlerini ele alıp tartışır; Hindu düşüncelerinin ve mitolojisinin Grek, Roma ve Mısır mitolojisiyle uzaktan ilişkili olması ihtimalini ele alıp değerlendirirken klasik Hindu dinine dair ilave metinleri zikreder."
Schopenhauer'in Hinduların öğretileriyle ve daha genel olarak doğu düşüncesiyle tanışması...Yeter Sebep İlkesinin Dörtlü Kökü Üzerine başlıklı doktora tezini sunduktan sonra Weimar'a hareket etmiş ve annesinin Weimar'daki salonunda şarkiyatçı Friedrich Majer ile karşılaşmıştı.
Schopenhauer'in kendinde şey öğretisindeki üçüncü önemli değişiklik, kendinde şey hakkında söylenebilecek şeye dair kendi görüşleri ile doğu öğretilerini zımni bağdaştırma teşebbüsüyle ilgilidir: "Bu aynı zamanda Buda dini mensuplarının Prajna-Paramitası, her türlü bilginin ötesi, bir başka deyişle,özne ve nesne ayrımının artık var olmadığı noktadır."
"Ne var ki daha sonraki eserlerinde Schopenhauer kendinde şeyin çok çeşitli veçhelerinin olduğu fikrini geliştirir.Diğet veçheleri mistikler, azizler, münzeviler gibi iradeyi yadsımış kimselerin farkındalığının nesneleridir."
632 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.