Emil Michel Cioran
Cioran varoluşu sorgular, insanın varoluşunu, kendi varoluşunu...altında bulduğu neden bir hiçtir dolayısıyla "hiç hakkında hiçbir şey söylenebilir"
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne bundandır ki nihilizm, varoluş hakkında yazılan birden çok kitap vardır, kendisinin yazdığı kitaplar da dahil olmak üzere.
Cioran karamsar bir sorgulayıcıdır, zaman zaman
"Sarhoş bir gökyüzünde istediğimiz güneşleri tutuşturuyoruz. Ama gene de sınırlar var; biz de bunu biliyoruz. En aşırı çılgınlıklarımızda, arkamızda bıraktığımız ve safça, yanlışlıklarımızın sonunda yeniden bulacağımıza inandığımız bir dengeyi düşlüyoruz."
"Herakleitos adaletin fizik dünyanın kendisine bile sınırlar koyduğunu tasarlıyordu. 'Güneş sınırlarını aşmayacaktır, yoksa adalete bekçilik eden Erinysler bunu anlar."
"Bizim Avrupamız, tersine, tümlüğün fethine çıkmıştır, ölçüsüzlüğün kızıdır. Güzelliği yadsıyor, yüceltmediği her şeyi yadsıdığı gibi. Ve, değişik biçimlerde de olsa, tek bir şeyi, usun gelecekteki imparatorluğunu yüceltiyor."
"Zincire vurulmuş kahraman tanrısal yıldırımın ve gök gürültüsünün altında insana beslediği dingin inancı sürdürecektir. İşte böylece, kayasından daha sert, akbabasından daha sabırlıdır. Bu uzun inat, tanrılara karşı ayaklanmasından daha anlamlı bizim için."
"İnsan her yerde, her yerde çığlıkları, acısı ve tehditleri. Toplanmış bunca yaratık arasında, cırcırböceklerine yer yok artık. Tarih fundalar yeşermeyen bir kısır toprak."
"O zaman, bu nemli ve kara Avrupa'da, yaşlı Chateaubriand'ın Yunanistan'a giden Ampère'e şu haykırışını nasıl bir keder titremesi ve zor bir suç ortaklığı duygusuyla karşılamazsınız: Benim Attika'da gördüğüm zeytin ağaçlarının tek bir yaprağını, üzümlerin tek bir tanesini bile bulamayacaksınız. Benim zamanımın otlarına bile yanıyorum. Bir fundayı yaşatacak gücüm bile olmadı."
"Savaş yılı, Odysseus'un gezisini baştan yapmak için gemiye binecektim. Ama ben de herkes gibi yaptım o zaman. Gemiye binmedim. Cehennemin açık kapısı önünde bekleyenler arasında yerimi aldım. Yavaş yavaş, girdik buraya. Ve öldürülen suçsuzluğun ilk çığlığında, kapı arkamızda şakladı. Cehennemdeydik, bir daha da çıkmadık."
"Günümüzün insanı, tin geçici olarak ölecek bile olsa, önce bedeni kurtarmak gerektiğine inanıyor. Ama tin geçici olarak ölebilir mi? Gerçekte, Prometheus geri gelecek olsaydı, bugünün insanları da o zamanın tanrıları gibi yaparlardı."
"Bugünün insanı makineleri içinde başkaldırıyor, sanatı da, sanatın varsaydıklarını da bir engel ve bir tutsaklık göstergesi olarak görüyor.Prometheus'un özelliğiyse, tam tersine, makineyi sanattan ayıramaması."
"Prometheus'un hikayesi...bir şeyler bize ezilmişin ezilmesinin, bizim aramızda da sürdüğünü ve yalnız işaretini verdiği insan başkaldırısının büyük çığlığı karşısında hâlâ sağır kaldığımızı söyler."