En Beğenilen Bir Ateşpare Bin Yangın kitaplarını, en beğenilen Bir Ateşpare Bin Yangın sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Bir Ateşpare Bin Yangın yazarlarını, en beğenilen Bir Ateşpare Bin Yangın yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Beşir Ayvazoğlu'nun adını çok duymama karşın, yazdığı hiç bir kitabı okumamıştım. Bu art niyet ya da tarafgirlikten ziyade konularımızın farklılığından dolayı diyebilirim. Bu kitabı da tesadüf bir şekilde keşfettim. Arka kapak yazısında İstanbul'u anlatıyordu. Hızlı bir şekilde kitap sayfalarını karıştırıp satın aldım.
Bir yere bir işe aidiyet
" Bir uzun yaz günüydü. Üstadla biraz dolaşmağa çıkmıştık. Karacaahmed'e geldik. Mezarlıklar arasındaki caddeden yukarıya vurmuştuk. Şimdi burada yatanlar bir zaman ne emeller, ne hayallerle yanıp yakıldıklarını, er geç bizim de bir gün başlarımızın ucuna birer taş dikileceğini konuşuyorduk. Üstad:
- 'Baki kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş,' dedi.
-Öyledir hazret, dedik; senin Safahat'ın var. Senin için gam yok. Fakat bizler için...
- Yok yok, Vahyi, kazın ayağı öyle değil. Safahat sanki bir eser mi? Ben hiç olmazsa Sadi'nin Gülistan'ı gibi bir eser bırakmalıydım. Mukaddimesinde dediğim gibi, Safahat benim aczimin, giryemin ifadesidir.
- Hazret, bir hakikat karşısında tevazuun yeri yoktur.
Ahmed Midhat Efendi, Sırmakeş suyunu yarım litre su alacak büyüklükte bir bardakla içer, buna hayret edenlere neşeli bir kahkaha atarak: "Herkül kadar adam suyunu bülbül çanağından içmez ya!" derdi.