Bir Başyapıtın Öyküsü
Henry JamesBir Başyapıtın Öyküsü Sözleri ve Alıntıları
Bir Başyapıtın Öyküsü sözleri ve alıntılarını, Bir Başyapıtın Öyküsü kitap alıntılarını, Bir Başyapıtın Öyküsü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ama bir sevgili kuşkulanmaya başladı mı istediği zaman duramaz. Marian'a eskisi gibi inanmaya, onun sözlerini tereddütsüz doğru kabul etmeye içtenlikle çabalasa da, süregelen bir güvensizlik ve hoşnutsuzluk dürtüsünden kurtulamıyordu bir türlü. Büyü bozulmuştu ve büyüleri onarmak olanaksızdır.
"Başka bir şey olmaya kalkmamız çok aptalcaydı
zaten." "'Aptalcaydı, evet. Ama güzel bir aptallıktı."
Burada dolaşmak Beacon Sokağı'nda yürümeye benzemez." Sonra Avrupa'da iki çeşit Amerikalı kız bulunduğunu açıkladı. .. yalnız yürüyenler ve yalnız yürümeyenler. "Sen," dedi kız kardeşine, "yalnız yürümeyenler sınıfındansın canım." "Bunun tek sebebi," diye karşılık verdi Bessie gülerek, "beni engelliyor olman."
"Sanırım haklısın. Beyaz eldivenlerimle dekolte elbisem ve güllerim yüzünden. Albay Mason, bir kadın böyle şeyler giyerse saçmalamaktan başka bir şey yapmasını beklemeyin ondan. Maria Teyze,"
"Seni bu işi becerdiğin için değil," dedi, "becerme yönteminden ötürü kutluyorum." "Yöntemim konusunda ne biliyorsun ki?" diye sordu Knight. "Hiçbir şey. Mesele de bu ya.
Ferdinand boşuna askerlik yapmamıştı. Ağır bir darbe yemişti ve buna erkekçe katlanmak niyetindeydi. Kendine bir an olsun acımaya bile göz yummadı. Tersine tutkulu dağarcığının bulduğu sert sözleri hiç sansürlemeden söyledi kendine...
Söyleyebileceğim tek şey şu ki, evliliğim bulutsuz bir gökyüzünden düşen yıldırım gibi olacak."
"Seni sevmesini istiyorsun ha!" diye karşılık verdim. "Bu çok kolay. Asıl zor olan senin onu sevmen."
Tam çıkarken ressam, Lennox onu holde karşıladı. ""Kendime bir anıt diktim.*" dedi ressam, "bitti. Gidip istediğiniz kadar bakın.
(*Puşkin'in bu adı taşıyan şiirine gönderme yapılıyor. Şiirin ilk dizesi, "Kendime bir anıt diktim.")
"Hoş gelmeyen kısımlar için üzgünüm...Ben gerçekçiliği severim; bunu anlamış olmalısınız." "Sizi destekliyorum; bu gerçekçiliği yakalamak için
kullandığınız çeşitli katı yöntemleri ne kadar övsem azdır. Ancak gerçekçi olmak için acımasız olmak şart değil ... gerçeği bire bir yansıtmaya çalışmak şart değil."
Ruhu yüz telli bir enstrüman ve sadece güçlü bir el ondan ses çıkarabilir. Cidden dokunulduğunda sonsuza dek tınlar o teller." Kısacası Mason aşık olmuştu. Anlaşılacağı üzere tutkusu kibirli ya da ödünsüz değildi; tersine sabırlı, tedbirli ve alçakgönüllüydü... neredeyse çekingendi.
Bir gün ona "Marian, kalbin nerede senin?" demişti ( öylesine konuşurmuş gibi elbette).
"Nerede mi... nasıl yani?" demişti Bayan Everett.
" Sabahtan akşama seni düşünüyorum. Seni birleştirip parçalıyorum, insanların harflerden sözcükler oluşturduğu oyundaki gibi. Ama bir harf eksik kalıyor hep. Elimi kalbine koyamıyorum."
Bir gün ona "Marian, kalbin nerede senin?" demişti (öylesine konuşurmuş gibi elbette).
"Nerede mi... nasıl yani?" demişti Bayan Everett.
"Sabahtan akşama kadar seni düşünüyorum. Seni birleştirip parçalıyorum, insanların harflerden sözcükler oluşturduğu oyundaki gibi. Ama bir harf eksik kalıyor hep. Elimi kalbine koyamıyorum."
Sayfa 42 - Can YayınlarıKitabı okudu
Başka ne yapacaktı ki? Kendisi sersem bir hayalperestken arkadaşı gerçek bir aşık gibi davranmıştı. Kendisi yaralanmayı hak ediyordu ve buna sessizce katlanacaktı. Bir yanılsamayla iyileşememişti; şimdi bir gerçekle iyileşmeyi deneyecekti. Sert bir tedaviydi bu, .okuyucunun da kabul edeceği gibi, iyileştirmezse öldürebilecek bir tedavi.