Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Darbenin Anatomisi

Yılmaz Öztuna

Bir Darbenin Anatomisi Sözleri ve Alıntıları

Bir Darbenin Anatomisi sözleri ve alıntılarını, Bir Darbenin Anatomisi kitap alıntılarını, Bir Darbenin Anatomisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Bayram Tahtı"
(...). Zavallı Sultan Murad, atalarının tahtında değil, alelâde bir koltuğa oturtularak padişah ilân edilecekti. Hiçbir zaman da Bayram Tahtı'na oturamadı. Som altın ve mücevherler gömülmüş olan ve bugün Topkapı Sarayı Hazînesi'nde cam içinde teşhir edilen bu taht, vezîr-i âzam Dâmad İbrahim Paşa tarafından parçalar hâlinde Kahire'de yaptırıldıktan sonra bu parçalar İstanbul'da birleştirilmişti. Altın levhalar Derviş Bey'in, üzerine kakılmış mücevherler ise Kuyumcu İbrahim Bey'in eseridir. Bu şekilde taht 23 Eylül 1585'te Cihan Hâkanı Üçüncü Sultan Murad'a sunulmuştur. Bazıları güvercin yumurtası büyüklüğündeki zümrütleri, gök ve sarı yâkutları, zeberced ve fîruzeleri göz kamaştırmaktadır. İşte bu taht, 1585'ten saltanatın sonuna kadar yılda iki defa, bayram günleri padişahlar tarafından, bir de bîat (tahta geçme) törenlerinde mutlaka kullanılmıştır. Hiçbir padişah yılda iki defadan fazla bu tahta oturmamıştır. Son defa tahta oturup bîat kabûl eden zât Sultan Abdülaziz'in oğlu İkinci Abdülmecid'dir ki, 1922 Kasım'ı sonunda bu taht üzerinde halife sıfatıyla bîat kabûl etmiştir.
Sayfa 89 - Babıali Kültür Yayıncılığı, 5. Baskı.Kitabı okudu
Sultan Murad'ın İngiltere seyahatinde tanışıp şahsî dostluk kurduğu ve sonra devamlı mektuplaştıkları İngiltere Veliahdı Galler Prensi Edward (Yedinci Edward)'ın teklifiyle farmason olduğu duyulmuşsa da halk buna inanmamıştı. Bir Osmanoğlunun, hele kutsal hâkanlık tahtının vârisi bir şehzâdesinin farmason olabileceğine kimse ihtimal vermemişti.
Sayfa 108 - Babıali Kültür Yayıncılığı, 5. Baskı.Kitabı okudu
Reklam
Hazreti Ali'nin "Sefillerin çocuklarına ilim öğretmeyiniz; onlar tahsil edince yüksek işler isterler; istediklerine erişince şerefli insanları alçaltmaya itina ederler. " manasındaki sözünün gerçeğin ta kendisi olduğuna Avni Paşa misali kâfidir.
Sayfa 240Kitabı okudu
Zaten demokrasi 1876 yılında cihanşümül bir rejim değildi. Fransa, İngiltere, İtalya ve Birleşik Amerika'da uygulanıyor, fakat asla bu devletlerin sömürgelerine teşmil edilmiyor, yalnız anayurtlarında tatbik ediliyordu. Osmanlı İmparatorluğu'nda ise, anayurt-sömürge ayrımı yoktu. Aydın ve Ankara eyaletleri nasıl yönetiliyorsa, Yemen ve Tuna(Bulgaristan) eyaletlerinin ds statüsü aynı idi.
Şimdi herkes fetva makinesi
Osmanlı Devletinde halife olan padişahlar, ancak şeyhülislam vasıtasıyla dini işleri yönetirler, şahsen din işlerine karışmadıkları gibi, şahsen fetva da vermezler.
Zira politikacıların içinde haksız olduğunu itiraf eden henüz kimse çıkmamıştır!
Reklam
Zira layık olmadıkları mevkiye getirilenlerin, kendilerini o mevkiye yükseltenlere karşı en küçük bir iğbirarda(gücenme) nankörlük ve ihanet gösterdikleri değişmez bir kaidedir.
Artık havasından mıdıır, suyundan mıdıır...
Şeyhulislâm Hasan Hayrullah Efendi adındaki bu kişi, menfaatlerine son derece düşkün genç bir yobazdı. Kasımpaşalı mütevazı bir ailenin çocuğu olarak 1834'te doğdu..
Siyasetin özeti
İşte insanı gırtlağına kadar batırarak şahsi menfaatlerine alet ederler, vatan ve millet diye kandırırlar, işlerine gelmeyen en ufak bir şey zuhur ederse bir kenara atıverirlerdi.
Sayfa 217Kitabı okudu
Şahsi menfaatleriniz için devletin ve milletin menfaatlerini pâymâl eylediniz (ayaklar altına aldınız). Utanmadan bu haltınız için devlet ve millet adını adını kullandınız.
348 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.