Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Delinin Anıları

Gustave Flaubert

Bir Delinin Anıları Sözleri ve Alıntıları

Bir Delinin Anıları sözleri ve alıntılarını, Bir Delinin Anıları kitap alıntılarını, Bir Delinin Anıları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
neler yazmışsın öyle
İnsan, meçhul bir el tarafından sonsuzluğa fırlatılmış kum tanesi, uçurumun kıyısında, düşmemek için bulduğu her dala tutunmaya çalışan, namustan, aşktan, bencillikten, hırstan medet uman, daha sıkı tutunmak için bunlar gibi nicesini erdemden sayan, son çareyi Tanrı'ya sarılmakta bulan fakat azar azar güçten düşen ve an gelip dermansız kaldığında ellerini bırakan ve düştükçe düşen zavallı, çelimsiz böcek.
Sayfa 16
Kuşkusuz, dünya artık olmadığı zaman, o zaman yaşamayı ne çok isterdim, doğasız yaşamayı, insansız, o boşluk ne büyüklüktür! Kuşkusuz o zaman, karanlıklar olacak, eskiden dünya olmuş olan biraz yanmış kül, ve belki birkaç damla su, deniz. Tanrım! Hiçbir şey! Sadece boşluk... Sadece, enginlikte bir kefen gibi uzanan yokluk.
Reklam
Ne tuhaf! Hem ıstıraba, hem neşeye mesken bir uykusuzluk. Bu da mı gösterişten ibaret yoksa? Şu aşk dedikleri kibirden başkası olmasın sakın?
Sayfa 45 - Sel Yayınları
Aç gözlerini kibirli, aciz insan evladı, aç gözlerini toz zerresine tırmanmaya çalışan zavallı karınca! Özgür olmakla, adını iyi koyduğunu, kötü koyduğunu yapabilmekle övünüyorsun. Biliyorsun başına geleceği ve istiyorsun ki bir an evvel kesilsin cezan, zira iyiden saydığın neyi yapmasını bilirsin ki sen? Talimatı kibirden almadan, çıkarını hesap etmeden tek bir hareket yaptın mı ömründe?
Hasılı, işte böyleydim; hayalci, tasasız, başına buyruk ve alaycı mizaçlı, kendi kaderini kendi çizen ve aşkla dolu bir varoluşun getireceği bütün şiiri düşleyen, aynı zamanda, on altı yaşında ne kadar anı sahibi olunabilirse, o kadar anılarında yaşayan...
Göğü düşlerken çamurun içine düşmek! Şimdi kim bana geri verecek yitirdiklerimi, bakirliğimi, düşlerimi, hayallerimi, solup gitmiş nicesini, tomurcuk açamadan ayaza kurban giden bu zavallı çiçekleri.
Reklam
Tanrı'dan şüphe ederken, erdemden şüphe etmeye başladım –ki her asır, erdem fikrini, elinden geldiği kadarıyla, bundan da daha sallantılı olan yasaların üstüne inşa etmiştir.
Hiçliğe inanmaya başlamadan hemen önce sahici bir korku sardı içimi. Uçurumun kenarındayım. Gözlerimi kapadım ve kendimi uçuruma bıraktım.
Hâlâ görür gibi oluyorum kendimi, sınıfta, sırasında oturmuş, kendini gelecek hayallerine kaptırmış bir çocuk, yaşının hayal dünyasına sığabilecek en görkemli düşleri kurarken, öğretmen, yazdığı Latince dizelerle alay ediyor, arkadaşları kıkırdayarak ona bakıyor. Aptallar! Onların haddine mi bana gülmek! Çapsız, bayağı, darkafalı zavallılar. Karşılarındaysa zihni, yaratanın hudutlarında kulaç atan, şiir diyarlarının müdavimi olmuş, kendini alayının toplamından üstün hisseden, sonsuz zevkler yaşayan, ruhunun kuytularında keşfettikleriyle nice tanrısal hazlara sürüklenen ben!
Hayatımda ne kadar çok saat, uzun ve tekdüze saatler, düşünmekle, şüphe etmekle geçti!
1.000 öğeden 8,5bin ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.