Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Bir Hayalin Ardında
Muhammed Tarık KoçEn Eski Bir Hayalin Ardında Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Bir Hayalin Ardında sözleri ve alıntılarını, en eski Bir Hayalin Ardında kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Burak ve Sümeyra, Almanya’da bir kafede tanışırlar. Pek çok ortak noktaları olduğunu keşfederler. Türkiye’de, aynı şehirde hatta aynı mahallede oturduklarını, aynı okula gittiklerini anlarlar. Aralarındaki arkadaşlık sonrasında nişanlılık dönemi ile devam eder. İkisi de seyahati çok sevdiğinden, Fransa, Belçika başta olmak üzere, daha pek çok ülke gezerler. Birlikte hayaller kurarken birden Sümeyra hastalanır. Rahatsızlığı nedeniyle bunalıma girerler ve Sümeyra kanseri yenemez. Sonrasında Burak altüst olur ve yas dönemine girer. İçine düştüğü yalnızlık duygusunu derinden hisseden Burak, gezdiği yerleri, anılarını hatırlar ve özlemini dindiremez. Her yerde ve her şeyde onu görür, onu hisseder. Yaşamı ve ölümü sorgular.
Kitap sadece bir roman değil, düşündüren, sorgulatan bir eser. Karakterin yaşadığı duygu durumunu siz de okurken hissedebiliyorsunuz. Karakter ile birlikte ölümü sorgularken buluyorsunuz kendinizi. Yaşamın amacını, değerini anlıyorsunuz. Çok içten, çok etkileyici bir kitap. Kurgusu ve betimlemeleri ile çok başarılı bir eser. Yaşamı sorgulatan, okurken düşündüren bir eser. İçine çeken bir anlatımı var yazarın. Herkesin okuması gereken bir eser. Tavsiyemdir.
#BirHayalinArdında
^
^
#alıntı
Diri diri üzerine toprak atılarak öldürülen kor ateşler gibi üfleyerek söndürdüm hayalimi ve mumun alevini..
^
Ölüm, hayat olmadan bir hiçti.
^
^
#bloghemsire #edebiyat #bookstagram
Bir Hayalin Ardından
Kitabı bitirdiğimde ne okudum ben dedim. Böylesine muazzam bir anlatım diline çok az rastlanır diye düşünüyorum...
Başlarda etkisi altına alan ve bir kurgu gibi görünen olay akışı tamamiyle bir hayal ve bir ışıktan ibaretmiş.Ölümün ardında bıraktığı acı yüzü..
Bir hayalin ardında,yürek yangınıyla,bizlere Sümeyra ile yaşadıkları veyahut yaşamak istediklerini,kelimelerin ahenkli dansıyla aktarıyor.Sümeyra kolonkanseri, onu kaybettikten sonra onunla yaşadığı ve yaşamak istediği anları , ölüm ile yaşamın vurgularını okuyoruz. türkiyede ve yurtdışında gezdikleri ülkelerde onlara eşlik ediyoruz. Fransa,Paris, Eyfel kulesi, Belçika ,Almanya nerelere gitmiyoruz ki!.
Ama ama ama yazarımızın anlatım dili , ahengi beni tek kelimeyle büyüledi. Betimlemelerin çokça kulanıldığı, her cümlenin okurken sizde hayranlık uyandırdığını,kelime haznenize nasıl bir zenginlik katığına siz bile inanamayacaksınız...
Sümeyra, yaşam ve ölüm...
Adı Ölüm; o gölge bir başrol. Ölüm, doğruyla yanlışı ayırt edebilme kabiliyetini derinden sarsarak oyunculara rollerini bile unutturabiliyordu. Ölüm; diğer tüm oyunculardan daha sahici, daha ikna edici bir role sahip. Ama ölüm hayat olmadan bir hiçti...
Not: Sırf yazım dili için yazarımız ne yazarsa okurum. Net
Düşüncenizi duygunuza mı yoksa tersine mi feda edersiniz?
.
Yalnız yaşıyordu. O gittiğinden beri. Yaşam, hiç beklenmedik biçimde Sümeyra'nın yolculuğunu sonlandırmıştı. Sevdiği kadındı. Çocuklukları bir ortamda geçmesine rağmen birbirlerini o dönem henüz tanımıyorlardı. Ama sonraları tanışıp güzel bir yaşam sürmeye başladılar.
.
Yokluğuyla başa çıkabilmenin en güzel yolu anılarını düşünüp yitmekti içinde. Öyle de yaptı. Ta ki sonrasına dek.
.
İkisi de bir biçimde bütünleşiyordu birlikteyken. Tanıdık tanımadık kimseler geçiyordu yaşamlarından. Sayrı olduğunu öğrenene dek güzel de gidiyordu. Peki, adam söyledikçe biz neden sorgulamaya başladık bazı noktaları? Çünkü haklılık payı vardı gözlemlerinde. İçsel düşüncelerin dışsal ortamı nasıl etkilediğine tanık oluyoruz.
.
Sona doğru ilerlerken hem sevginin derinliğini duyumsuyor hem de yaşama, ilişkiye, duygulara ait değerler üzerinde düşünmeye itiliyoruz. Betimlemelerin çokluğuyla çeşitliliği, okurken başka başka duygular arasında sanki bir luna park hız treni gibi bazen içinizin boşalmasına, bazen de merakla sonraki dönemece kavuşma isteğine neden oluyor.
.
Severek okuduğum bir novella oldu. Dili akıcı, benzetmeler bol, derin düşüncelerle beslenmiş. Okumanızı öneririm.
.
Betikle esen kalın.
"Peki, hayallerin daima gerçekleşmesi mi gerekir? Bazı arzuların hayal olarak kalması daha fazla mutluluk vermez mi?"
.
.
Ölüm, ölümcül olmayan basit bir hastalıktı sanki...
.
.
Ayrılık, ölüme duyulan bir öfke, bir intikam alma aracıydı. Kimse sevdiğini ölümlü olarak hayal etmeye yanaşmıyordu.
.
.
Merhabalar sevgili kitap dostlarım... Bugün sizlere yarım kalan bir aşk hikâyesinden bahsetmek istiyorum.. Her ölüm erkendir ancak, Sümeyra'nın ölümü gerçekten erkendi... Burak ve Sümeyra.. Aşkla çarpan kalplerini evlilikle taçlandırmak isterken, ölümün soğuk elleriyle ayrıldılar.. Ve geriye, melankoli, iç hesaplaşma ve acılar içinde kıvranan bir Burak kaldı... O'nun kafasının içinde dönen düşünceler, acılar bir girdap olup, satırlar arasından aktı... Bu O'nun yarım kalmış hikayesi... Bu O'nun hayaller ardına gizlenmiş gerçeği... Bir Hayalin Ardında yitip giden bir ömre ortak olmak için hazırsanız başlıyoruz
.
.
Burak ve Sümeyra aynı sokaklarda adım atmış, aynı mahallenin çocuklarıydı.. Ancak, kader onları Almanya'da biraraya getirmişti... Aşka dönüşen arkadaşlıkları ve hayatları çok güzel ilerlerken evlenme kararı alan ikiliyi, sinsice ilerleyen bir hastalık ayıracaktı. Sümeyra, kolon kanseri olmuştu ve kısa sürede hayata gözlerini yummuştu.. Geride hayattan kopan bir Burak bırakarak... Peki, yaşadığı zor günleri bizlere anlatan Burak, neler mi anlatmıştı... Cevabımız ve fazlası yüreğinize dokunacak bu güzel eserimizde der hepinize şimdiden keyifli okumalar dilerim. Kitapla Kalın
Zamansiz vaktinden
önce gelen her ölüm biraz erken gelir insana Vakti nedir bilinmez ancak yine de hep bir yarim kalmisliktir aslinda. Tipki Sümeyra ve
Burak'a oldugu gibi.
Burak ve Sümeyra Almanya'da dogmus, ayni mahallenin farkli sokaklarinda birbirlerinden habersiz büyüyen, üniversite ögrencisi,
hayalleri olan gençlerdir. Bir gün karsilastilar, arkadasliklari aska dönüstü, kisa surede
nisanlandilar. evleneceklerdi fakat hayat her güzel aninda gerçeklesebilecek kötü bir filmsahnesi gibi son oyunu oynayacaktı. Sumeyra kolon kanserine yakalandigin!
ögrenecekti .Sümeyra ve Burak'in bu sürede
yasama dair karsilikli diyaloglarinda Burak'in anilarinda kalan gezilerini, mekanlar
yasamlarina dair anilarinda kalan Sümeyra'yi ve onun yasadigi zor süreci kendi gözlemleriyle
anlaticinin dilinden aktardigi bir hikaye Ayrilik
ve lüm psikolojisini ve sonrasinda kalan kisi de
biraktigi tramvayi, duygusal aciyi ve melankolik
ruh halini kurguda oldukça güzel islemis.
Kisa sürede okunan akici ve güzel bir yazim dili var •
Çok sevdiğiniz birisine kanser teşhisi konduğu ve çaresiz kalındığı söylenirse; son günlerinde yanında mı olup, onunla istediği her şeyi elinizden geldiğince yapmak mı istersiniz, yoksa hayat devam ediyor deyip yolunuza gitmeyi mi tercih edersiniz?
Bir insanı, özellikle sevdiğimiz bir insanı mutlu etmeye çalışmaktan daha büyük mutluluk mu