Herhalde okuduğum en derin 24 saat olabilirdi.
Zweig'dan okuduğum ilk kitaptı. Herkesin elinde gördüğüm bir kitaptı açıkçası, hatta etrafımda olup eline kitap almayan arkadaşlarımda bile olan. Sanıyorum ki 70 küsur sayfa olduğu içindi. Ama gerçekten 24 saati 70 küsur sayfaya nasıl sığdırdın Zweig, diye sormak istiyorum. Velhasıl kelam ben de girdim Zweig kervanına.
Kitabı okurken düşündüğüm ilk şey bir erkek olarak kadınların iç çekişmelerini nasıl bu kadar iyi yansıtmış oldu. Hatta okurken çoğu zaman bu kişi ben miyim acaba dedim. Bayan C.' nin yaşadığı duyguları derinden hissettim. Ancak Bayan C.'nin yaşadığı hayal kırıklığını anlatmaya başladığı zaman o satırlar o kadar tanıdık geldi ki. Gözünde büyüttüğün insanın aslında bir hiçten başka bir şey olmadığını anladığın an. İşte tam olarak Bayan C. ile ortak yaşadığımız duygu buydu.
İç hesaplaşmaların dışında bu kitap tamamen bir cesaret ve fedakarlık kitabı bence. Sonucundan bağımsız harcanan çaba çok güzel anlatılmıştı.
Ben kitabi beğendim, hala okumayan varsa tavsiye ederim.
Teşekkürler Zweig, iyi ki vardın!