Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bir Kırık Segah

Kâmil Erdem

Bir Kırık Segah Gönderileri

Bir Kırık Segah kitaplarını, Bir Kırık Segah sözleri ve alıntılarını, Bir Kırık Segah yazarlarını, Bir Kırık Segah yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Onun ne düşündüğünü bilmiyorum ama , ben bizi düşündüm. Hiç azalmayan sevgimizi, zaman zaman uzun kesintilere uğrasa da, hiç bitmeyen umudumuzu. Şimdi de o uzun mu kısa mı olduğunu bilmediğim aralardan birindeyiz işte.
Kim bilir, belki farkında olmadan işlenen günahlardan dolayı ilençlenmiş kırmızı alandır, yalnızlık, oraya sürgüne gönderiliriz.
Reklam
Ekber' e baktım, acılarını tamamen unutmuşa benzeyenler gibi tutmuştu çay bardağını. Gelip geçenin selamını almakla birlikte, bu selamlaşmalara bir kayıtsızlık ekliyordu, yüzüne bu yerlere ait olmama hallerini de içeren sur duvarlarının ağır gölgesini iliştiriyordu.
Ben demişken, sahi, ben, köşeye sıkışmaya yüz tutmuş biri mi­yim, bilinç ötesinde, alacakaranlıkta bunu sezinlemiş de, çare mi aranıyorum?
Annem boşuna aramaz, içine doğmuştur da o yüzden yokla­mıştır. Benimse içime hiçbir şey doğmuyor, uçuşup dağılıve­recek bir karahindiba tohumu gibi duyumsuyorum kendimi okulun kapısına dönerken.
Reklam
İçerlemeler. Kızgınlıklar. Vazgeçişler. Benim de o yaşlardaki bayraklarını. Bir doğrudan müdahalede daha direnç kazanan bu savaş flamaları.
Sanırım bana aşık. Yüzümden ayırmaz gözünü ama beni dinlemez, aklından bulut mu geçer, kuş mu, bana bakmadığı zaman pencereden bakar.
Onun ne düşündüğünü bilmiyorum ama, ben bizi düşündüm. Hiç azalmayan sevgimizi, zaman zaman uzun kesintilere uğrasa da, hiç bitmeyen umudumuzu.
Reklam
Ne çok unutmak istedim. Olmadı. Acılığı bende kaldı. İçimde kaldı. Hep kaldı.
Şimdi onlara suskun, kendime konuşkan benden, bu turna göçmez ovadan, "Allı , tel­li turna," diye başlamamı istedilerdi. Kurudum kaldım bilme­dilerdi. Terler basardı her yerimi. Bir, onu gördülerdi.
Sonra evlerimize gitmek için ayrı yolları tercih etmiştik.
Alnı kırışır insanın, gözünün ferinde kuşkular dolanır. Sükunetin tadı çıkmaz.
Oturduğum yerde, kuşluk vaktinde, çilehane bellediğim şu ahlatların altında, ömür dediğin şey ne ki diye düşündüm,
423 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.