Ben ne zaman okuduğum kitabın son sayfasına gelsem üzülürüm ,ama acı bir üzüntü değil bu tatlı bir hüzün ,iyi ki kitap okumaya başlamışım ,okumasam nasil biri olurdum ,düşüncelerim neler olurdu...Okumak en güzeli ,okulda ,otobüste ,evde ,boş zamanlarında ,ve okumak için vakit ayırdığın dolu zamanlarında ,okumak en güzeli...
böyle bir yazıyla başladım incelemeye çünkü okuyan insan göremiyorum hepimizin bir bahanesi var okumamak için kimisi para veremem diyor kitaba kimisi bu kadar sıkıntı içinde nasil okuyayım diyor ,sanki kitap okuyanların işleri yok ,sanki dertleri yok var cidden var, kitap okuyanlar yalnızca kendi sorunlarıyla değil toplum sorunları ile de ilgilenir çünkü.Keşke bunu anlayabilsek ve de anlatabilsek velhasıl kelâm okumak en güzeli...
Şimdi gelelim kitabımıza kisa bir tiyatro oyunu ,oldukça akıcı bir dili var içinde periler ve cinler de var ,okurken sanki bir tiyatro salonundaymışım gibi hissettim ve bence bu okuyucu için muazzam bir zevk.Dört ana isim var kitapta
-Helena
-Hermia
-Dimitris
-Lysender
Isimler yayın evlerine göre bazen değişkenlik gösterebiliyor ,ama benim okuduğum bu şekildeydi.
Dört genç ,dört aşık hikayeyi çok anlatmama gerek var mı bilmiyorum aklınıza şu replik gelecek bence;
"Bırakın artık şu Shakespeare'ciliği"
herkese tavsiye ederim malum covid-19 var ,evde bir tiyatro izlemiş olursunuz herkese tavsiyem iyi okumalar