Bireysellik ve Kültür sözleri ve alıntılarını, Bireysellik ve Kültür kitap alıntılarını, Bireysellik ve Kültür en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir insanın kafasında başka bir insana dair, onunla arasındaki kişisel temas yoluyla kurduğu tablo belli çarpıtmalara dayalıdır. Bunlar tecrübe eksikliğinden, bakış açısı kusurundan ya da sempatiye veya antipatiye dayalı önyargılardan kaynaklanan basit hatalar değildir. Algılanan fiili nesnenin niteliğindeki temel değişikliklerdir ve iki tipleri vardır. Başka birini bir ölçüde genelleştirerek görürüz. Bunun nedeni belki de kendimizinkinden farklı bir bireyselliği kendi kendimize tam manasıyla temsil edemememizdir. Bir kişinin her türlü yeniden-yaratımı sizin ona olan benzerliğiniz tarafından belirlenir. Elbette benzerlik psikolojik vukufun tek koşulu değildir hiçbir surette, çünkü mesafe ve nesnellik kazanmak için benzemezlik de gerekiyormuş gibi görünmektedir. Ayrıca, benzerlik ya da benzemezlik meselesinin yanı sıra, düşünsel bir yeteneğe de gerek vardır. Yine de kusursuz idrak kusursuz özdeşliği öngerektirir. Gelgelelim öyle görünüyor ki her bireyin içinde, çekirdeği kendisininkinden nitel olarak farklı başka hiç kimse tarafından yeniden yaratılamayacak bir bireysellik çekirdeği var. Yeniden yaratmanın gerektirdiği meydan okuma da başka birini temsil etmenin diğer temelleri olan psikolojik mesafe ve nesnel yargıyla mantıksal olarak bağdaşmaz. Bir başkasının bireyselliğini tamamıyla bilemeyiz.
Her bireyin diğerleri kadar özel ve kıyaslanmaz oluşundan eşitlik fikrine ulaşmak bana kabul edilemez geliyor. Bir bireyin kıyaslanmaz oluşu kendisine ait olumlu bir nitelik sayılmaz pek; bu sadece bir kişide bulamadığını bir başkasında bulan gözlemcinin verdiği yargıya göre birbirinden farklı sayılabilecek olan başkaları ile yapılan bir kıyaslamanın sonucudur.
Şüphesiz her insan kendisini kuşatan hava tabakasına kendine ait bir koku bırakır ve duyu izlenimlerinin daha önce bahsedilen iki yönde gelişimi —ondan hoşlanma ya da hoşlanmama olarak özne yönündeki ve onu tanıyıp bilme olarak nesne yönündeki gelişimi— arasında birincinin ikinci üzerinde açık ara hüküm sürmesine neden olması, sonuç olarak ortaya çıkan koku izlenimi açısından temel önemdedir.
Parçalarının her biri diğer her parçayı bir şekilde etkilemiyorsa ya da ne kadar dolaylı olursa olsun, etkilerin karşılıklılığı herhangi bir noktada kesilmişse birlik kelimesi kullanılamaz.
Karşısındakine gerçekten bakmayan kimse aslında kendisini görünmekten bir ölçüde korumuş olur. İnsan karşısındaki için, o kendisini gördüğünde değil, ancak kendisi onu gördüğünde bütünüyle mevcut olur.