Yaşadığımız ev aynı zamanda öfke yuvasıydı.Bir duman gibi evin içine sinmişti öfke; patrona öfkelenirsin, veresiyeyi kesen bakkala öfkelenirsin, öfkeden kudurur küplere binersin. Bu öfke mideni bulandırır, hasta eder seni, çırpınırsın didinirsin ama bir türlü çıkar yol bulamazsın...