Bu kitap bir distopya romanı ya da anti bir yeryüzü cennetinden bahsediyor. Ana kahramanımız devlet, cisimlenmiş haliyse duvarlar. Vatandaşları, tebası veya kulları diyelim. Aslında insan birey değil, biz olarak sadece o devletin sahip olduğu numaralardan ibaret. Bu kitapta da Tek Devlet’in mutluluk, güvenlik ve son devrim olarak lanse ettiği benliğinden koparılmış, kontrol edilen, sürekli gözlenen kişiliğini ve seçim şansını yitirmiş insan.
Bu devletin Velinimeti, Koruyucuları ve Akümülatör Kuleleri var. Uyruklarını tavanda dövüp aynı cansız kalıplara sokmak için. En büyük düşmanı da rüyalar gören yani düş gücüne sahip özgürlüğü seçimleriyle yaşatan ve duvarın öte tarafını gören ‘bireyler’.