Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri
Fuad KöprülüEn Eski Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri Sözleri ve Alıntıları
En Eski Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri sözleri ve alıntılarını, en eski Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İstanbul’un fethinden sonra, Osmanlı İmparatorluğu’nun çeşitli müesseseleri üzerinde, mesela saray teşrifatında, idare teşkilatında Bizans’ın büyük tesirleri olduğu, tarihçiler tarafından mütafere gibi kabul olunmuştur.
Büyük Selçuklu Sultanı Sencer'in Bizans İmparatoru'na mektubu
Bizanslılar tarafından esir edilen ve fena muamelelere uğratılan Müslümanların kendisine gönderdiği bir şikayetname üzerine, Sencer, Bizans İmparatoru'na tehdit edici bir mektup yazarak, bu esirlerin derhal salıverilmesini emrediyor; aksi takdirde İslam memleketlerindeki Hıristiyanları öldürüp mabetlerini tahrip ettireceğini ve İstanbul'a kadar gelip Rumlardan bir eser bırakmayacağını söylüyor.
Sayfa 130Kitabı okudu
Meşhur Sırp alimi Tsivitch, Makedonya'nın Bulgar değil Sırp olduğunu ispat için yazdığı müdafaanamede , Makedonya'da Bulgar maddi medeniyetine ait hiçbir eser olmadığını kaydetmişti. Buna karşı bir Bulgar alimi diyor ki: 'Eğer maziden kalan abidelerin miktarından siyasi neticeler çıkarılmak isteniyorsa, Makedonya'daki Türk abidelerinin diğerlerine üstün olduğu muhakkaktır
Sayfa 172Kitabı okudu
Balkanlarda halâ yaşıyan Türk kütlelerinden başka, İslâmiyet dairesine girmiş Arnavutlar, Boşnaklar da doğrudan doğruya Osmanlı İmparatorluğunun canlı eserleridir.
Meşhur Sırp alimi Tsivitch, Makedonya'nın Bulgar değil Sırp olduğunu ispat için yazdığı müdafaanamede , Makedonya'da Bulgar maddi medeniyetine ait hiçbir eser olmadığını kaydetmişti. Buna karşı bir Bulgar alimi diyor ki: 'Eğer maziden kalan abidelerin miktarından siyasi neticeler çıkarılmak isteniyorsa, Makedonya'daki Türk abidelerinin diğerlerine üstün olduğu muhakkaktır.
Osmanlı İmparatorluğu içindeki hukuki şartların yalnızca Türkler tarafından yaratıldığını zannetmek ve bunda Bizans'ın tesirlerini dikkat nazarına almamak muhakkak bir hata olurdu.
Sayfa 12Kitabı okudu
Osmanlı devletinin kuruluşunda yalnız Bizans sınırındaki göçebe aşiretleri âmil göstermek ve bunların idare adamlarını ancak yerli Hıristiyan unsurlar sayesinde tedarik ettiklerini zannetmek büyük bir hatadır.
Sayfa 29Kitabı okudu
Abbasilerin hukuki müesseseleri ve bilhassa devlet teşkilatında İslam tesirlerinden başka, kısmen doğrudan doğruya alınmış, kısmen de Emevilerden intikal etmiş Bizans ve bilhassa pek kuvvetli Sasani tesiri olduğu bilinmektedir.
Sayfa 35Kitabı okudu
Türklerden mürekkep askeri kıtalara da malik olan Samanoğullarının ordu
ıstılahları ve idari teşkilatlarında bazı Türkçe unvanlar göze çarpıyor.
Sayfa 35Kitabı okudu
İlhanlıların İslamiyeti kabulünden sonra, Moğol müesseseleri, bilhassa İran'da bir dereceye kadar İslam tesiri altında kalmakla birlikte, ehemmiyetini kaybetmedi. Celayirler devri, devlet teşkilatı bakımından İlhanlılar devrinin devamından başka bir şey değildir. Fakat en ziyade Orta Asya, Altınordu ve Kırım'da yüzyıllarca bu müesseselerin pek kuvvetli bir surette yaşadığını, hatta Moskoflar üzerinde bile müessir olduğunu görüyoruz.
Sayfa 38Kitabı okudu
Hükümdarların mutlak vekâletini haiz olan vezirlik müessesesinin Osmanlı devletine -diğer birçok idari teşkilat gibi- Anadolu Selçuklularından geçtiği pek tabiidir.
Sayfa 43Kitabı okudu
Anadolu Selçuklularında "vezirlik"ten sonra "naiblik, melikü'l-ümeralık, atabeylik, pervânelik" devletin en büyük Buradaki "melikü'l-ümera" lakabı, beyler beyilikten başka bir şey değildir ve onun bir tercümesidir; nitekim Ibn Bîbî, bu iki kelimeyi hep müteradif [eşanlamlı] olarak kullanmaktadır.
Sayfa 49Kitabı okudu
Bazı vakit, azledilen vezirlerin Gelibolu sancakbeyliği ve kaptanlıkla merkezden uzaklaştırıldığı oluyordu. Nihayet Barbaros'tan sonra kaptanlara Cezayir beylerbeyi payesi, daha sonra da vezaret verilmeye başlandı ve bilhassa XVII. yüzyıldan başlayarak, kaptanpaşalık merkezi idarenin en mühim ve nüfuzlu mevkilerinden biri halini aldı.
Sayfa 67Kitabı okudu