Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bize İki Çay Söyle ...

Elif Key

Bize İki Çay Söyle ... Gönderileri

Bize İki Çay Söyle ... kitaplarını, Bize İki Çay Söyle ... sözleri ve alıntılarını, Bize İki Çay Söyle ... yazarlarını, Bize İki Çay Söyle ... yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Vasat hayatlarımız var bizim de. Şık profil fotolarımızın altına gizlediğimiz vasat kimliklerimiz, vasat arkadaşlıklarımız, vasat sohbetlerimiz var. İtimadımız kendimize. Her sohbetin sonu aynı cümleyle ''Haftaya bir görüşsek ya, tamam anlaştık, haftaya haberleşiyoruz'' Yalan. O hafta gelmiyor. Gelmeyecek de. Vasat oyuncularız. Arka direğe astığımız top ağlarla buluşacak sanıyoruz. Buluşmayacak. Beklediğimiz pas gelmeyecek. Vasat maçlar seyredip vasat yorumcuların vasat buldukları futbolcuları konuşuyoruz. Ha diyeceksin sonunda ne oluyor? Ne olacak, top dönüyor, yine Almanlar kazanıyor.
Şimdi kim çıksa O Ses Türkiye'de bir Ahmet Kaya söylese yıkılıyor ortalık. Burası böyle. Yaşayanları değil ölüleri seviyoruz. Öldürdüğümüzü alkışlıyoruz.
Reklam
Bir vakitler birbirimizi kahkahalarımızdan, masaya oturuşlarımızdan, saçlarımızı alnımızın gerisine atışımızdan, canımız sıkkınsa ensemizde tuttuğumuz ellerimizden, vapurda gazeteyi katlayışımızdan, rakıya attığımız buz sayısından, böreğin yanmışını sevişimizden, gazozu içerken kaldırdığımız sağ serçe parmağından tanıyan insanlardık, şimdi epey tenhadayız ya ona şaşırıyorum.
Herkesi anlıyorsun. Bir vakitler elime geçse bir kaşık suda boğarım dediğin şimdi yamacına gelse, ne kaşık ararsın ne su. Hayatın cevap anahtarı olsa hemen çevirip arkadan cevaplara bakarsın da hayat soruyu unutturuyor bazen.
Gezi'nin ardından barikatlar kalkınca içimizdeki barikatlarla kaldık da susanlarla susmayanlar küstüler ya birbirlerine. Darıldık ya birbirimize sessizce, hepimizin kalbi ayrı yerlerinden kırıldı ya. Ayrı direnişlerin insanları olduğumuzu anladık ya. (...) ''Ölümün oluşturduğu o büyük boşluğu doldurmaya imkan yok.'' Ölüm yerine Gezi'yi koyuyorum. İmkan yok biliyorum.
-büyümek hayatta en ciddiye alınacak meseledir belki de.
Sayfa 49
Reklam
Burada, ölüsünden bir özrü çok görenlerin memleketinde, baharın kucağına yatma, çimenlere uzanma bir hayaldir.
İnsan kendinde olmayanı istermiş, o yüzden ülkenin güneydoğusu unutmuş aşkı sevdayı barış istemiş.
Biliyorum ki, bu ülke kitaplara küsme, yazarlarına sırtını dönme huyundan vazgeçmeyecek.
Reklam
" Kısayım mı abla, rahatsız eder mi seni? " dedi.Halil Sezai' den Sonbahar' ı dinliyordu son sesinde, ilkbaharın ortasında sonbaharı dinleyen adama kıs denir mi, denmez. " Hayır" dedim, "kısma, sen keyfine bak. "
Sayfa 151Kitabı okudu
Ben gece korkunca istemediğim kitaplar okuyup, anlamadığım annelere saygı duyuyorum.
Kör olduğumu sandığım her an tüm çözümleri, tüm aklı, tüm merhameti ve iyi kalpliliğiyle yanımda bitiyor, yeniden görmeye başlıyorum. Bir sır değil artık.Ben hayatta en çok kardeşimi seviyorum.
İnsan dediğin bilinmeyenden korkar, geceden korkar, sokaklar boşsa korkar, sen korkma. Düşebilirsin, nasılsa kalkacaksın, seyret bak bundan sonrası yokuş aşağı.
Sayfa 143Kitabı okudu
İkinci, üçüncü dubleden sonra şarkılardan fal tutarsın. Üçüncü dubleden sonra çay gelir masaya. Çok demli olmuş der birisi, artık demini almıyor hiç bir dostluk, sallama çaylar gibi girip çıkıyoruz birbirimizin hayatlarına demezsin.
389 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.