Aşk çok tuhaf bir şey, kaygılarla dolu, umutla dolu ve bunlar mutluluğa götürebilir. Oysa arkadaşlıkta yanıltma yok, umut yok, sürüp gider arkadaşlıklar. Sık sık görüşmeye gerek yok, kanıtlara gereksinim duymayız. Ama arkadaş olduğumuzu ve karşımızdaki insanın arkadaşımız olduğunu biliyorsak, arkadaşlık belki de önünde sonunda aşktan önemlidir. Ya da belki de aşkın gerçek işlevi, yükümlülüğü, arkadaş olmaktır. Yoksa bizi yarı yolda bırakır. Ama her iki taraf da çok sevilmelidir.
Kaderimde okumak, hayal kurmak, eh, belki de yazmak olduğunu biliyordum, ama esas olan bu değildi. Ben cenneti her zaman bir bahçe olarak değil, bir kütüphane olarak düşünmüşümdür.
"Her şair kendi müziğini ve nerdeyse kendi dilini geliştirir. Bir dilden büyük bir şair geçtiyse o dil artık aynı dil değildir. Bir şeyler değişmiştir."
Sayfa 211 - Can Yayınları, Çeviren: Celal Üster, 1. Basım: Ağustos 2017, İstanbulKitabı okudu
"Bence insan durmadan ölüyor. Ne zaman bir şey duyumsamasak, ne zaman bir şey keşfetmesek, ne zaman bir şeyi yalnızca mekanik olarak tekrarlayıp dursak. O an ölmüşsündür. Hayat da her an gelebilir. Tek bir günü alalım, o bir günde bence birçok ölümle karşılaşırsınız, birçok doğumla da. Ama ölü olmamaya çalışınız. Ben birçok şeyi merak etmeye çalışıyorum ve şimdi durmadan deneyimler yaşıyorum ve bu deneyimler şiirlere, öykülere, fabllara dönüşecek. Onları hep yaşıyorum, yaptığım ve söylediğim birçok şeyin mekanik olduğunu, yani hayattan çok ölüme ait olduğunu bildiğim halde."
Sayfa 36 - Can Yayınları, Çeviren: Celal Üster, 1. Basım: Ağustos 2017, İstanbulKitabı okudu