Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
En Eski Bosnalılar Yorumları ve İncelemeleri
En Eski Bosnalılar sözleri ve alıntılarını, en eski Bosnalılar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
7.410 üzerinden
1992-1995 yılları arasinda sebrenitsa katliamını da içinde barındıran yılları okumak..Bugun kitabı okuduktan sonra detaylı olarak konunun belgesellerini izledim röportajlarini dinledim ve insanligimdan utandım..ortada hiç bir neden yokken sadece Müslüman oldukları için silahsizlandirilan,kandırılan,kaziklara oturtulan,tecavüz edilen ve daha nice işkence şekilleri üzerlerinde denenen dünyadaki hiçbir ülkenin (birlesmis milletlerin koruma sözü olmasına rağmen) ambargo uygulamasi dışında müdahale etmediği savunmasız kadınlar çocuklar ve adamların gerçek hikayeleri...teşekkürler #birkutukitap bu hiç bilmediğim kitabı okumama vesile oldugun icin
Bu kitabı okumaya hazırsanız, ağlamaya da hazır olun. Kitap insanlar, kentler ve dikenli teller olmak üzere 3 bölümden oluşuyor. Yazar 1992 yılında başlayıp 1995 yılına dek süren Bosna Savaşı'nı kısa kısa öykülerle insanlığa sunmuş. Kısa öykü dediğime bakmayın. O kadar az kelime ile bu kadar büyük acıları anlatmak imkansızı başarmak demek. Söyleyeceklerim bu kadar.
Slavonski Brod kampından ya da ‘Bozgun ve Utanç Kampı’ denen yerden kaçmayı başaran esirin, yani yazarın Bosna savaşını ki uzak değil, 1992 yılında, üç farklı açıdan anlatımıdır kitap. Hani hala hatırlayabiliyorken yazayım da herkes okusun denilen bir olay. Olay diyorum çünkü; olayı ölüm. İşkenceyle, topla, tüfekle Allah ne verdiyse işte, onunla gelen ölümler. Hani dünyada da ülkemizde de utanç müzeleri vardır. Hah işte. Utanç eserleri de vardır. Tarihe damga vuran. Tamamen gerçek olan kitap, çevirenin akıcı diliyle yormadan okutuyor. Yazarın yaşarken midesini bulandırmıştır eminim o sahneler ama, yazında onu o denli aktarmayacak kadar da usta. Bela okumaktan çekinilmeyecek bir eser olmuş.
“Bu kısa anlatımda bazı kısımlar “efsanevi” hatta “peri masalları”ndan çıkmış görünebilir. Oysa ne yazık ki hepsi gerçek.”
~
İnsanlık tarihindeki bu katliamlardan utanıyorum. Okurken kanım donuyor, mideme kramplar giriyor; kimbilir bunları yaşayanlar ne acılar, kelimelerle aktarılamayacak anılar yaşadı.
Bosna iç savaşında mülteci olan yazarın bizzat yaşadığı, dinlediği olaylardan oluşuyor kitap. Srebrenitsa katliamını az da olsa aktaran, çok etkileneceğiniz, empati kurmaya bile korkacağınız bir eser. Böyle kitapları okuyunca insanlardan gerçekten tiksiniyorum. Daha ne kadar cani olabilirsiniz? Din, dil, ırk ayrımı yapan ve yaptıran, ayrışmayı destekleyen tüm insanlık umarım dinginleşir ve birlik olmanın, farklı olmanın ve bir gökkuşağı yaratmanın bilincine erişir.
Çok üzgünüm.
~ @birkutukitapcom Ağustos kutusundan.
Kitap, 1992-95 yıllarında Bosna'da yaşanan savaşta mülteci olan yazarın yaşadığı, dinlediği olaylardan oluşuyor. Anlatılanları hayal etmek bile zorken insanların bunları yaşamış olması kan donduruyor. Kitabı okurken bir kez daha nefret ediyorum insanlıktan.
Müslüman bir gence bakıp "Kazıyor mu?" diye gülüşüyor Sırp askerleri, kendi aralarında şakalaşıyorlar sözde. Bu sözün anlamı her Müslüman ölmeden önceden kendi mezarını kazarmış ,öleceğini bilen genç akşamları gitar çalıp Sırpları eğlendirirken bir yandan da kendi mezarını kazıyor anlayacağınız. Kazığa oturtmalar, tecavüzler ve aklınıza gelmeyecek işkencelerin yaşandığı tarihin kara bir sayfası.
Yaşanan zulümlere sessiz kalmak da utanılacak bir davranış bence. Geleceğe dair dileğim tüm dünyanın silkelenip kendine gelmesi, doğruyu bulması. Dilerim kimse kimseyi dini, ırkı, mezhebi için öldürmesin.
savaş savaş savaş.... konusunu okuduğumda waw dedim tam benim kalemim bir kitap. Savaş zamanı insanlar şehirler... Evet tam da düşündüğüm gibi kitap beni çok etkiledi. O dönemleri çok iyi yansıtmış. Ama kitabım dili gerçekten çok ağırdı. Yani savaş zamanı yaşanan acıları kaleme alırken bu kadar sanatsal cümleler kurulmalı mıydı bilmiyorum ? Açıkçası bu durum benim duyguya girmemi engelledi. Evet konu harika sizi etkiler ama anlatımdan çok emin değilim. Çeviri kaynaklı bir durum da olabilir tabi. Alın okuyun bakalım siz ne düşüneceksiniz
103 sayfalık kısa kısa anlatilara sahip bir kitap. Kısa ama büyük, derin, acı ve gerçekler barındıran bir kitap. Bosna'da müslümanlara, orda yer alan insanlara Sırplar tarafından yapilan vahşet, katliam, acımasızlık, tecavüz, kazığa oturtma aklınıza gelemeyecek her şey... Siz düşünürken kötü oluyorsunuz ama bunlar yaşanmış şeyler.. Okurken yüreğiniz kaldırmıyor.
Bosnalılar
Üç bölümden oluşan bir kitap insanlar kentler dikenli teller veya kamplar oluşuyor açıkcası bir roman değil kitap savaş tutanağı gibi müslümanlar sırplar ve hırvatların savaşda yitip giden insanlarının listesi gibi yazar savaşın götürdüklaerini listelemiş edebi olarak kitapda bir şey yok
Bosnalılar-Kitap Yorumu
Slavonski Brod yani "Bozgun ve Utanç Kampı" (stadyumu)'nın stadyum duvarından atlayıp Zagreb'e kaçan yazarımız Velibor Çoliç'in kaleme aldığı kısa ve hayli etkileyici, dehşete düşürücü bunlar gerçekten nasıl yaşanabilir dedirten öykülerden oluşuyor bu kitap. Bosna'da yapılan insanlık dışı katliam, etnik temizlik, 20.yüzyılın utanç tablosu en açık haliyle öykülerde anlatılmış, en sevdiğim ve bugüne kadar okuduğum yaklaşık 6-7 Bosna Savaşı kitaplarından farkı; Müslüman Boşnaklar, Hırvatlar ve Sırplar ile ilgili hepsinden savaşa bakış açısı sunması ve hepsinin yaşadığı can acıtıcı hikayeler içermesi diyebilirim.Bir Sırp'a üzülmem dersiniz belki ama bu kitaptaki Sırp öykülerine de üzülebilirsiniz; her gözden bakışı sevdim, Bosna şehirleri hakkında ve tarihi bilgiler de çok kısa yer alıyor birkaç saatte bitecek bir kitap. İlk bölümde insanlar, diğer bölümde şehirler ve en son kamplara yer verilmiş; beni özellikle insanlar kısmındaki öyküler derinden etkiledi. Hatta birinci öykü.. Bazılarının kalbi dayanmaz belki okumaya ama geçmişi bilelim ki bu acılar bir daha yaşanmasın diyorum.O halde okuyalım.
Bosnalılar Velibor Çoliç Kutu Yayınları
#kitapyorumu
Bu kitabı okuduğunuzda Sırplara olan öfkeniz katlanarak büyüyecektir. Okuyacaklarınız öyle kolay kolay hazmedebileceğiniz şeyler değiller. Eğer empati yeteneğiniz güçlü ise öfke nöbetleri ya da ağlama krizleri geçirebilirsiniz.
Esir kampından kaçmayı başaran yazarımız, kendi yaşadığı ve başka savaş mağdurlarından dinlediği anıları anlatmış. Eser yayınlndığı dönemde büyük yankı uyandırmış ve ‘avrupalılar utanmış’. Arka kapakta böyle söylese de günümüzde devam eden savaşları düşününce avrupanın utancının çok da uzun sürmediğini anlıyoruz. Anı dediğime bakmayın hepsinde soluk aldırmayan bir ölüm fırtınası var. Hiçbir sebebi yokken sırf müslüman oldukları için vahşice katledilen kadınlar, çocuklar ve erkekler. Her bir anıyı okurken boğazım düğümlendi ve yüreğime koca bir kaya gelip oturdu.
Acı dolu bir kitap olsa da bir oturuşta okuyup bitirdim. İnce ama anlattıklarıyla oldukça yoğun duyguları barındıran bu kitabı okumalısınız. Okumama vesile olduğu için @birkutukitapcom ‘a teşekkür ederim.
.
Sınır kentleri barışta bereketi, savaşta felaketi yaşar.
.
Yük olarak sadece anılar varsa, gümrük vergisi ödenir mi?
Bosna Soykırımına şahit olmuş bir yazar. Tarihe tanıklığında kalan izleri aktarıyor. Yer yer taraflı söylemler olsada , genel itibariyle objektif kalabilmiş. Olayları gördüğü gibi aktarması, ve olayların kendi iç dünyasında ki etkilerini berrakca anlatması çok iyi. Yani romantizmden uzak durmuş ve tamamen yaşanılanlara odaklanmış. Bosna; özelinde , Srebrenica, Gorazde, Prijedor, Tomaşnica yaşanılanları nesilden nesle aktarmalı ki, soykırım vahşileri türemesin, kazanan merhamet ve insanlık olsun.
Kitabın konusu ve içeriği tek kelime ile mükemmeldi. Okurken gözyaşarınıza hakim olamayacaksınız. Bu da mı oldu? Bunu da mı yaptılar? diyeceğiniz tarzda bir kitap. Kitap ince olması sebebiyle 1 günde bitiyor. Hatta birkaç saat içinde diyebilirim. Dili gayet sade ve basit. Okuyucu asla sıkmıyor. Çeviri gayet başarılı olmuş fakat imla hataları gereğinden fazla. Bunun dışında muhakkak okuyun diyeceğim bir kitap. Herkesin kitaplığında bulunmalı. Özellikle Srebrenitsa olayları ilginizi çekiyorsa kesinlikle kaçırmayın...
104 syf.
7/10 puan verdi
Bosna iç Savaşı'nda mülteci olan yazarın bizzat yaşadığı olaylardan oluşuyor kitap.
Kitap insanlar kentler ve dikenli teller olmak üzere üç bölümden oluşuyor.
Bosna Hersek'te yapılan insanlık dışı katliam, Müslüman Boşnaklar, Hırvatlar ve Sırplar ile ilgili hepsinden savaşa bakış açısını sunmuş ve hepsinin yaşadığı can acıtıcı hikayeler içeriyor.
Bosna'da 1902 ila 1995 yılında Sırplar tarafından yapılan vahşet, katliam acımasızlık, tecavüz, kazağa oturtma bir savaşta yaşanacak her şey... Mutlaka okuyun.
Merhaba;
Yaşanmışlıkları okumak her zaman zordur. Ne zaman ince 100 sayfalik bir kitap bunu bir günde okurum desem, o kitap beni perişan eder.
Ortada bir savaş var; siz önce Müslümanları sonra Sırpları ve daha sonra Hırvatlar'ın cephesini okuyorsunuz.
Bir sürü isim göreceksiniz, bir sürü kısa kısa paragraf. Bunlarin her biri aslında bir hayat, bunların hepsi vahşetin ortasında son bulmuş bir hikaye. Her bir parağrafta yeni bir isimle tanışıp, parağrafın sonunda onun ölümüne, vahşice katline tanıklık ediyorsunuz.
Daha sonra kentler bölümü var. Burada da yok olan yağmalanan ve yakılan bir kenti okuyacaksınız.
Ve en sonra da bir mektup.. Eğer bu mektuba gelene kadar gözleriniz dolmadıysa, bu mektupda duygularınıza engel olmayın, çünkü her kelime insanın kalbine saplanıyor.
Her sayfa sonunda derin bir nefes alarak ilerleyebildim. Benim için okunması oldukca zor bir kitap oldu.
Ve savaşın zalimliğinden bahsetmek bile istemiyorum.
Herkese keyifli diyemem bu sefer, sabırlı okumalar dilerim.
Youtube kanalim var benim;
youtube.com/channel/UCfOYAd...
Bosna iç savaşında ölenlerin kısa kısa anılarının anlatıldığı kitap. Oldukça iç karartıcı zira anlatılanların gerçek olduğunu bilerek okumak farklı bir düşünceye itiyor sizi.