Böyleydi Osmanlı'nın Ramazanı

Tolga Uslubaş

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kültür üzerine…
“Kültürün dini hayata kattığı renklilik bir gerçek ise de, ibadet hayatının geçmiş kültürden medet umar hale gelmesi şuuru zedeleyen ciddi bir tehlike...”
İftar saatine iki üç saat kaldı mı Eyüp Sultan, Fatih, Beyazıd ve Ayasofya gibi büyük selâtin camilerin avluları adeta insan Selin’e dönerdi. Buralarda tesbihçiler, sahaflardan, nefis şallar, kumaşlar, bulurlar, renk renk şekerler, cami kapılarının dışında ise tablalarda çeşit çeşit simitler, çörekler, en âlâ Ramazan pideleri ve iftarda oruç bozmak için hurmalar arz-ı endâm ederdi
Reklam
Ramazan başladığında mahalle bekçileri ağzı laf yapan, sesi güzel, hatta biraz irticalen şiir söyleme yeteneğinde de sahip bir davulcu ile anlaşır, ramazan boyunca insanların gündelik hayatlarına dair konularda mâniler söylerdi.
Eskiden gazetelerimizin birinci sayfasında ramazanın geldiği müjdeleyen cami ve mahya resimli haberlerden şimdi eser yok. Avrupa’nın beşinci derecede bir memuru geldi mi? gazetelerimizin birinci sayfasında çeşitli fotoğraflar, ramazan geldi mi, iç sayfalarda ya var, ya yok
Öyle ya Asr-ı Saadetten uzaklaşılan her gün doğruluğun, dürüstlüğün, şefkat ve ihlâsın yitirildiği gündür ve insana hep, " Nerede o eski günler" terennümünü yaptırır.
Sayfa 52 - yağmurKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.