Dick Forrest küçük yaşta kendisine büyük bir miras kalan başarılı bir çiftçidir. Başarılı bir çiftçi olmasının ardında vasilerinin boyunduruğundan kaçıp dünyayı gezerek ve maceralar yaşayarak hayatı ve dünyayı tanıması vardır. (Okurken Forrest’ın hayatının yazarın hayatıyla benzeştiğini düşündüm.) Büyük Ev’de çok sevdiği güzel karısı Küçük Hanımefendi Paula ve çalışanlarıyla yaşayan Forrest gayet düzenli ve mutlu bir hayat yaşarken eve gelen arkadaşı Graham’dan sonra hayatlarında yaşanan değişikliği konu alan kitap aşka dair sorgulamaları anlatmaktadır. Bir adamın işinin değil eşinin daha önde olması gerektiğini de anlamlı bir şekilde anlatır.
Açıkçası benim için çok sürükleyici değildi, sıkıldığım yerler oldu. Bir kitabın orjinal dilinde okunması gerektiğini ilk kez bu kitapta böyle yoğun hissettim çünkü şarkılar orjinal dilde daha anlamlı geliyor diye düşündüm. Devamlı şarkı söylemeleri, eğlenceden ibaret yaşanan hayatları bazen haddinden fazla sıktı. Yine de bittiğinde güzelleşen, sonuyla etkileyen kitaplardan biri. Sıkılmaya değer olduğunu düşünüyorum. Keyifli ve düşünmeli okumalar.
SPOILER:
Kitap bitince Anna Karenina ve Aşk-ı Memnu geldi aklıma; üç ayrı yazarın da bir kadının aldattığında yaşadığı sonu aynı şekilde işlemesi ilgimi çekti.