“Çok sevdiğiniz, bak şunu oku bayılırsın dediğiniz bir kitap var mı?” diye sorduğumda arkadaşım “Brida’yı oku” dedi. Birçok kitabını okuduğum yazarın bir de bu kitabını deneyeyim dedim, en kötü ne olabilirdi ki? İyi ki de denemişim. Kendi kaderini arıyor başkahraman Brida. Kendi öyküsünü. Varlığını. Bilgiyi. Evet evet, bilgiyi arıyor. Kendi içinde başlayan ve doğayla olan o birliğe doğru giden yolculuğunda, ona eşlik eden “ruh ikizi” bir erkek ve “yol gösterici” bir kadın. Ve bir de her ne kadar dünyaya farklı bakıyor olsalar da aynı noktada buluştukları “sevgilisi". Brida ya da Dilan kısacası her kimsen, içinde bir yerlerde bir şeyler uyandığında aramaya başlıyorsun ve sanırım hayat denilen şey tüm bu bitmek bilmeyen arayıştan ibaret olsa gerek.