İnsan ve kişilik olarak çok sevdiğim; ancak romanlarında aynı tadı bulamadığım bir insan Tuna Kiremitçi... Bu romanı da tanımlamama uygundu. Okurken ara ara bir kıpırdanmalarım oldu, yine sonunda sıkıcılığa bağlandı. Yalın bir üslup kullanmasına rağmen, kurgusu ve yazı dili biraz fazla şairane, duygusal kalmış. Mehmet iyi bir hayatı olsa da zamanla müzisyenliği bırakmış ve karısıyla boşanmış bir adam, romanın ana karakteri... Müzik hep onun için geçmişte çok kıymetli olmuş. Hüzünlerini, sevinçlerini, hayallerini hep müziğin içine koyarak büyümüş. Kötü bir dönemden çıkan Mehmet, müzisyenliğe tekrar başlama yoluna girerken sevdiği bir arkadaşının eşi Ayşe'ye de ilgi duymaya başlıyor. Ve olaylar bu minvalde sürüp gidiyor. Bir beğenmediğim noktası da Mehmet'in psikolojik tahlillerinin tam olarak yapılmaması...