Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Bu Ölümsüz
Roger ZelaznyBu Ölümsüz Yorumları ve İncelemeleri
Bu Ölümsüz yorumları ve incelemelerini, Bu Ölümsüz kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Bu Ölümsüz puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kitabın arkasını okuduğumda beklentilerim o kadar yükselmişti ki dedim bu kadar ödüllü ve herkesin övdüğü bir kitap aşırı ilgimi çekecek büyük zevkle okuyacağım. Öyle olmadı.
Spoiler
Evet çok güzel bir ana karakterimiz var ölümsüz ve de çok güçlü geçmişte kötü olan dünyayı daha iyi etmek ve de uzaylı ırka yar etmemek için her şeyi yapmış elini eteğini her şeyden çekmiş, sonra bir anda işler değişiyor aksiyon heyecan dolu bir roman oluyor. E güzel hala yani kitaba bu konuda lafım yok. Ama sorun şu ki bu kitap sanki mükemmel mitolojik ögelerle dolu dolu bir kitap olacaktı. Ben öyle ummuştum. Ama gayet kendi halinde ilerleyen arada yunandan mısırdan bahseden bir kitap.
Benim beklentilerimi karşılamadı belki çok şey beklemiştim ondan oldu. Yani keyifle okunabilecek bir kitap bir şey beklemezseniz. Az bilim kurgu ögeli az mitolojik ama tam tersi bir kahramanın bir hikayesi.
Hugo en iyi roman ödülü alan bu kitapta olaylar biraz farklı bir boyutta gerçekleşiyor. Nükleer savaş sonrası Dünya'da sadece 4 milyon insan ve mutasyona uğramış canlılar kalıyor.
Ayrıca kitapta dünyanın dışında ki yıldızlararası uygarlıklardan da bahsediliyor ve bu uygarlıkların en önemlisi Vegalılar.
Myshtigo adında ki vegalı dünya hakkında bir kitap yazmak için dünyaya gitmek istiyor ve bu yolculuğu için bir araya gelen grup gerçek anlamda farklı hikayeleri ve özellikleri ile sizi içine çekiyor. Kitabın ortalarında bazen kafam öyle karıştı ki ben ne okuyorum diye düşünmekten kendimi alamadım. Buna rağmen çok kaliteli ve iyi bir bilimkurgu romanı okuduğumun farkındaydım. Kitabın en çok dikkatimi çeken yanı ise yazarın bilimkurgu romanını yunan mitolojisi ile harmanlanması oldu. Zaten yazarın en önemli özelliklerinden biri de bilimkurgu romanlarını farklı mitolojiler ile harmanlayarak sunmasıdır. Kitaba dönecek olursak; itiraf etmeliyim ki bazı soruların yanıtsız kalması sanki kitabın devamı gelecekmiş hissi uyandırdı ve biraz da taşları yerine oturtmamı zorlaştırdı. Onun dışında genel olarak keyifle okuduğum bir kitap oldu. Eğer mitoloji, yarı-insan, ölümsüz, yıldızlararası ütopik gezenler sizinde ilginizi çekiyorsa ödüllü bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.️
Zavallı dünya nükleer savaştan sonra yerle yeksan olmuş, insan nüfusu iyice azalmış, başka bir gezegenin uzaylı ırkının da arka bahçesi haline gelmiş. Tüm bu ahval ve şerait içinde kerameti kendinden menkul bir karakoncolosa miras kalmış(karakoncolos bkz kutsal bilgi kaynağı Google) Mitoloji soslu bilimkurgu, keyifli anlatı #rogerzelazny #buölümsüz #ışıktanrısı #amberyıllıkları
İthaki'nin Bilim Kurgu Klasiklerinden Bu Ölümsüz, içinde mitoloji de barındıran, distopik, ilginç bir hikaye. Mitoloji konusunda çok bilgili olmadığım için bazen hikayeden koptuğum zamanlar oldu. Özellikle kitabın başlarında beni o kadar da sarmamıştı ve sıkıldığım da oluyordu. Ama daha sonra olaylar biraz daha sürükleyici olduğunda okurken kitapta daha çok kalabildim. Muhtemelen mitoloji ile arası iyi olan birisi okurken çok daha fazla keyif alır.
Normalde bu serinin diğer kitaplarında rastlamamış olmama rağmen bu kitapta ara sıra gözüme çarpan yazım yanlışları vardı. Çok rahatsız edici değildi ama vardı sonuçta, belirtmek istedim.
Genel olarak yine serideki diğer kitaplar gibi iyi bir kitap. Herkes okumalı diyemem belki ama okursanız da pişman olmazsınız.
Yakın dönem popüler kültür bilimkurgu romanlarına alışık olanlar bu kitabı okurken muhtemelen sıkılacaktır. Çünkü kitapta sürekli bir aksiyon yok ve yazıldığı dönemdeki bilimkurgu romanları ve filmlerinde görmeye alışık olduğumuz şekilde bolca felsefi-tarihi referanslar ve mesajlar içeriyor.
Hikaye aslında eski Yunan destanlarından Oydsseus
nükleer savaş sonrası sadece 4 milyon insanın hayatta kaldığı bir evrende geçiyor hikaye. insanlara yardım eden ama onlara da üstten bakan uzaylı bir ırk (vegalılar) sayesinde hayatta kalmış insanlar. vegalılar için ise dünya turistik bir bölgeden farksız. baş karakterimiz bir vegalıya dünyayı gezdirme görevi verilmiş ve görevi istemeyerek de olsa kabul etmiş bir sanat müfettişi. ancak söz konusu gezi hiç beklemediğimiz kadar hareketli geçiyor. ithakinin söz konusu serisinde bu kadar uzun teke tek dövüş sahneleri olan, bu kadar vurdulu kırdılı bir kitap daha yok sanırım. bu bakımdan şaşırtıcı. sonu da ilginç bir sürpriz barındırıyor. okuması gerçekten keyifliydi. mitoloji - bilimkurgu arası bu bol dövüşlü eseri bir oturuşta bitirdim. bu bakımdan çok sürükleyici olduğunu da ekleyeyim. ama gözlerim hep başka birşeyler arıyordu, bol bol dövüş okumak yerine dünyanın neden bu halde olduğu, savaşın neden çıktığı, hayatın nasıl devam ettiği gibi soruların cevaplarını okumak ya da karakterleri daha yakından tanımak isterdim. bunlar yerine baş karakterin herkesi dövdüğü bir kitap okuyor hissine büründüm. (en ilgi çekici yan karakterin en önemli özelliği ise yine herkesi dövüyor olması) sürükleyiciliğine laf yok ama asıl odaklanması gereken yerleri ıskaladığını düşündüğümden çok fazla tavsiye edemiyorum.
İthaki Bilim Kurgu klasiklerinden okuduğum sanırım 7.kitap. Her ne kadar bu seriye olan ilgim çok büyük olsa da, alacağım kitaplar konusunda çok titiz davranıyorum. Çünkü bazılarını aldıktan sonra pişman olma gibi durumum oluyor maalesef
Bu kitabı da kitapçıya gittiğim zamanlarda merak ederek elime almıştım ve arka kapağını okuduğumda oldukça ilgimi çekmişti. Fakat ne zamanki okumaya başladım, kitabın arkasında ki heyecanı bulamadım.
Öncelikle konuya adapte olmakta zorlandım, çok karışık yabancı isimler vardı ve ortada bilmediğim bir dünya var haliyle. Bilim kurguya elbette aşinayım fakat kitapta bu dünya pek anlatılmamış. Anlatıldıysa da ortalara doğru ya da ben fark edemedim bilemiyorum
Baş karakter Conrad adında ölümsüz bir adam. Uzun yıllardır farklı yerlerde yaşamış ve farklı takma isimler kullanmış. Bir gün Vegalılardan biri onunla yazacağı kitap için dünyaya eşlik etmesini istiyor ve dünya nükleer sonrası çok değişmiş durumda. 4 milyon insan ve mutasyona uğramış canlılar yaşıyor. Sadece tarihi eserler mevcut ve Conrad o eserlere sahip çıkmaya çalışıyor.
Bu yolculukta Conrad'a yakın arkadaşları da eşlik ediyor tabi ve ortada gizemli bir kurban var. Conrad bir yandan Vegalıya eşlik ederken diğer yandan da kurban ve katili bulmaya çalışıyor
Kitabı sevdim fakat okuma konusunda zorluk çektim, bu demek değil ki önermiyorum Bence merak eden varsa mutlaka bir baksın.
Yine malesef beni hayal kırıklığına uğratan bir bilimkurgu. Kitap öncelikle çok karışık başlıyor. Bize neyin ne olduğu verilmiyor. Anlamaya çalışmakla geçiyor. Dili ve anlatımı çok zorlayıcı. Kim konuşuyor, bunu söyleyen kim diye bakıyosun sürekli. Anlaşılmıyor yani. Konu desek bi amaç için oluşturulmuş olabilir belki ama inanınki ben kitapta hiç değinme göremedim. Kitabı yarıda bırakasım bile geldi. Okudukça bu ne dedim. Malesef çok kötü bir yapım olmuş. Çoğu sorular askıda kalmış ve açıklanmıyor. Gereksiz zaman kaybı oldu benim için..
Bugün, Hugo En İyi Roman Ödülü almış bir bilimkurgu romanıyla karşınızdayım. Bu Ölümsüz, ÜçGün adı verilen nükleer savaş sonrası dünyadan bahsediyor. ÜçGün olaylarından geriye sadece 4 milyon insan ve daha fazla mutasyona uğramış canlı türü kalmış, bu mutasyon geçirmiş canlılardan biri ve ölümsüz olan Conrad Nomikos ana karakterimiz. Dünyada sanat müfettişi olarak çalışan Conrad’a, Vegalılar adı verilen ve evrenin en güçlü uzaylı ırkından olan nüfuzlu bir Vegalıyı dünyada gezdirme görevi veriliyor ve sonrasında kitabın sonuna dek bu geziye şahit oluyoruz. Ama kitapta ilerledikçe bu turistik gezi başka şeylere evriliyor. Kitabın ilk 50-60 sayfasında karakterlere ve yazarın diline alışmakta biraz zorlandım ama sonrasında bir sıkıntı kalmadı. Zaten bol diyaloglu bir kitap, bazen sayfalarca sadece diyalog okuyoruz. Kitap her ne kadar bilimkurgu romanı olsa da aralara Yunan Mitolojisi serpiştirilmiş ve bence çok da hoş olmuş. Konusu, kurgusu, anlatımı bakımından gayet iyi bir kitaptı bence. Sadece kitabın içerisinde merak uyandıran bazı olaylar ve durumlar havada kalmış, yeterli bilgi verilmemiş gibiydi. Bunun dışında fazla sıkılmadan okuduğum bir kitaptı.
Dünya nükleer felaketler yüzünden yıkılmış harabe olmuş, insanlar başka gezegenlere göçmüşler hayatlarından da memnunlar. Yeryüzünde sadece değişime uğramış hayvanlar ve insanlar var, o yüzden hem tehlikeli hem de gizemli bir yere dönüşmüş. Bu durum onu başka gezegenlerin ırkları tarafından turistik bir durak olarak algılanmasına sebep olmuş.
5/5 Stars (%88/100)
I've read the Turkish edition before and absolutely loved it. I believe it was my first book by Zelazny. Now that I'm reading it in the original language and that I know Zelazny's style, I can appreciate it even more. I admit it is still not as good as Lord of Light but man that book is phenomenal.
This Immortal revolves around a mysterious named man Conrad Nomikos who has an interesting past he rather not talk about and he is apparently the Art Commissioner of Earth. An alien comes to Earth and Conrad is his guide. However, everything changes when someone tries to assassinate the alien and Conrad saves him.
Conrad's character is brilliant in my opinion. Zelazny himself also admits that he is like a prototype for Sam from Lord of Light meaning he is both supernatural and well ordinary. The identity of Conrad is an ambiguity in the book. He might Great God Pan or a kallikantzaros (a type of goblin) or none of them or both, we don't know and that's the beauty of it. There are a lot of things going on in the story but you can't help but wonder about Conrad's true identity. The ending of the book is also brilliant. I'd definitely recommend it to everyone.
