Öne Çıkan Buda ve Konfoçyus Gönderileri
Öne Çıkan Buda ve Konfoçyus kitaplarını, öne çıkan Buda ve Konfoçyus sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Buda ve Konfoçyus yazarlarını, öne çıkan Buda ve Konfoçyus yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Buda'nın tesis ettiği cemaat mahfillerine Samga
denilir. Buraya girmek için, hususi merasim ve imtihanlar yapılır. Buda, kandınlara ciddi bir kıymet vermiş ve ancak onların zahit ve alicenap olanlarına
hürmet etmiştir.
"Varlık başlangıçta, tekti. Evvela bir ikincisi olmadan yalnızdı. O bir arzuyu tecrübe etti : "Çoğalsam ve doğursam ... ,, dedi. Evvela ışığı yarattı; ışık da aynı arzuyu tecrübe etti. Ve suları yarattı. Aynı suretle sular da arzu ettiler ve dediler ki, çoğalalım, bereketli olalım ! ... Ve böylece onlar da arzı yarattılar.,,
Saka Türklerinden olan Buda'nnı şahsiyeti Üzerinde birçok efsaneler ve şüpheIer vardır. Bazı alimler, bu zatı, eski efsanelerin maddi bir sembolü sayarlar. Bazıları da böyle bir şahsiyetin hiç de mevcut olmadığını tasni edildiğini kabul ederler.Fakat son zamanlarda gerek Alman ve gerek İngiliz şarkiyat alimleri Buda'nın hatta, doğum tarihine ait olan· ihtHafları da kaldırmışlar, kendisinin milattan 557 yıl evvel Benares civarında
Lonhini Park'da doğduğunu kabul etmişlerdir. Bu suretle Buda'nın Sıddhatta adını alan eski bir Türk kavmine mensup oldugu anlaşılmıştı .Himalaya
eteklerindeki Sakya'ları emri altına toplamış olan 'Souddhodna adında bir Raça'dır. Saka'lardan olan annesinin hakiki adı da Maya dır. Çocuğunu, babasının bulunduğu yerde doğurmak üzere yola çıkmış, fakat ağrıları tutarak Lomhini koruluğunda ve yolda doğurmaya mecbur kalmıştır. Fakat zavallı anne yedi
gün sonra vefat etmiştir. Bunun üzerine babası, baldızı olan Mahapapati ile evlendi ve bu kadın çocuğa analık yaptı.
Sebebi Açıklanamayan Doğa Olaylarının İnanca Etkisi
Umumiyetle iptidaî kavimler, kendilerince mahiyeti meçhul bulunan tabiî hâdiseleri tanrısal bir kuvvetle izah ederler. Bu, insan zihninin azçok fıtrî bir meylini teşkil eder.
Görülüyor ki, Hintlilerde muhitlerinin bazı tabiî hâdiselerine ve varlıklarına tanrılık isnat etmek suretile Polytheisme'e ulaşmışlardır.
Bu hadiselerden en çok dikkatlerini çekenler, ışıklı olanlardır. Bu itibarla bütün yıldızlar, güneşin batıp doğmaları, onların nazarında tanrılığın bir cilvesi telâkki olundu. İrana kadar intikal eden ve manisme'de de görülen kutsal ateşin ebedi olarak söndürülmemesi de, ışığa atfedilen büyük kudretin ilham ettiği bir neticedir.
Sayfa 38-39
Ruhun Varlığı Hakkında Önemli Görüşler
Eğer ruh; bedenimizde hapsedilmiş olan ve bedenimizdeki hareket ve fikrimizi idare eden bir küçük şahıs olsaydı bu hal, âlemin ebedî yaratıcısında kendine hiç te lâyık olmıyan bir iktidarsızlığın, bir sanianın işareti olmaz mı idi?
Yani bu takdirde, Tanrı bizzat kendi içinden düşünmek ve hareket etmek kabiliyetinde olan birtakım otomotlar
Sayfa 104-106, Konfüçyus'un öğrencilerinden Cu-Su ile Çin kralının oğlu Kou arasında geçen tartışmadan bir kesit. Alıntı yapılan konuşma Kou'ya ait.
Brehmenler, bazan tahrip ve bazan
ihya eder. Brahme'ın karışık ve mücerret birliğinden bir şey anlamayan halk için, bu tanrılığı daha basit ve anlaşılması kolay bir şekle soktular. Ve alemin yaratıcısı Brahma, kainata nizam veren Vichnou, ve alemi yeniden yaratmak için mahveden Siva namile üç tanrı tehayyül ettiler. Ve bunların mümessili olan
Brahmana des cent sentiers de şöyle bir parça vardır : ·
"Nasıl ki, bir işlemeci çok renkli bir kumaşt'an bir parça koparır ve bir başkasını, berikini, daha güzel bir modeli icat ederse, öylece de, ölünün ruhu, cesedini terkeder ve bilgisizlik içinde sürünür. Bir Manes veya Gandharvas, Brahma veya Prajapah heyetinde 'gerek beşeri, gerek tanırısel veya herhangi bir şekle bürünür. Nasıl hareket etmişse öyle muamele görür. Şu halde iyi hareket etmiş olanlar, iyi bir varlığa istihale eder. Fenalık yapmış olan, fena bir varlığa döner;
.. temiz amellerle temiz bir hale girer. Fena amellerle
fena muamelelere maruz kalır. Arzuya gömülmüş olanların durumu budur. Fakat arzu etmeyen, arzusuz olan, arzunun esaretinden kurtulmuş olan, Atman'dan başkasını istemiyenlerin ruhundan hayati nefes kaçmaz, belki tekasüf eder. Artık o Brahma'dır ve Brahma'ya avdet eder. Kendi kendine, kalbinin esaretlerinden kurtulmuş
olan fani, Brahmana ölmemezliğe mazhar olur.,,
Doğu Felsefesine Genel Bakış
Çin müstesna olmak üzere hemen bütün eski şark filozofisi, tamamen dinî bir manzara gösterir.
Yalnız ahiret ve ölüm düşüncesiyle ebedî saadetler peşinde koşan din adamları, ahlâkıda yalnız bu gayenin bir vasıtası addetmişlerdir. Bunun için şarkta filozofinin bir filozof gibi değil, ilhamla bulunan ve telkinle neşir ve tamim edilen efsanevî bir
Sayfa 131-132
"Parlayan şey ölümdür. Mademki o, ölümdür, onun altında oturan yaratıklar ölürler. Parlayan şeyin ötesinde oturanlar tanrılardır; 'bunun için onlar hiç ölmezler.
Hintlinin nazarında, canlılarla cansızlar, aynı ıradeye malik olan bir tek şeydir. Bütün tabiat kuvvetleri ise, Tanrı'nın muhtelif görünüşlerinden ibarettir.
Bunlar da bir insan gibi arzu ve ihtirasa maliktirler. Ve her insan, evvela kendilerine tanrılık isnat edilen bütün varlıkların, daha sonra da ataların bıraktığı adet ve an'anelerin esiri olmak itibarile hür değildir. Bu millet, tabii bir tekamülle tanrıların adedini tahdide lüzum gördü. Pantheisme mezhebi, bu suretle doğdu. Bu mezhebe nazaran, ilk prensip, mutlak varlık Brahma'dır. Brahma ise·, yalnız kainatı halketmek vazifesini üzerine almış olan memur bir tanrıdır ki, Brahma'dan doğmuş ve kainatın ruhu sayılıp hayatı
temsil eden Paramatma da Brahma'dan doğmuştur.
Mutlak varlık - Etre absolu'de görülen bu üçlülük -
Trinite bir vahdetin muhtelif görünürlerinden ibarettir ki, hıristiyanlıktaki üçlükle pek sıkı münasebeti olan bu telakkiye Henotheisme adını verebiliriz. Hintli ışığa atfettiği metafizik vasıflar dolayısile ; Brahme'ı ışıkta ve ışığı Brahme'da karışmış telakki eder. Bu sebepten güneş, Brahme'ın en mühim ve faal bir uzvu addolunur : "Güneşin ortasında ışık vardır. Işığın ortasında fazilet mevcuttur ve faziletin ortasında değişmiyen varlık
bulunur