Benim hiç silahım olmadı Mayakovski gibi
Tutup bir geceyarısı alnıma dayayacağım
Ne de James Dean gibi bir otomobilim var
Önüme çıkan ilk kamyona vuracağım
Ne de John Lennon gibi benden nefret eden biri
Kendimi kıskandıracak kadar peygamber olamadım
Çok çok bir şarap şişesi boyu benim saltanatım
Yağmur benim adıma yirmi dört yıl, üç ay altı saattir yağıyor ve nerde dinecek bilmiyorum artık.
Sen bu yağmurun neresindesin?
Bütün unutmaları denedim, sonsuza dek anımsayacak kadar.
Sevgilim, hep var olan yitikliğim benim.
Sana hiç kullanılmamış sıfatlar yakıştırırdım; şimdi bütün sıfatların ötesinde sevdiğim sevgili.
Bedenini bir dünya olarak dolaştığım, dağları, uçurumlarıyla sarıp sarmaladığım.
Nerdesin şimdi?
Neden yoksun ki?