Büyük Hun Hükümdarı Attila
Muharrem EryılmazSözler ve Alıntılar
Rua birkaç gün önce ölmüştü. Hun tahtına Atilla çıkmıştı. Doğu Roma elçilik heyeti yeni hükümdar Atilla'nın huzuruna çıkarılacaktı.
Sayfa 64Kitabı okudu
'Gerçek koruyucularına karşı nankörlük göstermek, Roma'nın eski bir âdeti, kökleşmiş bir huyu idi.'
Sayfa 61 - Neden Kitap YayıncılıkKitabı okudu
"Herkesin kendi planının, programının mükemmelliyetini iddia etmesi, ne de olsa insanlığın ebedî bir adetidir."
Sayfa 291 - Neden Kitap YayıncılıkKitabı okudu
Attila: Adın ne?
Metropolit: Kurt.
Bu cevap karşısında Attila'nın içinde hayvanlara kutsiyet atfeden eski Hun gelenekleri uyandı.
Hun milletinin hayvanlardan uyarladığı totemlerden biri de kurttu. Hun Hakanı, hayvanlardan korkmuyordu. Onun korktuğu, hayvanlardan çok, hayvan ismi taşıyan insanlardı.
(Hun geleneğinin içinde uyandırdığı maneviyatla bir kiliseyi ilk kez yağma ve tahribattan vazgeçti Attila. Tabii dar meydanlarda Hun askerlerinin savaş becerilerinin zayıfladığını tecrübe ettiği için de olabilir.)
Sayfa 259 - Neden Kitap YayıncılıkKitabı okudu
O savaş adamı değildi. Şimdiye kadar kazandığı başarıları askerî zaferlere değil, siyasî etkinliklere dayanıyordu. Attila bir diplomattı, general değildi. Onun dehası, büyük tasarılar kurmaya, uzun vadede sonuç alınacak siyasî düzenlemeler yapmaya elverişliydi. Ne var ki Attila'da büyük askerlere has olan meziyet, savaş meydanında bir anda emin ve kati surette durumu görüp derhâl karar vermek yeteneği yoktu. Attila, bu dakikada anlıyordu ki, aslında arkasında sürüklediği kuvvet onu sürüklemekte, hatta kendisini ezebilecek bir düzensizlik göstermekteydi.
Sayfa 254 - Neden Kitap YayıncılıkKitabı okudu
Bulutsuz mavi gökten şimşekler çakıyor, bulutlardaysa birbirleriyle çarpışan silahların şakırtısı duyuluyordu.
Çocukken ,ruhunu okşayan, hayallerini kızıştıran, gençliğin karanlık senelerinde zihninde yer bulan büyük emeli şimdi fiilen gerçekleştirebilecekti .
Sayfa 79Kitabı okudu