"Sen hep böyle güzel kal, sen böyle güzel güzel ihtiyarla, bu çocuk da büyüsün çirkinleşsin. Kabul mü?"
Güray Süngü güzelken çirkinleşmenin seyrini anlatmış bu romanında. İnsanı güzelken içini bulandıran, karartan, kalbini sıkıştıran, içini yakan belki de en temel duygu neydi? Hasetti. Süngü bu romanında işte her şey kendi renginde güzelken sonradan yapılan yeni ayrımların, insanın içindeki o güzel "tohumu" hasetle harlayarak nasıl birer "çalı" haline getirdiğini anlatmış. Kendine has üslubuyla üç farklı ancak birbiriyle alakalı hikayeyi okurla buluşturmuş.
Romanda Habil ile Kabil, Ekim ile Temmuz, Urra ile Arru, Utular ile UtUlar, Zedeler ve kargalar var. "Barış ve güven ortamı" sağlamak için Yüksek Ülke'den gelen Sivri Adamlar var.
Bir yerden tanıdık geldi mi?