Büyük Resmi Görmek
Deniz Ülke ArıboğanBüyük Resmi Görmek Gönderileri
Büyük Resmi Görmek kitaplarını, Büyük Resmi Görmek sözleri ve alıntılarını, Büyük Resmi Görmek yazarlarını, Büyük Resmi Görmek yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İktidarın işleyişi sürekli bilgi yaratıyor ve aksi yöndeki bilgi de iktidar etkisine yol açıyor. Bilgi olmadan iktidarın sürdürülmesi olanaksız, tıpkı bilginin iktidar doğurmamasının olanaksızlığı gibi."
Sayfa 37 - İnkılâp, Michel FoucaultKitabı okudu
Geniş kitlenin tercihleri, azınlığın temel haklardan faydalanmasının önüne geçiyorsa orada demokrasiden söz edemeyiz.
Sayfa 118Kitabı okudu
Tarih - Siyaset
Siyaset üreticisi açısından tarihin onun siyasi beklentilerine uygun, onun iddialarını destekleyen bir içerikte sunulması gereklidir. Zira esas hedef, siyasi projedir. Bu nedenle de tarih siyasetin ellerine düştüğü anda özenle ayıklanmaya, temizlenmeye ve şekil değiştirmeye başlar. Siyasetçi, bu noktada tarihçi ile rakip hale gelir. Tarihçi ağa takılan tüm balıkları yüzeye çekerken, siyasetçi ağdaki balıklardan istediklerini alır, hatta pazardan aldıklarını da ilave eder. İnsanlık tarihinin başından beri tarihin bir karmaşa haline gelmesinde siyasi müdahalelerin derin izlerini görmek mümkündür. Tarihin bu haliyle kötüye kullanılmış bir bilim olduğu da söylenebilir. Tarih siyaseten fazlasıyla işe yarar bir enstrümandır ve kullanıma açıktır.
Sayfa 173
Tarih, kesin yargıları olan, neden-sonuç analizlerinin ardından yasalar üreten bir bilim dalı değildir. Her gerçek tarihçi bilir ki bir kez tarih çalışmaya başlamak, çözmekle asla tükenmeyecek bir sırlar kapısını açmak gibidir. Her yeni öğrenilen bilgi, yeni sorular ve sorunlarla yüzleştirir. Bu yüzden tarih, bilgi sahibi olmakla değil, bilge olmakla özümsenebilecek bir yüzleşmedir.
Sayfa 172
"Türk milleti" Orta Asya'dan Anadolu'ya doğru yolculuğunda Müslümanlaşarak, farklı etnisitelerle karışarak, bin yılın imbiğinden süzülerek oluşmuş bir kavramdır. "Türk ulusu" ise Fransız devrimi ile birlikte dünyaya salınan milliyetçilik akımlarıyla şekillenmiştir.
Sayfa 158
Halil Cibran'ın harika dizeleri vardır kelimelerin kifayetsizliği ile ilgili. Der ki, "Konuşmalarımızın çoğunda, düşünce yarı yarıya katledilir; çünkü düşünce, boşlukta uçan bir kuş gibidir, kelimelerin kafesinde kanatlarını açabilir ama uçamaz." Yani kullandığımız sözcükler, bilebildiğimiz bütün kavramları kullansak bile düşüncemizi açıklamakta yeterli değildir. Bütün sevgileri "sevgi" sözcüğüyle, bütün savaşları "savaş" sözcüğüyle, bütün ölümleri "ölüm" sözcüğüyle anlatırız ama hepimiz sevgiyi, savaşı, ölümü kendimize özgü yaşarız. Bir tek kavram her şeyi anlatmaya yetmez. Siyasette de bu geçerlidir. Devlet denilen şey her toplumda, her coğrafyada aynı değildir; aynı da algılanmaz. Tıpkı ulus ya da vatan gibi.
Sayfa 158
Önemli Konu - Başkanlık Sistemi
İyi bir parlamenter sistemle, iyi bir başkanlık sistemi arasında topluma olumlu katkılar yapma anlamında kanımca bir fark yok, ama kötü bir parlamento ile kötü bir başkan arasında topluma zarar verme anlamında çok büyük farklar oluşabilir. Nitekim tarihte kötü olaylarla anılan çok az parlamento, ama çok sayıda lider olduğunu unutmayalım.
Sayfa 152
İngiltere'nin yazılı bir anayasası bile olmadığı bilinir. Bu bağlamda Sokrates'in, "Kanunların sayıca çok olması, devletin kötü yönetildiğini gösterir. İyi yönetilen toplumlarda kuralları yazmaya gerek olmaz" ifadesini hatırlatmakta fayda var.
Sayfa 149
Uluslararası ilişkiler disiplini özellikle II. Dünya Savaşı'ndan bu yana devletler arasında ve devletlerin kendi bünyelerindeki çatışmaların savaşa varmadan çözümü konusunda araştırmalar yapıyor. Üniversitelerde çatışma çözümü konusunda uzmanlaşmış merkezler var. Bu çalışma alanının kurucu babaları sayılan Kenneth Boulding, John Galtung, John Burton gibi isimlerin ortak çözüm önerisi, sorunlara tek yanlı değil, çok taraflı bakma alışkanlığının geliştirilmesi.
Sayfa 139
Hayat güvenlik endeksli yaşanmaya başladığında ise arılar bal yapmaz, sokar; inekler süt vermez, yeşilliklerimizi tüketir; arabalar yolcu taşımaz, havayı kirletir; yağmur rahmet getirmez, sel yapar.
Sayfa 135
Esasen Balkanlar Türkiye'nin yalnızca coğrafi olarak değil, tarihsel ve kültürel anlamda da tamamlayıcı parçası. Hatta öylesine tanıdık ve yakın ki Maria Todorova'nın hoş bir sözü ile, "Balkanlar'da bir Osmanlı mirası aramak boşuna, zira Balkanlar Osmanlı'nın ta kendisi." Tıpkı bizim gibi ne Batılı ne de Doğulu kabul ediliyorlar. Avrupa'nın tam içinde ama hep dışındalar. Doğu'dan farklı bir tanımlamaları var ama Batı'nın kendi içindeki 'öteki'yi temsil ediyorlar. Kısaca bize fazlasıyla benziyorlar.
Sayfa 111
Afrika sadece bir ticari çekim merkezi değil, aynı zamanda BM'deki oy gücü bakımından da politik bir ağırlık merkezi hüviyetinde. Nitekim Türkiye'nin son yıllarda bölgeye verdiği önemin meyveleri BM Güvenlik Konseyi üyeliğine 151 oyla seçilmesi sırasında ortaya çıkmıştı. Bundan sonra uluslararası kurumlarda ağırlığını artırmak isteyen her devletin yüzünü Afrika'ya dönmesinin bir önkoşul olacağını da söyleyelim. Oy verme potansiyeline sahip 54 bağımsız devletin varlığı, kıtanın gücünü algılamak bakımından önemli bir istatistik veri.
Sayfa 109