En Eski Büyük Tefsir Tarihi (2 Cilt Takım) Gönderileri
En Eski Büyük Tefsir Tarihi (2 Cilt Takım) kitaplarını, en eski Büyük Tefsir Tarihi (2 Cilt Takım) sözleri ve alıntılarını, en eski Büyük Tefsir Tarihi (2 Cilt Takım) yazarlarını, en eski Büyük Tefsir Tarihi (2 Cilt Takım) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hz. Ebû Bekir, seçkin müfessirler tabakasını oluşturan sahâbe-i güzînin birincisidir. Bununla beraber kendisi pek tedbirli hareket ettiği için ondan tefsire ilişkin çok şey nakledilmemiştir. ...
"Kendi kişisel görüşümle tevil ve tefsire kalkışırsam beni hangi gök gölgelendirir, beni Allah'ın azabından kim kurtarabilir?"
Hz. Ebû Bekir, Resûl-i Ekrem'den sonra hilafet işleriyle meşgul olmuş, Hz. Peygamber'den her gördüğünü, her işittiğini rivayet edecek kadar yaşamamış, hadis-i şeriflerin de yalnız mealen değil, aynen mübarek lafızlarıyla beraber nakledilmesi yolunu tercih etmiş olduğu için kendisinden rivayet edilen hadis-i şerifler büyük bir sayıyaya ulaşamamıştır. İbn Hazm'ın belirttiğine göre Hz. Ebû Bekir'in yalnız müsned ola rak rivayet ettiği hadislerin sayısı 142'dir.
Müfessirler, ileride söyleyeceğimiz üzere Kur'ân-ı Kerîm'in kelimelerini izah ve tahlil için öncelikle lugata, iştikak ilmine, sarf ve nahiv ilimlerine ve diğer edebî ilimlere müracaat ederler. Bunlar, tefsir ilminin esaslarıdır. Sonra Kur'ân-ı Azîm'in anlamlarını, gerçeklerini izah için de hadis, keläm, fikih gibi dini ilimlere başvururlar. Bunlardan başka pozitif, sosyal, siyasal, ahlâkî, hayati ilimleri de göz önünde bulundururlar. Bütün bu ilimler tefsirler için birer memba, birer bilgi kaynağı kabul edilmiştir.
Hz. Ömer, Kureyş'in en güzel konuşanlarından, en büyük düşünürlerinden olduğu için fitri dil zevkiyle sözlerin inceliklerini çok iyi biliyordu. Bundan başka yıllarca Hz.Peygamber'in huzurunda bulunmuş, Kur'an âyetlerinin anlamlarından, nüzûl sebeplerinden haberdar olmuş, bunların tefsiri konusunda Hz.Peygamber'den çok şeyler öğrenmiştir.
Bütün hayatını İslâmiyet'in yükselişine adamış olan Hz. Ömer, şüphe yok ki Kur'ân-ı Kerîm'in gerçeklerini bilme hususunda buyük bir uzmanlık sahibiydi. Dolayısıyla kendisi, müfessirlerin birinci tabakasını oluşturan zatların en seçkinlerindendir.