En Yeni Buz ve Ateşin Dünyası Sözleri ve Alıntıları
En Yeni Buz ve Ateşin Dünyası sözleri ve alıntılarını, en yeni Buz ve Ateşin Dünyası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Valyria kolonileri birbirlerine yardım ederken ve baskı altında kaldığında Cumhuriyet’ten yardım talep ederken; bağımsızlıklarıyla gururla övünen Rhoyne Prensleri, canla başla ama tek başlarına savaştılar.
Kuzeylilerin göze çarpan ve diğerlerinden daha fazla kıymet verdikleri âdetlerinden biri konuk hakkıdır. Bu misafirperverlik geleneğine göre ne ev sahibi kendi çatısı altında ağırladığı konuğuna ne de konuk ev sahibine zarar veremez.
Vadi'nin naibi peşinde bir düzine muhafızla Visenya ile karşılaşmaya çıktığında, Ronnel Arryn'in Visenya'nın kucağında oturduğunu ve hayranlıkla ejderhaya baktığını gördü. ''Bu hanımefendiyle birlikte uçmaya gidebilir miyim anne?'' diye sordu çocuk kral. Hiçbir tehdit savurulmadı, hiçbir kötü söz konuşulmadı. İki kraliçe gülümseyerek birbiriyle selamlaştı. Ardından Leydi Sharra üç tacın (kendi naip tacının, oğlunun küçük tacının ve Arryn krallarının bin yıldır taktığı Dağ ve Vadi'nin Şahin Tacının) getirilmesini emrederek bu taçları askerlerinin kılıçlarıyla birlikte Kraliçe Visenya'ya teslim etti. Küçük kralın, Dev Mızrağı'nın zirvesinin etrafında üç tur attığı ve yere indiğinde artık küçük bir lord olduğu söylenir.
Lord Robert’ın aldığı yaralar kaçan ordunun peşine düşmesine engel oldu bu yüzden de bu görev Lord Eddard Stark’a devredildi. Lakin Robert içindeki gerçek şövalyeliği, ağır derecede yaralanmış Sör Barristan’ın öldürülmesine karşı gelerek gösterdi. Büyük şövalyeyi öldürmek yerine yaraları ile ilgilenilmesi için kendi üstadının çadırına taşıtttı. Böyle bir davranış gelecekteki kralın arkadaşlarının ve müttefiklerinin sarsılmaz sadakatinin de habercisi ve Robert Baratheon gibi eli açık ve merhametli çok az kişi olduğunun bir göstergesiydi.
Savaş çığlıklar içinde sürer iken, belki Tanrıların takdiri, belki şans, belki de bilerek Lord Robert ile Prens Rhaegar kalenin gölgesi düşen savaş alanında karşı karşıya geldiler. O ana şahit olmuş herkesin ağzından çıkan ortak cümle, iki şövalyenin de atları üzerinde cesurca savaştığıdır. İşlediği bütün suçlara rağmen Prens Rhaegar korkak biri değildi. Lord Robert Ejder Prens tarafından yaralansa da, mücadelenin sonunda Baratheon’un
korkutucu gücü ve elinden çalınan nişanlısının intikamını alma istediği Prens Rhaegar’ın gücünden baskın çıktı. Robert’ın savaş çekici hedefini buldu ve Robert çekicindeki dikenleri Rhaegar’ın göğüsüne sapladı ve prensin göğüs zırhına işlenmiş pahalı yakutları
savaş alanına saçtı.O andan sonra iki taraftan da askerler savaşmayı bırakıp değerli taşları ele geçirebilmek için nehre atladılar. Hezimete uğradıklarını anlayan kraliyet yanlıları ise savaş alanından kaçmaya başladılar.
Prens Rhaegar’ın Lyanna Stark’ı kaçırması, Targaryen Hanesi’nin yok olmasına sebebiyet verdi. Aerys’in gerçek çılgınlığı, Rhaegar’ın yaptığı bu yanlışlara karşı adalet ve çözüm isteyen Lord Stark’a, onun varisine ve destekçilerine karşı Kral’ın verdiği ahlaksızca kararlar ile tamamen gün yüzüne çıktı. Onların söyleceklerini adil bir ortamda dinleyip
karara bağlamak yerine Kral Aerys Lord Stark ile varisi Brandon Stark’ı vahşice katletti ve bu cinayetlere yenilerini eklemek için Lord Jon Arryn’dan eski yaverlerinden olan Robert Baratheon ile Eddard Stark’ı infaz etmesini emretti. Günümüzde birçokları Robert’ın İsyanı’nın gerçek başlama noktasının bu emre direkt olarak karşı gelen ve adalet için sancaktarlarını göreve çağıran Lord Arryn ile başladığı konusunda hemfikirlerdir.
Soğuk rüzgarlar Kral’ın Şehri’ni döverken, Kral Aerys ateş üstadlarına dönüp ateş büyüleri ile kışı defetmelerini emretti. Bir ay boyunca Kızıl Kale’nin duvarlarında büyük yeşil alevler yandı. Lakin Prens Rhaegar bu manzarayı göremedi. Üstelik kendisi oğlu Aegon ile eşi Prenses Elia’nın yanında Ejderkayası’nda da değildi. Yeni yılın gelişi ile birlikte veliaht prens yarım düzine yakın arkadaşı ile birlikte onu Nehirova’ya götürecek bir yolculuğa
çıktı. Harenhal’dan yaklaşık elli beş kilometre uzakta Rhaegar Kışyarı’ndan Lyanna Stark ile karşılaştı ve onu kaçırarak kendisi ile birlikte ailesinin, bütün akrabalarının ve diyarın yarısını da yok edecek olan ateşin fitili yaktı.
Çılgın Kral’ın taraftarlarının başını Küçük Konsey’deki lordlar çekmekteydi: Hazine Başı Qarlton Chelsted, Donanma başı Lucerys Velaryon, Kanun Başı Symond Staunton, Muhbir Başı hadım Varys ve Simyacılar Locası üstadı Rossart, Kral’ın güvenini kazanmış kişilerdi.
Prens Rhaegar’ın destekçileri ise başkentteki genç lordlardan oluşmaktaydı. Lord Jon Connington, Bakire Havuzu’ndan Sör Myles Mooton ve Sör Richard Lonmouth Prens Rhaegar’ın destekçilerin başında gelmektedir. Bunun yanında Prenses Elia ile birlikte başkente gelen Dorne’lular da Rhaegar taraftarıydı özellikle de Elia’nın amcası ve Kraliyet
Muhafızları’nın yeminli bir şövalyesi olan Prens Lewyn Martell. Ancak Rhaegar’ın dostları ve Kral’ın Şehri’ndeki müttefikleri arasındaki en büyük destekçisi hiç şüphesiz Sör ArthurDayne nam-ı diğer Sabahın Kılıcı’dır.
Kral Eli Tywin, çalışkan, azimli, yorgunluk nedir bilmez, aşırı derecede zeki, adil ve acımasız yapısı ile Aerys’in tam zıttıydı. Baş Üstad Pycelle, iki yıl boyunca Küçük Konsey’de Tywin Lannister ile birlikte hizmet verdikten sonra Hisar’a gönderdiği mektupta, ‘’Tanrılar bu adamı hükmetmesi için özenerek yaratmış,’’ diye yazmıştır.
Ve hükmetti de. Kral’ın davranışları zamanla değişmeye başlayınca, diyarın yönetimi gün geçtikçe daha fazla Kral Eli’nin hükmüne girmeye başladı. Tywin Lannister’ın idaresi altında diyar öylesine gelişti ki, Kral Aerys’in bitmek bilmez kaprisleri bile önemsiz hale gelir oldu. Aerys’ten önceki birçok Targaryen’da da bu tür davranışlar baş gösterse de, diyara büyük çaplı bir zarargetirmemişlerdir. Böylece Eski Şehir’den Sur’a kadar herkes
herkes, tacı Aerys giyse de, diyarı Tywin Lannister yönetiyor demeye başladı.