Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İzmir ve civarındaki adaların ilk Türk beyi, M.S. 1081-1096

Çaka Bey

Akdes Nimet Kurat

Çaka Bey Gönderileri

Çaka Bey kitaplarını, Çaka Bey sözleri ve alıntılarını, Çaka Bey yazarlarını, Çaka Bey yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ne yazık ki böyle büyük bir Türk kahramanı, ta­rihte büyüklüğü ve kahramanlığıyle anılan İznik sultanı Kılıç Arslan’ın eliyle öldürül­müştür. Bu vak’a bize; Haçlılar seferi gibi Anadolu Türk iline karşı yaklaşan büyük dış tehlike zamanında, Anadolu Türk Beylikleri arasında birlik olmayışından doğan neticeleri bir daha hatırlatmak itibariyle de mühimdir. Çaka gibi kudretli “bir zatın öldürülmesi, kuv­vetlerinin dağıtılması, Haçlı ordularının kolay­ca Anadolu'ya girmelerine ve Kılıç Arslanı yen­melerine müncer oldu. Çaka Bey ile damadı Kılıç Aslan’m münasebeti ve Çaka Bey'in haya­tının sonu anlatılırken bu cihet daima gözönüde tutulmalıdır.
Sayfa 60 - Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüKitabı okudu
İzmir'de ve civarında ilk Türk hâkimiyetini kuran bu kahraman Türk başbuğunun büyük başarılan, Haçlılar seferi gibi bütün dünyayı ilgilendiren büyük vak’aların gürültüleri ara­sında kaybolup gitmiştir. Buna bakmaksızın Çaka Bey'in İzmir ve çevresinde Türk hâkimi­yetinin tanınmasına ve gelecekteki Türk ege­menliğinin zeminini hazırladığına hükmetmeliyiz.Çaka Bey, yaptığı işlerden açıkça görül­düğü veçhile, kabiliyetli bir teşkilâtçı ve ma­hir bir kumandandı. Kısa bir zamanda “ilk Türk donanması” nı meydana koyması, Türk Denizcilik tarihinde ona büyük bir şeref ka­zandırmaktadır.
Sayfa 59 - Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüKitabı okudu
Reklam
Türk Türk'ü kırıyor, yuf olsun.
Kılıç Aslan'da Ça­ka'nın arzusunu yerine getirerek müzakereye muvafakat etti. İzmir Beyi çok iyi karşılandı, mutat veçhile kendisine mükemmel bir ziyafet hazırlandı. Ziyafet esnasında Kılıç Aslan mi­safirini boyuna çokça yemeğe ve bilhassa iç­meğe davet ederek, kayın pederini sarhoş etti. Çaka'nın tamamiyle sarhoş olduğunu gören Kı­lıç Aslan kılıcını çekerek orada, ziyafet sof­rasının başında, misafirini kendi eliyle öldür­dü. İzmir hâkiminin ölümüne dair bu teferruat Anna Komnenanın eserinden alınmıştır.Görülüyor ki, Bizansa karşı başgösteren yeni bir tehlike, yine başka bir Türk kuvveti tarafından izale ediliyor ve Bizansa yaşamak imkânı uzatılıyordu. Halbuki denizden de kuv­vetli bir donanma sahibi olan Çaka'nın Çanak­kale boğazı ve Marmara sahillerinde tutuna­bilmesi, Haçlılar seferini ta baştan âkim bı­rakabilirdi. Kılıç Aslan'ın uzak görüşlü siyaset­ten mahrum olması ve ikinci Türk Beyi'nin yük­selişini çekemeyişi pek az bir zaman sonra İz­nik sultanı için çok elîm neticeler doğurmuş­tur.
Sayfa 54 - Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüKitabı okudu
Kılıç Aslan Çaka'nın dama­dı olmasına rağmen, İzmir Beyi'nin Marmara kıyılarına kadar ilerlemesi karşısında kendi hakimiyetinin tehlikeye düştüğü zanniyle, el altından Bizansla münasebete girişti ve böylece Çaka'ya karşı müşterek bir cephe teşekkül et­mişti. Burada bilhassa Bizans diplomatlarının ustalığını görmemek kabil değildir.
Sayfa 50 - Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüKitabı okudu
Konstantiniye'ye gelen haberlere gö­re, Çaka'nın kudreti çoğalmıştı. O kendini "im­parator” tesmiye etmekte devam ediyor ve Bizans'ın payitahtını bile ele geçirmeyi düşünü­yordu. Çaka'nın bu sıralarda İznik sultanı Kı­lıç Aslan ile akrabalık tesis ettiği anlaşılıyor. (1092'de) İznik'te hakimiyeti eline almış olan, Süleyman Şah'ın bu meşhur oğlunun, İzmir'de bu kadar kuvvet ve nüfuz sahibi olan Çaka ile münasebete girişeceği muhakkaktı.Bü münasebet neticesinde Kılıç Aslan Çaka'nın kızı ile evlenerek İzmir Beyi'nin damadı olmuştur. Fakat bu akrabalık Anna Komnena’da görüldüğü veçhile, her iki Türk Beyi'nin ara­sını tamamiyle yakınlaştırmamış ve bilhassa Çaka’nın gittikçe artan kudreti Kılıç Aslan'da şüphe, korku ve kıskançlık hislerini arttırmış­tır.
Sayfa 43 - Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüKitabı okudu
Bu aralık Çaka’nın nüfuzu ve hâkimiyeti dairesinin epeyce genişlediği görülüyor. O, Bizans'a kat’î bir darbe indirmeğe hazırlanıyordu. Bunun için bilhassa donanmasını kuvvetlendir­mekle meşguldü. Anna Komnena bu Türk Be­yi'nin, imparator elbiseleri ve nişanlarını ta­şıyarak, kendisini imparator tesmiye ettiğini yazıyor. Bunun ne dereceye kadar doğru oldu­ğunu bilmiyoruz; fakat malûm olan şudur ki, İzmir Beyi Garbî Anadolunun en kuvvetli bir hükümdarı derecesine çıkmıştı. O fütuhatında muayyen bir plân takip ediyordu. Kuvvetli bir donanma vücudu getirerek Ege denizindeki mühim adaları zaptetmek, Izmirden Çanakkale'ye kadar olan yerleri ele geçirdikten sonra ve Çanakkale boğazından Gelibolu yarım adasına geçmek ve Bizans'ın Trakya kısmını ele geçir­mekti.
Sayfa 39 - Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüKitabı okudu
Reklam
Bizansın Balkanlar'da mütemadiyen Pe­çeneklerle uğraşmak mecburiyeti, Anadolu'da Türk hakimiyetinin bu kadar az bir zaman zarfında yerleşebilmesinde en mühim amiller­den birini teşkil eder. Anadolu'nun Türkleşme­si tarihinde bu cihet ehemmiyetle nazarı iti­bara alınmalıdır. İşte bu şerait altında, Aleksios Komnenos'un bilhassa Peçeneklerle uğraş­tığı bir zamanda, Çaka İzmir'de bir Türk Bey­liği kurabildi.
Sayfa 26 - Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüKitabı okudu
1081'de Bizansta tahta yeni imparatorun geçmesi vak’ası Çaka'nın vaziyetini büsbütün altüst etti. Yeni imparator Aleksios Komnenos Çaka'yı Botaneiatesin kendisine vermiş olduğu bütün imtiyazlardan mahrum etti; bunun ne­den ileri geldiğini bilmiyoruz. Maamafih Ça­ka'nın siyasî karışıklıklar zamanında saraydan ayrılarak kendi başına hareket etmiş olması da ihtimal dahilindedir. Bundan sonra Çaka'yı artık müstakil bir Türk Beyi sıfatıyla İzmir’­de faaliyette bulunduğunu görüyoruz.
Sayfa 24 - Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüKitabı okudu
1078 ile 1081 yılları arasında, Anadolu'da Türklere karşı yapılan savaş esnasında Bizansın meşhur komutanlarından Kabalika Aleksandr’ın eline Türk Beylerinden, henüz bir de­likanlı olan, Çaka esir düşmüştü. Bizans ko­mutanı bu Türk delikanlısını imparator Nikeforos Botaneiates’in sarayına gönderdi, impa­rator bu delikanlıya “Protonobilissimus” unva­nını verdi ve sarayda alıkoydu. Çaka’nın bura­ra, Homeros’un eserini okuyup anlayacak ka­dar Grekçe öğrendiği anlaşılıyor.
Sayfa 21 - Türk Kültürünü Araştırma EnstitüsüKitabı okudu
Çaka Bey
Çaka Bey, yaptığı işlerden açıkça görüldüğü veçhile, kabiliyetli bir teşkilatçı ve mahir bir kumandandı. Kısa bir zamanda “ilk Türk donanması”nı meydana koyması, Türk Denizcilik tarihinde ona büyük bir şeref kazandırmaktadır.
Reklam
İhanet
Kılıç Aslan da Çakanın arzusunu yerine getirerek müzakereye muvafakat etti. İzmir Beyi çok iyi karşılandı, mutat veçhile kendisine mükemmel bir ziyafet hazırlandı.Ziyafet esnasında Kılıç Aslan misafirini boyuna çokça yemeğe ve bilhassa içmeğe davet ederek, kayın pederini sarhoş etti. Çakanın tamamiyle sarhoş olduğunu gören Kılıç Aslan kılıcını çekerek orada, ziyafet sofrasının başında, misafirini kendi eliyle öldürdü. İzmir hâkiminin ölümüne dair bu teferruat Anna Komnenanın eserinden alınmıştır.
Peçeneklerin rolü büyük
Sakız adasında cereyan eden harplerin 1090'dan daha evvel olması lazım gelir; çünkü 1090'da Bizans hükümeti adaları zaptedecek kadar kuvvet gönderecek vaziyette değildi.O yıl Bizans imparatorluğunun bütün kuvvetleri İstanbul surlarına kadar gelebilen Peçeneklerle meşguldü.
Çakanın adaları zaptettiğini görüyoruz.İlk başta alınan ada Midilli idi (Lesbos). Çaka burasını kolaylıkla ele geçirdi.Adanın valisi olan Alopus’a bir ültimatom vererek Midilli’nin kendine terkini istedi; aksi takdirde vaziyetinin çok vahim olacağını bildirdi ve bunu ta baştan haber vermekle Alopus’a iyilik yaptığını da ilâve etti. Bu tehdit üzerine Alopus, zaten kuvvetli bir donanma ve ordu sahibi olan İzmir Beyine karşı duramayacağını görünce, geceleyin bir gemiye binerek İstanbul yolunu tuttu. Çaka ise gemileriyle gelerek Midilli (Myiiene) şehrini ilk hücumda aldı.
Bizans imparatorluğu için Balkanlarda çok büyük bir tehlike baş göstermişti; o da yine bir Türk zümresi olan Peçenekler idi. Peçenekler 1053 de Bizansla yaptıkları 30 yıllık sulha bakmaksızın Bizans ülkesine akın yapmaktan geri durmadılar.
Anadoluda Çaka adını taşıyan bir beyin, Anadolu Beylerinden Danışment Beye izafeten Danişmentname adını taşıyan el yazmasında, Danışment Beyin arkadaşları arasında Çavuldur Çaka adlı bir şahıs da zikrediliyor. Bu Çakanın 1078 den sonra Bizanslılara eline esir düştüğünü Anna Komnena vasıtasiyle öğrendiğimiz Çakanın ayni olup olmadığını tesbit edecek vaziyette değiliz. Şimdi ismini söylediğimiz Bizans kaynağına göre, Çaka esir düştüğü zaman henüz genç bir delikanlı idi. Ondan evvel onun “bütün Asyayı (Orta Anadoluyu) harp ederek geçmiş” olduğuna göre, yüksek Çakanın hakikaten Doğu Anadolu'dan gelen Türkmen Beylerine mensup Beylerden biri olduğu anlaşılıyor.
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.