En Yeni Çamasan Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Çamasan sözleri ve alıntılarını, en yeni Çamasan kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sokağa çıkıyorum, bakıyorum herkes kendi kendine konuşup duruyor. Milletin dudakları kıpır kıpır. Kimsenin kimseye güveni kalmamış demek, en yakın bildiğine bile derdini açamıyor da, kendi kendine söylenip duruyor.
Sayfa 93 - ÇAMURKitabı okudu
Şöyle bir düşündüm, niçin içiyorum? İçki içmek de, aslında anlamsız bir iş. Kişioğlunun zorlaması bir çeşit. Ne ki, zorlamalar, sonuçta bir bilinç gösterisi olduğu için, her zaman da küçümsenmemeli. Zorlamalardan da, kişinin mutluluk kırıntıları çıkarabilmesi, bence olağandır. Öyleyse, içkiyi bir alışkanlık, bir tiryakilik olarak içmiyorum. Bir zorlamadan bir mutluluk kırıntısı çıkarabilmek umuduyla içiyorum. (...)
Sayfa 144 - Sinan Yayınları, 2. Baskı "Gebe"Kitabı okudu
Reklam
Mantıklı bir sebep :)
... Hep cigara, hep cigara... Başka bir bokum mu var? Saza gitmem, bara gitmem kumar bilmem. Bir de cigara içme... İçine sıçayım böyle yaşamanın be.
Sayfa 126 - Sinan Yayınları, 2. Baskı "Gebe"Kitabı okudu
Kore köyü
... "Savaş mı varmış? Nerde?" "Bilmem." "Demedi mi büyük komutan, nerdedir?" "Dedi ya, Kara mı dedi. Kore mi dedi, çıkaramadım." "Kara olur muymuş bre, demek Kore. Kore nere ki acep?" "Bilmem." "Düşman gâvuru muymuş bu Kore, hı?" "Moskof gâvuru dedi ya komutan, duymadın mı?" "Deme? Yani, bu Moskof gâvuru gene bir komonistlik mi yapar?" "Hey ya." Öte yanında duran Köşker Kemal'e dönmüş Hanefi, "duydun mu hemşerim" demişti, "Moskof gâvuru bir komonistlik yaparmış gene. Kore köyüne saldırırmış." Durmuş, ilk konuştuğu kişiye dönmüştü sonra. "Hemşerim bre, bu Kore köyü, bizim bir köy müymüş ki?" Dirseğiyle dürtmüştü Köşker Kemal, "Yok lan, uzakta bir memleket Kore. Dinle de duy." (...)
Sayfa 83 - Sinan Yayınları, 2. Baskı "Çamur"Kitabı okudu
Holy şirk :D
- Bre Allah kardaşım, bre kara gözlü yiğit kardaşım, kurban olsun Hanefi densizi sana, e mi? Hey koca göklerin allahı, dünyanın her bir derdini bir tamam ettin de, başkacana işin gücün kalmadı mı bre? Kalmadı da, akşam akşam Hanefi densiz kulunla mı eğlenirsin? Hıı? Hızır dediydik, cini uğursuzu mu gönderdin ne? Olmadı, öyle mi, şimdi de yağmur göndereceksin ha? Ne kötülüğümüzü gördün, tavuğuna kış mı dedik be? Gönder lan! Gönder bre! Hemi de öyle bir yağmur gönder ki, öyle bir rahmet ver ki, nemiz var nemiz yok, silsin süpürsün, e mi? Gönder, gözümüzün yaşına falan bakmasın da arabamızı bile önüne katsın sürüklesin Haliç denizine, e mi? Göndermeyenin de hem lan... Ürküverdi yiğitlenmesinden. Korktu. "Tövbe tövbe yarabbi" dedi içinden. Arabanın kollarına yapıştı telaşla. Sanki arabasını elinden kapıp kaçıracaklardı. "Lan götü boklu Hanefi, Allah'la sidik yarıştırılır mı lan? Ya şimdi, ortalık sel seli götürür de, arabayı sürükler denize atarsa yağmur? Hay aklının çambardağına..." (...)
Sayfa 71 - Sinan Yayınları, 2. Baskı "Çamur"Kitabı okudu
Şu mektubu bize bir okuyuver hele be kızım. Cumhuriyet yazısıyla yazılmış, söktüremedim bir türlü. Osmanlı yazısı olsa... Cumhuriyetin ilk yılları herkeslere öğretirlerdi bu yazıyı ya, bizdeki kafa işte... Kulağasmadık. Hani, düşmanla dövüşen bizdik biz olmasına ya, Cumhuriyetten mumhuriyetten bir habarımız olmadı esasta. Bu nedenle yazısına da boş koyduk. Bir duyduk, Osmanlı'dan çıkmışık, Cumhuriyete girmişik. Senin anlayacağın, bizim Cumhuriyete girişimiz de iç güveysi gibi bir şey. Yazısını mazısını bildiğimiz mi var sen de...
Sayfa 58 - Sinan Yayınları, 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
45 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.