Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Çamasan Sözleri ve Alıntıları

Çamasan sözleri ve alıntılarını, Çamasan kitap alıntılarını, Çamasan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sokağa çıkıyorum, bakıyorum herkes kendi kendine konuşup duruyor. Milletin dudakları kıpır kıpır. Kimsenin kimseye güveni kalmamış demek, en yakın bildiğine bile derdini açamıyor da, kendi kendine söylenip duruyor.
Sayfa 93 - ÇAMURKitabı okudu
En değerli şey hayattır insan için. Bir kere verilir insana hayat. Ve insan, hiç bir utanç ve teessüfe yer bırakmayacak ve ölürken de, olanca gücünü dünyanın en asil amacına, insanlığın kurtuluş mücadelesine hasrettiğini söyleyebilecek şekilde yaşamak zorundadır.
Sayfa 144 - GEBEKitabı okudu
Reklam
Yaşamak; ayrıntıları tanımak, ayrıntıların tadına varmak mı acaba, bilemiyorum.
Sayfa 138 - GEBEKitabı okudu
Mantıklı bir sebep :)
... Hep cigara, hep cigara... Başka bir bokum mu var? Saza gitmem, bara gitmem kumar bilmem. Bir de cigara içme... İçine sıçayım böyle yaşamanın be.
Sayfa 126 - Sinan Yayınları, 2. Baskı "Gebe"Kitabı okudu
Özlemle Çukurova'nın sıcağını düşünmeye başladı. Şimdi Çukurova' da olsa...İsterse cehennem gibi yansın Çukurova. Sıcak gibi var mı? Soğukta yaşamak zengin işi.
Sinan YayınlarıKitabı okudu
Kore köyü
... "Savaş mı varmış? Nerde?" "Bilmem." "Demedi mi büyük komutan, nerdedir?" "Dedi ya, Kara mı dedi. Kore mi dedi, çıkaramadım." "Kara olur muymuş bre, demek Kore. Kore nere ki acep?" "Bilmem." "Düşman gâvuru muymuş bu Kore, hı?" "Moskof gâvuru dedi ya komutan, duymadın mı?" "Deme? Yani, bu Moskof gâvuru gene bir komonistlik mi yapar?" "Hey ya." Öte yanında duran Köşker Kemal'e dönmüş Hanefi, "duydun mu hemşerim" demişti, "Moskof gâvuru bir komonistlik yaparmış gene. Kore köyüne saldırırmış." Durmuş, ilk konuştuğu kişiye dönmüştü sonra. "Hemşerim bre, bu Kore köyü, bizim bir köy müymüş ki?" Dirseğiyle dürtmüştü Köşker Kemal, "Yok lan, uzakta bir memleket Kore. Dinle de duy." (...)
Sayfa 83 - Sinan Yayınları, 2. Baskı "Çamur"Kitabı okudu
Reklam
Toplumun gücü siniyor üstüne, nutuk atarken farkına vardım. Nutuk atarken, yalan da, rahat söyleniyor sonra.
Sinan YayınlarıKitabı okudu
Şöyle bir düşündüm, niçin içiyorum? İçki içmek de, aslında anlamsız bir iş. Kişioğlunun zorlaması bir çeşit. Ne ki, zorlamalar, sonuçta bir bilinç gösterisi olduğu için, her zaman da küçümsenmemeli. Zorlamalardan da, kişinin mutluluk kırıntıları çıkarabilmesi, bence olağandır. Öyleyse, içkiyi bir alışkanlık, bir tiryakilik olarak içmiyorum. Bir zorlamadan bir mutluluk kırıntısı çıkarabilmek umuduyla içiyorum. (...)
Sayfa 144 - Sinan Yayınları, 2. Baskı "Gebe"Kitabı okudu
Holy şirk :D
- Bre Allah kardaşım, bre kara gözlü yiğit kardaşım, kurban olsun Hanefi densizi sana, e mi? Hey koca göklerin allahı, dünyanın her bir derdini bir tamam ettin de, başkacana işin gücün kalmadı mı bre? Kalmadı da, akşam akşam Hanefi densiz kulunla mı eğlenirsin? Hıı? Hızır dediydik, cini uğursuzu mu gönderdin ne? Olmadı, öyle mi, şimdi de yağmur göndereceksin ha? Ne kötülüğümüzü gördün, tavuğuna kış mı dedik be? Gönder lan! Gönder bre! Hemi de öyle bir yağmur gönder ki, öyle bir rahmet ver ki, nemiz var nemiz yok, silsin süpürsün, e mi? Gönder, gözümüzün yaşına falan bakmasın da arabamızı bile önüne katsın sürüklesin Haliç denizine, e mi? Göndermeyenin de hem lan... Ürküverdi yiğitlenmesinden. Korktu. "Tövbe tövbe yarabbi" dedi içinden. Arabanın kollarına yapıştı telaşla. Sanki arabasını elinden kapıp kaçıracaklardı. "Lan götü boklu Hanefi, Allah'la sidik yarıştırılır mı lan? Ya şimdi, ortalık sel seli götürür de, arabayı sürükler denize atarsa yağmur? Hay aklının çambardağına..." (...)
Sayfa 71 - Sinan Yayınları, 2. Baskı "Çamur"Kitabı okudu
... Dağlı kısmı, bir kez su yürüdü mü beline, gayri korku nedir bilmez oğlum. Hani, orman korkar, hörflenir de, dağlı adamı korkmaz bu dünyanın ötesinden berisinden. (...)
Sayfa 33 - Sinan Yayınları, 2. BaskıKitabı okudu
Reklam
Ulan sıpa, ot kokusu nasıldır, sen onu dahi bilmezsin allah bilir?
Sinan YayınlarıKitabı okudu
Şu mektubu bize bir okuyuver hele be kızım. Cumhuriyet yazısıyla yazılmış, söktüremedim bir türlü. Osmanlı yazısı olsa... Cumhuriyetin ilk yılları herkeslere öğretirlerdi bu yazıyı ya, bizdeki kafa işte... Kulağasmadık. Hani, düşmanla dövüşen bizdik biz olmasına ya, Cumhuriyetten mumhuriyetten bir habarımız olmadı esasta. Bu nedenle yazısına da boş koyduk. Bir duyduk, Osmanlı'dan çıkmışık, Cumhuriyete girmişik. Senin anlayacağın, bizim Cumhuriyete girişimiz de iç güveysi gibi bir şey. Yazısını mazısını bildiğimiz mi var sen de...
Sayfa 58 - Sinan Yayınları, 2. BaskıKitabı okudu
:D
- Şimdik ayıp ettin işte ha bacı... Bizim töremizde var mıymış ki erkek kısmının ebelik etmesı bre? Akşam akşam bir laf et de, bir lafa benzesin bari Hatıp avrat. Adamı dinden imandan çıkarma. - Ne dedin, ne dedin?.. Dert... Abo anam, herife bak. Erkekmiş? Hıh!.. Bre oturaklı herif, kocamış adamın avradı erkeği mi olurmuş sen de? İtler sıçsın şeyinizin içine, açtırma ağzımı şimdi. (...)
Sayfa 50 - Sinan Yayınları, 2. BaskıKitabı okudu
Anadolu kadının kadim doktoru: Alındaki çatkı:)
Hemen hemen her gün yağlığı sarardı başına sıkı sıkı, uçlarını alnıçatında düğümlerdi, kerevetin üzerine düşer kalırdı. « Kurban, kurban -derdi-, kulağımın böcükleri hasta oluk gene. Kafamın içinde vızılar dururlar körolasıcalar.»
Sinan YayınlarıKitabı okudu
Baktım baktım da, bu dağların ardında ne var acep dedim kendi kendime bir gün. Hemen vardım anamın yanına bir hışımla. Sızıladım. Anaaam anam dedim, benim karagözlü güzel anam, şu dağların ardında ne varki acep ?
Sinan YayınlarıKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.