Can Boğazdan Çıkar sözleri ve alıntılarını, Can Boğazdan Çıkar kitap alıntılarını, Can Boğazdan Çıkar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanın damağına yerleştirilmiş O bir bir buçuk santimetre karelik alanda Cenabı Hak yüz bin çeşit gıdanın tadını ve çeşidini ayırt edebilecek kadar muazzam bir düzenek koymuş.
Ayrıca ağzımızın içinde, belinin enerji kaynakları ile doğrudan bağlantılı acil kanallar mevcuttur. Acil durumlarda dil altı hapının kullanılması mantığı da bu düzenin varlığı sayesindedir.
Ayçiçeği veya mısır yağı diye satılan yağların hemen hemen yüzde seksenine yakını -belki daha fazla- daha ucuz olan kanola ve benzeri yağlarla ayçiçeği yağının oluşturduğu karışımlardan meydana geliyor. Yoksa o yağların da tıpkı zeytinyağı gibi hammaddesi ile orantılı bir fiyatının olması gerekirdi.
Yemekle birlikte içilen su, yemeğin hemen üzerine yenilen meyve, midede hazım sırasını beklerken fermente olur ve alkole dönüşür. Bu da alkol almadan siroz olmaya neden olur.
Etli yemek yapılacaksa, o yemeği o etin yağıyla pişirmek en iyisidir. Çünkü her et ancak kendi yağı ile kolay piştiği gibi yine kendi yağı ile rahatça hazmedilir.
Hz. Peygamberin (sav)'in "insanoğlunun doldurduğu en kötü kap midesidir." Hadis-i şerifi, diğer bütün sakıncaları ile beraber, o kabı tıka basa doldurmanın insan için yeter bela olduğunu ihtar eder.
Vücudun hazmetmesi imkânsız gıdalar bugün hepimizin hayatında. Katkılı yiyecek ve içecekler, genetiği ile oynanmış tahıl ve sebzeler, meyveler, vücutta zehir etkisi yapan tarımsal ilaçlar ve gübreler ve bunlarla yetiştirilmiş sebze ve meyveler, tıbbi ilaçların yüzde 99'u, vücut bakım ürünleri ve deterjanlar -ki bunlar da deri yoluyla vücudumuza girip zarar vererek bir tür gıda kategorisine giriyorlar- doğrudan bu bünyeye zarar veren unsurlar. Sırf içerdikleri suni tatlar yüzünden tüketmeyi alışkanlık haline getirdikleri ile günümüz insanı, yediklerinin esiri oluyor.
Bunun tek çaresi ile boğazımızdan geçen birçok şeye "STOP!" demeyi öğrenmektir. Her önümüze gelen gıdaya "Buyurun geçin" dememektir!
Hazımsızlık: Kabızlığın İlk Sinyali
Köprü veya benzeri bir turnike geçişte, turnikelerin açılıp kapanma sürelerinde görülecek en ufak yavaşlama, nasıl ki geriye doğru trafiğin şişmesine ve uzun kuyrukların oluşmasına neden oluyorsa; aynı şekilde çürümüş, mayalanmış ve aside dönüştürülerek bağırsaklara salınmış yiyecekler de emilim tüycüklerinde tahribat yaptıkları için yavaşlamaya yol açar. Bu yavaşlama, kalın bağırsaklardaki bekleme süresini uzatır. Böylece bağırsaklar kalınlaşır, kalıntıların büyük bir kısmı bağırsak büklümlerinde tortulaşmaya başlar ve sonunda öyle bir hal alır ki normal bağırsak hareketleri onları hareket ettiremez.
Süreci yavaşlayan bağırsaklarda geniş cepler oluşur ve bu ceplerde biriken ve bağırsak taşlarına dönüşen atıklar yıllarca hiç atılmadan orada kalabilirler.
Beslenmedeki hata devam ettikçe bağırsaklardaki yavaşlama da ziyadeleşir. Ve sonunda kabızlık dediğimiz kronik rahatsızlık meydana gelir. Kabızlık bir kere oluşmaya başladı mı artık bağırsaklar için tembellik doğal bir hal olarak tezahür eder. Bağırsakların duvarı, tıpkı kanalizasyon borularında olduğu gibi zehirli ve yağlı atıklarla kaplanır. Artık vücutta dolaşan kan, aynı zamanda bünye için bir beladır!
Bir müddet sonra bakarsınız ki işkembeniz kendini salıvermiş...
Ve yazık ki çoğumuz, kabızlık sonucu bağırsaklarımızda birikmeye başlamış bu kalıntıları göbek veya şişmanlık zannediyoruz. Oysa birçok kişideki bu hal, birikmiş ve artık katı stoklar halinde tutulan kazurattan başka bir şey değildir.
Gıda Gibi Enzimler de Çeşitlidir
Önceki sayfalarda sindirim sisteminin de kendine göre bir yapısı ve programı olduğunu ifade etmiştik. Nitekim midemizin her bir gıdaya hazmetmek için ürettiği enzimler birbirinden farklıdır. Farklı enzimler gerektiren yiyecekler birlikte yenildiklerinde, midemiz ilk yeniliğini esas alan bir hazım programı başlatır
insan, başına gelenler konusunda sık sık dönüp yediklerine içtiklerine bakmalı ki bunların keyfî bir takdir değil, bir hak ediş meselesi olduğunu da kavrayabilsin. Yediklerimiz ve içtiklerimiz, bizden doğacak eylem ve fikirleri de etkiliyor.