Çanakkale Denizaltı Savaşı
Otto HersingEn Eski Çanakkale Denizaltı Savaşı Gönderileri
En Eski Çanakkale Denizaltı Savaşı kitaplarını, en eski Çanakkale Denizaltı Savaşı sözleri ve alıntılarını, en eski Çanakkale Denizaltı Savaşı yazarlarını, en eski Çanakkale Denizaltı Savaşı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
I ve II. Dünya Savaşı Temalı Okuma Etkinliği - World War I-II
~~!!!!....ETKİNLİĞİMİZ BAŞLAMIŞTIR....!!!!~~
Merhabalar değerli 1k okurları,
“I ve II. Dünya Savaşı” Temalı Etkinliğimize hoş geldiniz. "Etkinliğimiz SÜRESİZ olacaktır."
“Etkinliğe katılmak isteyenlerin yoruma katılım isteklerini yazmaları yeterlidir.”
Almanya Cephesi:
İşsizlik Orduları Başkumandanı Mareşal
25 Nisan 1915’te sabah saat 05.30’da Kuzey Almanya’da Wilhelmshaven’den bir denizaltı demir aldı. Ön tarafında beyaz boyayla “U-51” yazılıydı. Ama bu bir aldatmacaydı. Gerçekte ise yola çıkan denizaltı başkaydı. Nereye gittiği gizli tutuluyordu. Otuz altı kişilik ekipten bir kişi dışında hiç kimse nereye gidildiğini bilmiyordu ve sormamıştı da. Her şey son derece gizli tutulmalıydı. Eğer böyle olmazsa, uzun ve olası görülmeyen bir yolculuğa çıkan ve tek başına ilerleyen bir denizaltıyı bulmak ve yok etmek çok kolay olurdu.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Günlerden 25 Mayıs 1915’ti. Savaşta önemli bir dönüm noktası olacaktı bugün. Boğaz önünde tam bir uyarı durumu vardı. İngiliz zırhlısı Triumph torpido ağları gerilmiş olarak, kıyıda bir aşağı bir yukarı gidip geliyordu. Ayrıca buna ek olarak, çevresinde hızla dönen büyük bir destroyer vardı. Bundan başka tüm torpidobot, gözetleme ve karakol gemileri büyük bir hızla ilerleyerek, sekiz gün önce Sicilya açıklarında görüldüğü Fransız destroylerince bildirilen gizemli denizaltıyı arıyorlardı. Tüm bu önlemlere karşın, atışlarıyla Türk korunaklarına soluk aldırmayan İngiliz zırhlısı Triumph’un yazgısı, bugün bir pamuk ipliğine bağlıydı. Denizaltı bu gün o ipliği kopardı. İki gün sonra da Majestic zırhlısının sonunu getirdi. Bu denizaltı U-21, komutanı olan genç yüzbaşı ise Otto Hersing’di.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
II. Dünya Savaşı’ndan sonra İngilizler, Alman denizaltı teknolojisindeki ilerlemeleri uygulayarak, hidrojen peroksit türbiniyle çalışan deney denizaltılarını ürettiler. Ancak hidrojen peroksidin özelliklerinin yetersizliği ve ABD’nin nükleer enerji itme sistemlerinde kullanmaya başlamasıyla tüm dünyada bu yönde bir gelişme oldu. Günümüzde bu teknoloji denizaltılara 640.000 kilometrelik bir erim sağlamıştır.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
II. Dünya Savaşı’nda bir başka önemli ayrım daha vardı. Sonarların kullanılmasıyla, denizaltılar sualtında bir “göz”e kavuştular. I. Dünya Savaşı’nda ise denizaltılar Hersing’in de dediği gibi sualtındayken bir kör gibiydiler. Bir “su köstebeği” de denilebilirdi bunlara. Sonarların kullanımından sonra, “adım-karşı adım” ilkesiyle Almanlar bu kez sonara yakalanmayan denizaltılar ürettiler.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Osmanlı Devleti de bu yeni silaha ilgisiz kalmadı. 1886’da Taşkızak Tershanesi’nde montajı tamamlanan Nordenfeldt tipi Abdülhamid denizaltısını 1888’de denize indirilen Abdülmecid izledi. Bazı kaynaklara göre Abdülhamid, bazılarına göre de Abdülmecid, su altında ilk torpido atışını yapan denizaltı olarak tarihe geçti. Bu denizaltı, İzmit Körfezi’nde uzun talimlerden sonra Sarayburnu açıklarında su altındayken, Üsküdar açıklarındaki boş bir gemiyi batırmıştı. Ancak Abdülhamid ve Abdülmecid Osmanlı donanmasının pek çok gemisinin kaderini paylaşarak Haliç’te bağlı kalarak ömürlerini doldurmuştu.
Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Otto Hersing torpidoyu atmaya hazırlanıyor.
Saldırıya hazırlandığımda saatime baktım, 16.00’yı gösteriyordu.
Hedef gittikçe yaklaşıyor… Daha da yaklaştı…
Birden yarı sevinç, yarı korkuyla bir ürküntü sardı: Bu, bir denizaltıdan atılacak ilk torpido olacaktı.
Böylesine yakından atılacak torpido başlığındaki patlayıcı kütlenin hedefini bulduğunda yol açacağı patlamanın, denizaltı üzerinde nasıl bir etki yaratacağını kimse bilmiyordu.
Denizaltı buna dayanacak mıydı? Salmastralar yerinden çıkar mıydı? Dalış tankları ve yakıt deposu bundan etkilenir miydi? Daha da önemlisi denizaltının akülerine bir şey olur muydu?
Fakat tüm bu düşüncelerle fazla oyalanmadım. Çünkü olabildiğince çabuk hazırlanıp torpidomu atmak istiyordum. Daha sonra olacaklar ikinci öncelikteydi ve şu anda beni hiç de ilgilendirmiyordu.
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu